Şimdi ne vardı hatırlayacak.

234 29 0
                                    

Sabah erkenden işe gelmişti Gözde’yi arayıp telefonda olanları anlatı. En son 2 gün önce telefonda konuşmuşlardı. Fırsat bulduğu anda onun isteğine odaklana bildi. Telefonun sinyalinin en son şehrin dışında “Belgrat ormanın içinden geliyor sinyal.” Diye bilgilendirdi. 

Karısını terk eden bir adamın ormanda işi neydi acaba. Aklına ilk kamp yapıp kafa dinlediği geldi. Karısı meraktan çatlarken  o kamp ateşinde sucuk ekmeği götürdüğünü düşündü. Karısının dırdırından birkaç gün kafa dinlemek için adamın seçiminden dolayı yüzüne olmasada arkasından tebrik etti. 

Senelik izinlerinde  Lordu yanına alıp şehrin gürültüsünden kaçtığı günler özlemle gözünün önüne geldi. Bu yaz da planı tam olarak aynıydı ama bu sefer mekan olarak sahilde kamp yapmaya karar vermişti. Otel odalarında yada kalabalık içinde denizin tadını çıkartmak imkansızdı.

Gözde “Bunu arkadaşıma anlatsam mı?”  Diye sorduğunda kafasının içindeki düşünceler bir anda uçup gitti. 

Bence biraz bekle,  cumartesi günü, sinyalin olduğu ormana doğru bir gezinti yapmayı düşünüyorum sabahtan çıkar biraz oralarda dolaşır hem spor yaparım hem de bir iz ararım. Yanına Lordu alacağım. Bu yüzden bana Mert' in kıyafetlerinden bir tanesini gerekiyor.” Dedi.  

“Tamam o zaman  akşam sana uğrarım.” diye söyleyip  kısa bir konuşma yaptılar.          

Yiğit yorucu bir günün sonrasında bahçe kapısından içeri girerken Lord diye seslendi. Böylece sesini duyup kendisi olduğunu anlayacak ve havlamayı  bırakacaktı. Komşulardan şikayet duymak istemiyordu. Yabancı birisi geldiğinde havlamasından bir kaç kere şikayet etmişlerdi. Ama bu seferde sesini duyduğunda sevincinden havlamaya başlıyordu. Tek tesellisi komşuları rahatsız edecek kadar değildi. Sesi yüksek çıkmasa da  gıcık olan bir kaç kişinin şikayetine engel olamıyordu.

Sahibinin geldiğini anlayınca sağa sola hem zıplayıp hem de havlayarak   sevgi dilenir gibi kendisini hatırlatıyordu. Yiğit yanına gidip başını okşayınca birden sustu ve yere yatarak başını ayaklarının üzerine bıraktı. Lort yaklaşık  üç yıldır yanındaydı okşamalarına devam ederken yalnızlığına şahitlik eden tek sırdaşının ne kadar yaşlandığını düşündü. Bir polis köpeğiydi ve yaşlandığı için emekli edilmişti. Köpekleri çok sevdiği için bazen de işine yaradığını ve  kendisi yokken de evi koruyacağını düşünerek yanına almıştı. Lort’ un suyunu kontrol edip balkonun köşesindeki küçük dolabın içindeki köpek mamasını alıp kasenin içine boşalttı. Buraya bırakma fikri Arda’dan çıktığında oldukça mutlu olmuştu, zira bazı geceler eve geciktiğinde köpeğin mamasını vermeyi teklif etmişti. Bazen sırf onu mutlu etmek için bu işi ona bırakıp işinin olduğunu söylüyordu. Arda, Lord'a kendi köpeği gibi ilgi gösteriyor bazen de yürüyüşe çıkarıyordu.

Çok ısrar etse de annesi evde ve bahçede köpek istemediğini söylediğinde Yiğit “Bana Lortla ilgilenmede yardım eder misin?” diye sorduğunda çocuğun gözlerindeki ışığı görmek kendini de mutlu etmişti. Başlarda Arda mutlu olsun diye böyle bir teklif yapmıştı ama sonraları köpeğin bakımının çoğuyla Arda ilgilenmeye başladı ve  kendisinin üzerimden sorumluluğun büyük bir kısmını almış olduğunu gördü.

 Lorda mamasını verdikten sonra “Aferin benim akıllı oğluma.” diyerek   başında elini gezdirip okşadı.

Ayağa  kalkıp cebinden anahtarı çıkarıp giriş kapısına yöneldiğinde  kapının önünde zile basan Gözde’yi gördü ve büyük bir hata yapıp “Ben buradayım.” diye seslendi.

Gözde duyduğu sesten korkarak sıçrayıp, yüksek ve tiz sesiyle çığlık attı elindeki poşeti de yere düşürüp kaçmaya hazırlanıyordu ki Yiğit neye uğradığımı bilemez bir halde hemen kendimi  gösterip susması için ışığın altında durdu. “Benim korkma.“ diyerek Gözde’nin sakinleşmesi için biraz beklemesi gerekti.  

SENİN İÇİN (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin