Yiğit Gözdeyi bırakınca istemese de evine dönmek zorunda kaldı. Ev boş olunca içeri girmek istemedi ve direk kendini bahçeye atıp lordun karnını doyurması için tabağına mamasını koydu. Bir süre yavruyu izledi. Hava kararmak üzereydi ve yiğit kendi evinde yalnızken Eylül’de kendi evinde yalnızdı.
Sesini duymak ve iyi olduğunu emin olmak için geldiğinde masanın üzerine bıraktığı telefonu eline alıp aradı. Telefon bir çaldı, iki çaldı üç çaldı hala cevap gelmeyince yerinden hızla kalktı korkuya yenik düşen aklı istemsizce kapıya yönelmişti ki karşıdan gelen sesle olduğu yerde durdu. Saniyeler içinde korku bütün bedenini sarmış ayakları kendi kontrolünden çıkmış kapıya ilerlemişti. Öyle ki tek kontrolden çıkan ayakları değildi içini saran korku öfkeye dönüşüp sesinin tonundan habersiz “Telefonu neden geç açtın?” diye azarladı.
Eylül duyduğu ses tonundan korkup “Şey ben balkondaydım duymadım.” diye açıklama getirdiğinde sesi titriyordu.
"O telefonu yanından ayırmayacaksın duydun mu beni."
”Ta_tamam.” diye kekelediğinde Yiğit kendi korkusundan daha fazlasını kendi yüzünden genç kadının yaşadığını anladığında sesini elinden geldiği kadar sakin tutmaya çalışıp “Eylül özür dilerim. Sen telefonu açmayınca korktum ve sesimi yükselttiğimin farkında değilim.” Diye söylediğinde içten içe kendine küfür ediyordu.
Eylül kendisi için ne kadar korktuğunu anladığında sevinsin mi üzülsün mü bilemedi. “Yiğit ben iyiyim lütfen benim için endişelenmeyi bırakıp hayatına devam eder misin?”
‘Eve bile girmekte zorlanırken hayatıma nasıl devam edeceğim.’ diye iç geçirdi. Derin bir nefes alıp içinden geçenleri özgürce “Yaşama nedenim benden uzaktayken hayatıma nasıl devam edebilirim.” Söylediğinde biraz önceki korkudan ve öfkeden eser kalmamıştı.
Eylül duyduklarından sonra içini saran heyecanı yok saymaya çalışırken “Yiğit lütfen.” diye tepki gösterdi.
“Tamam tamam sustum.”
“Yiğit ben iyiyim ve şimdi kendime bir kahve yapıp güzel bir film seçip izleyeceğim.”
“Kulağa güzel geliyor. Peki ne izleyeceksin.” Diye sorduğunda lise yıllarında kız arkadaşının sesini duyup ta aklı başından giden yeni ergenler gibi hissetti.
“Daha karar vermedim.”
Yüzünü görmesede sesini duymakla yetinmek için “Elinde neler var.” diye sordu.
“Hııı eskilerden özel bir kadın var , sonra kelebeğin rüyası, birde senden bana kalan var.”
“Fikrimi söyleyebilir miyim?”
“Lütfen.”
“Bence senin gibi özel biri, özel bir kadını izlemeli.”
“Daha önce izledin mi?
“Hayır ama belki bir gün birlikte izleriz”
“Yiğit ben evime aklımı toplamak için geldim. Görünen o ki sen daha fazla karıştırmaya çalışıyor gibisin.”
“Öyle bir niyetim yoktu ama senden bunları duymak beni mutlu etti.”
“Yiğit kapat artık şu telefonu yoksa ben ne film izleyebileceğim nede kahve mi içebileceğim. Üstelik şimdiden buz gibi oldu.”
“Tamam kapatıyorum ama sende aradığımda telefonu hemen açacaksın yoksa saat kaç olursa olsun oraya gelmek zorunda kalırım.”
Telefon elinde gülümseyen bir suratla karşısındaki aynada kendini gördü. Bir telefon bu hale gelmesini sağlarken gelecek için umutlanmadan edemedi. Nasıl olacağı hakkında hiçbir fikri olmasa da onu yanımda istiyordu. Yiğit'in düşündüğü gibi olmasada ilerde iyi iki arkadaş olabilirlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN İÇİN (AŞKIN SINAVI)
Romance(Göl Serisi-1 ve Göl Serisi-2 birbirinden bağımsız iki ayrı hikayedir.) Fırtınanın ortasında küllerinden yeniden doğmaya çalışan bir kadın, o külleri bir arada tutmaya yeminli bir adam. ................. Yiğit yedek anahtarları arabada unuttuğunu fa...