33. SANCI

76.3K 2.2K 1K
                                    

200 bin kelebek olduk. Sizinle daha nicelerine.. İyi ki varsınız 🦋

İstemenin üzerinden iki gün geçmişti. O gün hep beraber kaldığımız, eğlendiğimiz yerden ayrılırken Karan'ın fazlaca olan ısrarlarıyla onun evinde kalıyordum.

Her şey son derece normal ve rayında gitsede.. öyle değildi.

Ortada bir şey dönüyordu ve Karan o şey hiç yokmuş gibi davranıyor beni de buna inandırmaya çalışıyordu. Yine bana anlatmayacak söylemeyecekti. Bu yüzden bende ortada hiç bir şey yok yalanına uydum. Ona inanmış gibi yapıyordum. Madem o söylemiyor ben öğrenirdim.

Bir yalan vardı. O buna beni inandırmaya çalışıyor bende inanmış gibi yapıyordum.

"Ne yapıyorsun burada güzelim." bahçede elimde kahvemle güneşin keyfini çıkarıyordum. Bir yandan da neler olduğunu nasıl öğrenebileceğimi düşünüyordum. Ama Karan'ın bunu bilmesine gerek yoktu.

"Hava çok güzel, keyfini çıkarıyorum bir yandan da magazine bakıyorum. Ful biz varız." dedim. Herkes bizi konuşuyor bizden bahsediyordu. Sosyal medya hesaplarımda zaten binlerce olan takipçim bu sayıyı daha da katlamıştı. Dm kutularım dolup taşmış, fotoğraflarımızın altı yorumlarla dolmuştu.

"Baktım bende. Seni rahatsız edecek herhangi bir şeye rastlamadım ama yok değil mi ?" diye sordu yanıma kendini atarken. Olursa kaldırtacaktı haberi.
"Hayır. Bazı kızlar fotoğraflar altında kıskançlık krizlerine girmiş ama kalsın. Hoşuma gitti." dedim göz kırparak. Onunda yüzünde serseri bir gülüş oluştuğunda beni kolunun altına çekti. Başıma öpücükler bırakırken elleride saçlarımda dolanıyordu.

İki gündür holdinge gitmiyor. Çalışma odasında çalışıyordu. Sebebi içinse benimle vakit geçirmek istediğini söylemişti. Gerçektende bu iki gün dolu dolu geçmişti. Sürekli dışarıda vakit geçirdik bir koruma ordusuyla olsada..

"Bugün işim biraz uzun sürecek. Sıkılmazsın umarım. Elif gelsin istersen." dedi. Dışarıya çık demiyordu Elif gelsin diyordu. "Neden ne kadar sürecek ki işin ?" dedim başımı göğsünden kaldırmadan yüzüne baktım. O da bana bakıyordu. "Akşama kadar sürebilir." dedi.

"Neden holdinge gitmek yerine evden çalışıyorsun madem bu kadar işin var." dedim. Amacım onu köşeye sıkıştırmaktı.
"Evde de holdingde ki çalışma ortamımı sağlayabiliyorum. Gidesimde yok ayrıca." dedi. Karan Haznedaroğlunun holdinge gidesi yokmuş... duyda inanma.

"Anladım." diyerek göğsüne sokuldum tekrardan. "Elifi ararım o zaman o gelir." dedim.

🦋

Bir saat kadar sonra eve Arda gelmişti. Benimle kısaca konuştuktan sonra Uygar ve Yamanla birlikte Karan'ın çalışma odasına çıktılar. Karan işle ilgili çalışmaya başlayacaklarını söyleyerek ayrılmıştı bahçeden. İşle ilgiliyse Uygarın, Yamanın ne işi vardı Karan ?

Onlar odaya girdikten yarım saat sonra kadar Tahsinde ortalıkta dolaşmaya başlamıştı. Sanki beni kontrol ediyormuş gibi hissediyordum. Ya da paranoya yapıyordum bilemiyorum. Sürekli olarak aklım çalışma odasına gidiyordu. İş konuştuklarına asla inanmıyordum.

Tahsin tekrar yakınımda dolaşmaya başladığında oflayarak ayağa kalktım. "Bu ne sıcak ?" dedim ona bakarak. "Bayılacağım sanırım güneşten." dedim. "Doğru dedin yenge bugün ayrı bir sıcak." dedi o da. "İçeriye giriyorum ben." dedim elimi kaldırarak. O da başını hafif bir hareketle salladı.

İçeriye girerek sürgülü kapıyı çektim. Amacım Tahsinin bakışlarını üzerimden çekmekti. Şimdi gidip kapı dinleyebilirdim.

Arkamı dönmemle Nigar sultanla burun buruna geldim. Alçaktan bir çığlık kopararak bir adım geriledim. "Nigar sultan korkuttun beni." dedim. Baş parmağımla damağımı geriye iterek. Dışarda başka dert evin içinde başka dert.
"Kusura bakma kızım. İçeriye girdiğini görünce nereye gideceğini merak ettim." dedi. Tek kaşım ifadesini sorgularcasına havalandı. Hiç Nigar sultanlık hareketler değil bunlar.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin