Yiğit arabadan inip birkaç adımda kalabalığın arasından güçlükle ilerlemeye çalıştı. Etraf gazeteci kaynıyordu , insanlar neler olduğunu anlamaya çalışırken bir yandan da gazetecilerden geri kalmayıp cep telefonları ile görüntü almanın derdindeydi.
Polisler olay yerini sarı bantla çevirirken Yiğit yanlarından geçip üç katlı evin bahçesinden içeri girdi. Hakan kendisini görünce yanına gelip olay yerinin bıraktığı kutudan bir çift galoşu çekip arkadaşına uzattı. Trafik o kadar yoğundu ki Yiğit’ten önce olay yeri gelmiş incelemeye başlamıştı bile.
İçeri girdiğinde bir kadın salonda parkenin üzerinde gecelikle kanlar içinde yatıyordu. Kadına baktığında kafasının arkası kan gölüne dönmüştü. “Nasıl ölmüş belli mi?“ diye sorduğunda öyle şeylerle karşılaşıyorlardı ki çevresindekiler tarafından öldürüp sonrada hırsızlık için gelen birileri yapmış gibi göstermeye çalışıyorlardı ama her suçlu arkasında mutlaka bir iz bırakırdı çok azı şanslıydı.
“Kafasının arkasına öldürücü darbeler almış. Kim yaptıysa baya güçlü darbeler savurmuş çünkü kadının vücudunun yarısı kan gölünün içindeydi.”
Yiğit dizlerinin üzerine çöküp kadındaki morlukları incelerken aldığı darbelerin eğimine bakarak “ Buda demek oluyor ki katilimiz bir erkek ve kadından oldukça da uzun.”
Hakan eliyle kırmızı dantel mini geceliği gösterip “Üzerindeki geceliği bir kadın için giydiğini hiç sanmıyorum. Birde tesadüfe bak evin kameraları arızalıymış yada bilerek kapatılmış. Etraftaki evlerden girişi gösteren veya yakınındaki görüntüleri topladık. Emniyette bakacağız.”
“Peki kim bulmuş.”
“Kocası. Şehir dışındaymış sabah gelmiş ve bu görüntüyle karşılaşmış. “ Adamın yerinde olmak istemezdim kapıyı açıyor karısının yerde kanlar içinde cansız bedenini buluyor.”
“Ölüm saati belli mi?“
“Ön inceleme sabaha karşı diyor. Kocası ile konuştuk işi için sürekli seyahat ediyormuş kendisi seyahat acentesi sahibiymiş saat 10’da uçaktan inmiş.” dedi.
Yiğit’in kolundaki saat 12'yi geçiyordu. Etrafına bakındı “Evin durumuna bakılırsa iyi de kazanıyormuş. Şimdi nerede?” diye sordu.
“Adam dışarıda arka bahçede .”
Yiğit yanına gittiğinde adam bitkin bir halde sağ dirseğini masaya dayamış sol eliyle de kravatını gevşetiyordu. Kadına göre yaş oldukça büyüktü. Tahminen 60 civarındaydı. İçerde parkenin üzerinde kanlar içinde yatan kadında 35 veya 39 yaşlarındaydı.
Yanına gidip kendini tanıttı. Adamdan öğrendiğime göre evleneli 2 yıl olmuştu. Evlenmeden önce yanında çalıştığını öğrendi. Ancak birkaç soru sorabildi. Adamın bitkin haline bakınca daha fazla soru sormak yerine kendisini yarın sabah cinayet bürosuna gelmesini söyledi.
Hakan’ın yanına gittiğinde adli tıp görevlileri kadını ceset torbasına yerleştiriyordu. “Kadının telefonunu incelemeye alalım.” dede.
“Etrafta şüpheli bulduğumuz her şeyi aldık ama telefon yoktu.”
Etrafta yarım saat boyunca telefon yada herhangi bir iz aradılar ama bir şey bulmak mümkün olmadı. Ta ki aramayı bıraktıkları sırada bahçenin biraz ilerisinde atılan tahta bir heykel bulduğunu söyleyen bir polis gelene kadar artık katilin nereden kaçtığını biliyorlardı. Suç aleti de bulunmuştu. Biraz şanslı iseler katil üzerinde parmak izi bırakmış olabilirdi. Katilin kaçtığı güzergâhtaki evlerden görüntü almalarını emretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN İÇİN (AŞKIN SINAVI)
Romance(Göl Serisi-1 ve Göl Serisi-2 birbirinden bağımsız iki ayrı hikayedir.) Fırtınanın ortasında küllerinden yeniden doğmaya çalışan bir kadın, o külleri bir arada tutmaya yeminli bir adam. ................. Yiğit yedek anahtarları arabada unuttuğunu fa...