50. SADECE SEN

70.6K 2K 858
                                    

Hoşgeldiniz 🧡

Oy vermeyi ve satır aralarında buluşmayı unutmayın..🦋

"Bir şeyi var mı ?" dedi. Bakışları üzerimde gezinirken. Birine bir şey oldu düşüncesiyle huzursuzluk kapladı içimi.

"Tamam." dedi kısaca ve telefonu kapattı. "Ne oldu ?" dedim ona yaklaşırken. Stresten yanaklarımın içini ısırmaya başlamıştım bile.
"Sakin ol şimdi. Üzerine bir şeyler giy. Size gidelim." dedi.

"Babam..." dedim ilk aklıma düşen isimle. "Babam değil mi babam... babama bir şey oldu." dedim ellerim saçlarıma giderken ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemedim bir an. Karan bu karmaşadan beni çıkarmak adına bileklerimi yakaladı "bana bak." dedi görüş açıma girmeye çalışarak.

"Bak bana. Bir şey olmamış. Hiçbir şey olmamış. Arabasının önünü kesmişler o kadar. Baban iyiymiş." dedi tane tane.

"Olmamış mı bir şey ?" dedim dolu gözlerimle, dudaklarım titriyordu.

"Ne zaman yalan söyledim ben sana. Olmamış bir şey evdeymiş şuan." dedi elleri yüzümü avuçlamış gözlerimden akacak yaşları daha inmeden tutmak için parmakları hazır bekliyordu.

Ellerini tutup "gitmem lazım..." dedim. "Benim babamın yanına gitmem lazım." mutfaktan çıkıp telefonumu aldım. Kapıya yönelirken Karan da arkamdan geliyordu.

Ama beni bileğimden yakalayıp durdurdu. "Hale lütfen üzerini değiştirir misin ?" dedi üstüme kaçamak bakışlar atarak.

Başımı indirip baktığımda öfledim. Gidilmezdi böyle evet. Koşarak odaya çıkıp elime ilk ne geçtiyse onları giydim. Tekrar aşağıya indiğimde Karan kapıda beni bekliyordu. Evden çıktığımızda bir araba kapıları açık üzerinde anahtarı bizi bekliyordu.

Yaman bir şeyler dedi ama onu bile gözüm görmedi o an arabaya bindiğimizde Karan önce benim kemerimi sonra kendininkini taktı. "Karan çabuk gidelim olur mu hemen babamı görmek istiyorum." dedim.

Başını sallayıp arabayı gazladı. Hayatımın en süratli yolculuklarından biri olmasına rağmen yol bitmek bilmedi bir ara.
Evimizin önüne geldiğimizde hiç Karan'ı beklemeden indim ama o da benim kadar hızlı hareket ettiği için yanımda bitmişti anında.

Bahçeye daldığımda etrafta bir sürü adam vardı. Birkaçının yüzü tanıdık gelince Karan'ın emri olduğunu anladım. Açık ev kapısından içeriye girdiğimde "baba !" diye seslendim. Koşar adımlarla salona girdiğimde babamda sesimi duyduğundan sanırım yarı yolda karşıladı beni ve biz sıkıca sarıldık.

Tuttuğum göz yaşlarım benden izinsiz akmaya başladığında "baba..." diyebildim titreyen sesimle. Ya kaybetseydim onu. Ya bir şey olsaydı. En son ne zaman böyle sıkıca sarıldım ne zaman ona onu sevdiğimi söyledim. Ki çok sık söylerdim ama son zamanlarda...

Bunları düşündükçe daha sıkı sardı kollarım babamı. O da bana aynı şekilde karşılık verirken saçlarımı koklayıp öptü. "Şşh.. bir şey yok kızım ağlama." dedi.

Ağlama deyince daha çok ağladım.

"Bir şeyim yok iyiyim. Kolay mı Erdem Seçkin'e bir şey yapmak." dedi. Beni güldürmeye çalışıyordu. Ama hiç o noktada değildim.

Sürekli sevdiğim adama bir şey olacak korkusuyla yüz yüze geliyordum, geçenlerde kendi canım tehlikedeydi. Bugün babam...

Sırada kim vardı ? Kimse olmasındı. Kimse olmasın çünkü benim bunun korkusunu yaşamaya tahammülüm kalmadı.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin