Bayramımız mübarek olsun 🍬
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın..
İyi okumalar ♡
Tenimde dolanan rüzgar kuş tüyü gibi tırmanıyordu bacaklarımdan. Gözlerimi açmaya çalışmak bile oldukça zor bir eylemdi şuan. Kirpiklerim birbirine geçmiş gibiydi. Saç diplerime çarparak enseme düzenli ılık nefes de beni tekrar uykuya çekmek istiyor gibiydi.
Gözlerimi aralamayı başardığımda hava boğuk bir maviye teslim olmuştu. Sabah mı akşam mı belli olmuyordu. Ama gözlerim baş ucunda ki saate kaldığında sabahın körü olduğunu gördüm.
Dün Karan'ın bizi bir enkaz altına sokan laflarının ardından odadan hiç çıkmayarak akşama kadar vakit geçirdik. Tek yaptığımız yatakta yatmakdı. Dışarıdan bakıldığında en azından.. Uzun uzun izledi beni, ben onu. Ezberlemek istiyor gibi. Şüphesiz ikimizde gözlerimizi kapattığımızda birbirimizin yüzü belirirdi zihnimizde.
Kollarını sıkıca dolağı belime kaydı bakışlarım. Hep oradaydı elleri, kolları belimde. Beni hep sıkıca sarıyordu. Uykusunda bile kolları belimde ki sıkılığını kaybetmiyordu.
Yüzünü görme isteği içimde baş gösterdi. Uyurken onu izlemek çok güzeldi ve benim bunu yapma fırsatım pek olmuyordu. Genellikle benden önce uyanıyordu. Onu uyurken izleyebildiğim zamanlar takvim yaprağı gibi aklımda savrulmaya başladığında bir yaprakta kan vardı. Vurulduğu zaman. Ertesi günü sabah onu uyurken izleyebilmiştim.
İçime dolan huzursuzluk yüzümü de düşürdü. Ona dönmeye çalıştığımda kolları beni iyice kendine bastırdı. Uykusu hafifti. En ufak hareketimde uyanıyordu bazı geceler. Yavaşça ona dönmeyi başardığımda güzel yüzü düştü yeşillerime.
Sanırım o benim gördüğüm, görebileceğim en güzel şeydi.
Karan oldukça sert yüz hatlarına sahipti. Ürkütücü bir güzelliği vardı. Bakışlarıda bu sert çehreye eklendiğinde erkeksi ve kesinlikle tehlikeli bir cazibesi oluyordu. Onun o sert ifadesine bile deli oluyordum.
Dünkü hali ve kendi tepkimi göz önüne alınca şaşırıyordum. Kesinlikle çok sakin karşılamıştım. Eski benle karşılaştırınca tepkim çok küçük kalmıştı. Ama bu benim elimde olan bir şey değildi. Eski ben olsa Karan'ın o halini görünce bu evde durmazdı ya da sabah onun kollarında açmazdı gözlerini..
Ona karşı gardım düşüyordu çokça ve buna engel olamıyorum, olmakta istemiyorum. Kızsam da küssemde yanında olmak istiyordum. Elimi yavaşça kaldırarak yanağına yeni çıkmaya başlayan sakallarına koydum. Kaşları titredi. Onu uyandırmak istemiyordum ama ona dokunma isteğimide bastıramadım.
Avcumda sakallarının bıraktığı his hoşuma gidiyordu. Yüzümü yüzüne biraz daha yaklaştırdım. Verdiği nefes dudaklarıma çarpıyordu şimdi. İşaret parmağımı saçlarının ve sakalının birleştirdiği yerde kaydırdım yavaşça. Kirpiklerinde tek tek parmaklarım dolansın istiyordum ama uyanırdı. Parmağımı yüzünden çekmeden alnına çıkardım. Bir parça saçı alnına düşmüştü. Yavaşça geriye doğru taradım düşen tutamı. Hala uyuyordu. Düzenli nefes alıp veriyor, kiprikleri titremiyordu.
Parmağım alnında dolanırken aklıma düşen fikirler alt dudağımı ısırdım. Gülmemeliydim. Aklıma düşen fikri hayata geçirerek alnına hayali dikey bir çizgi çektim. Daha kısa yatay bir çizgi ve tekrar dikey bir çizgi daha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen FictionKaran Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınm...