Neden bu kadar inatçı olmak zorundasın?

154 23 1
                                    

Şimdi her şeyi öğrenmişken arkasını dönüp gitmek hiç kolay değildi. Girişte ayakları ne ileri nede geri gidebiliyordu. Duymak istediği tek bir kelimeydi  "Gitme." ömür boyu yanından ayrılmazdı. 'Neden bu kadar inatçı olmak zorundasın?' diye iç çekti. Altı ay boyunca  kendisine de sevdiklerine de işkence çektirdiği için kızgındı.

Hayatında ilk defa aşık olmuştu ve bir sürü acılarla sınavdan geçiyordu. Gecenin karanlığında gökyüzüne baktı. Bu gece yine dolunay gecesiydi. Sen söyle ben şimdi ne yapacağım diye aya sordu. Bir kaç saat önce geri dönmeseydi hiç bir şeyden habersiz yolda olacaktı. Allah'ım beni daha nelerle sınayacaksın derken  Ferda'yı çöp atarken görünce hiç düşünmeden biraz ileriye park ettiği arabasına koştu.

Eylül'ün kendisini görme ihtimaline karşı arabasına binip genç kıza doğru sürdü. Yaptığı aptalcaydı fakat Yiğit şu sıralar aklını kullanmayı unutmuş bir haldeydi. Arabayı önünde durdurup camı açtığında, elini kalbinin üstüne koymuş sakinleşmeye çalışan Ferda'ya baktığında biraz ileri gittiğini fark ettiği halde üzerinde durmadı. 

Genç kız öfkeyle bakıp "Hey sen ne yaptığını sanıyorsun?" dediğinde duraksadı ve birden şaşkınlığı merakıyla yer değiştirip " Sen gitmedin mi?" diye sordu.

"Oradan gitmiş gibi mi görünüyorum."

Ferda kaşlarını kaldırıp "Cııık" çekti.

Yiğit daha fazla konuşmasına fırsat vermeden  yanındaki koltuğu işaret edip "Bin." diye emretti. 

Olanlar karşısında şaşkındı ve sert bakan adama boyun eğip yanına oturduğunda arabanın hareket etmesini sessizce izledi. 

Yiğit günün yarısını düşünerek geçirdiği bankın yanına arabayı durdurduğunda Ferda'ya bakıp "Şimdi seninle biraz konuşacağız." dedi ve birlikte denize karşı oturdular. Olanlar karşısında o kadar öfkeliydi ki, öfkesi kimeydi bilemedi. Bulunduğu durumla daha sonra yüzleşecekti. Şimdi tek isteği "Her şeyi bilmek istiyorum Eylüle nasıl karşılaştın buraya nasıl geldi. Hiçbir şey atlamadan anlat. " diye söyledi.

Ferda oturduğu bankta huzursuzca kıpırdandı. "Söz verdim." diye genç adamı ret etti.

"Biraz önce onu gördüm. Benden onunla konuşmamı değil onu görmemi istedin yanılıyor muyum?"

Genc kız evet diye başını salladı. 

Yiğit susmak bilmeyen kızın konusmamakta ısrarına hayretle bakarken "Her ayrıntıyı bilmek istiyorum." diye tekrar etti.

Arkadaşına söz verdiği için emin olmak  istedi. "Ne biliyorsun?" diye sordu.

"Bebeği biliyorum daha fazla uzatmadan anlat."

Ferda duyduklarıyla gözlerinin içi gülmeye başladı. Sonunda amacına ulaşmıştı. Bundan sonrası zamana bırakıp olacakları izlemekti. Yiğit'in merakını gidermek için "Tamamm en başından başlıyorum." Dedi ve derin bir nefes alıp anlatma başladı. "Eylülü daha önce görmüştüm zaten biliyorsun. Bundan altı ay önce mesain bitmis çıkmaya hazırlanıyordum. Birden koşuşturmalar dikkatimi çekti. Sedyeyle birisini götürdüklerini gördüm. Ne olduğunu sorduğumda koridorda bayıldığını söylediler. Bende peşlerinden gittim yardımcı olacağım bir durum olabilir diye. Sonuçta kendisine bir özür borçluydum." dediğinde Yiğit izin isteyip yanından ayrıldı. 

Ferda göz hapsinde tuttuğu adamın ilerdeki kafeden elinde iki bardakla geldiğini gördü. Pasyonda hareketli bir gündü ve elindeki çaylar yorgunluk gidermek için tam istediği şeydi. "Teşekkür ederim." 

Yiğit "Önemli değil." dedi ve bir yudum alıp "Seni dinliyorum."  diye kaldığı yerden devam etmesini istedi.

Ferda başıyla tamam onayını verip kaldığı yerden devam etti. "Uyanana kadar yanından hiç ayrılmadım. Doktorlar kan aldığında bile gözlerini açmadı. Bir süre sonra hamile olduğunu söylediler. Bebeğin durumunu öğrenmeleri gerekiyordu. Ultrasona aldılar yavaş yavaş kendine gelmeye başladığında bebeğin kalp atışları duyulmaya başladı. O an çok korktum ikinci kez bebeğini kaybederse çok üzülecek diye düşündüm. Hepimiz rahat bir nefes aldık. Eylül gözlerini açtığında  olanlar karşısında korkuyla ve bağırmaya başladı. Sakinleştirmek için çok uğraştık. Psikolojik destek aldığını öğrendiğimizde doktorda bize katıldı. Onun da yardımıyla sakinleştirmeyi başardık. Doktoru kendisine hamile olduğunu söylediği anı hiç unutamıyorum." 

SENİN İÇİN (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin