Hangi ahmak böyle bir kadını bırakıp gider.

239 26 2
                                    

Yiğit anahtarı Gözde’ye verdiği için ellerindekileri bırakıp arabada unuttuğu yedek anahtarı almaya gitmek yerine zile basmayı tercih etti. Gözde şu anda evde olmalıydı. Kendi evine zile basıp girmek uzun süredir yaşamadığı bir durumdu. Yıllardır tek başına  kaldığı evin kapısını kendisi için açacak birisinin olmasını istediğinin farkında bile değildi. Ta ki şu ana kadar, yaşadığı yalnızlığı anlamasını sağlayan belki de en iyi yoldu ve fark etmek içinde garip bir boşluk oluşturdu.  

Bu koca evde tek başınaydı ve kapısını kendinden başka haftada iki gün etrafa çeki düzen verip ütü yapmak için gelen Safiye adında vardı.  O da işini bitirince kapıyı kitleyip gidiyordu ve neredeyse birbirlerinin yüzlerini hiç görmüyorlardı.

Çelik kapının önüne geldiğinde başını çevirip lord ile göz göze geldi. Havlamıyordu demek ki Arda kendisinden önce yemesi için bir şeyler vermişti. Zile basmaya hazırlanıyordu ki cebinde titreme ile birden ürperdi sonra telefonun sesi yavaştan yükseğe doğru artarak çaldı. Arayan kimse biraz bekleyecekti önce kapının ziline dirseğiyle bastı. Bu arada telefonun sesi de ilk çalışta kesildi. Hakan’dan önemli bir telefon bekliyordu sabahki çöplükte buldukları ceset için bir kaç kişiyi gözaltına alacaklardı. Çatışma ihtimalini düşünmek istemese de olasılıklar arasında yer alıyordu. ‘İnşallah herşey yolundadır.’ Diye aklından geçirirken neden sadece bir kere çalmıştı içine bir kuşku düştü açmadığına şimdiden pişman olup, istem dışı “hass “diye dişlerini sıkıp küfrediyordu ki kapının açılmış olduğunu fark edip cümlesini tamamlayamadan kafasını kaldırdı. Gözdeyle karşılaşacağını düşünürken kapıyı açan kişiyle göz göze geldiğinde  ettiği küfür yarıda kaldı. Gördüklerinin şaşkınlığından olsa gerek ağzı açık bir şekilde kalakaldı. Aklına ilk gelen düşünce yanlış eve gelmiş olabilme ihtimalini oldu. Eğer burası yanlış evse komşusu günler önce çarpıştığı kadının ta kendisiydi. Yada beyni kendisine küçük yok hayır büyük bir şaka yapıyordu. Aklında ihtimaller yer değiştirirken biraz önce ağzından çıkanların yarım kaldığı için Allah'a şükrederken, hayal görüyor olma ihtimalini düşünmek istemiyordu. Kadın evliydi ama yine de gördüğüne memnun olduğunu inkar ederek sadece kendini kandırmak olacaktı. 

Şaşkınlıktan dili tutulmuş yanakları al al olmuş bir halde karşısında duran kadının yüzündeki ifadeye hiçte yabancı değildi. O günde korku ve yaşadığı şok ile aynı tepkiyi verdiğini hatırladı. Yiğit olanları bu kadar net hatırlarken akından  ‘Acaba oda beni tanıdı mı?’ diye geçirdi.

Eylül ise kapıyı açar açmaz adamın birinin ağzından çıkan küfre donup kalmıştı. Karşısında ki iri yarı adamın duruşu bile ürkmesine neden olurken kalın sesiyle ağzından çıkanları duyması ile, kelimeler ağzından parça parça çıkarak “Si_sizz ev sahibisiniz galiba.” derken kekelemesine engel olamadı.

Genç adam “ Evet ben Yiğit”  diyerek kendini tanıtırken polis olarak aklında sürekli  ihtimaller oluşurken şu anda da karşısındaki kadının yüzündeki şaşkınlığın nedeni olarak ‘Biraz önce benim yaptığım salaklık tan mı, yoksa kafede çarpıştığımızı hatırlamasından mı kaynaklanıyor.’ diye merak etti. Elimdeki poşetleri görüp kapıyı sonuna kadar açan kadın  poşetlere yardım etmek için elini uzatınca, “Teşekkür ederim ama ben götürsem daha iyi.” diyerek içeceklerden dolayı oldukça ağır olan poşetleri içeri taşıdı.

Birkaç gün önce çarpıştığı kadının evinin kapısını  kendisini içeri almak için açacağını söyleseler muhtemelen güler geçerdi. Bir daha karşılaşıp karşılaşmayacaklarını düşünürken yaptığı aptallık yüzünden tekrar görmenin mutluluğunu yaşayamıyor du bile. Peki bu kadın kimdi ve  evinde ne işi vardı . Biran önce şaşkınlığını üstünden atıp kendini toparlamalı ve yaptığı saygısızlık için özür dilemesi gerekiyordu ama nasıl. “Şey, pardon nasıl söylenir telefonum!” ilk defa kendini ifade edecek sözleri bulamıyordu. Nasıl açıklayacağını bilemediği anda Gözde başını mutfağın kapısından uzatıp ”Geldin mi bende tam seni arıyordum.” Dediğinde Gözde’ye mi yoksa kendine mi kızsın bilemedi. Aramak için tamda  zamanını bulmuştu kendini bir aptal gibi hissetmesine neden olan gözdeye ters ters baktı. 

SENİN İÇİN (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin