SENİN İÇİN (AŞKIN SINAVI)

Bazen mükemmel zannedilen birliktelikler koca bir yalan olabiliyor.

Yiğit ertesi gün Gözde den aldığı destekle Eylül’le daha fazla zaman geçirmek için fırsatlar yaratmaya başladı. Öyle ki evin ihtiyaçları için markete, kişisel ihtiyaçları için bir bayanın fikrine ihtiyacım var diyerek AVM’ye birlikte gidiyorlardı. Tabi Gözde’de her seferinde bir bahaneyle karşılarına çıkıp ikisini baş başa bırakıyordu.

Bahçede Eylül’le kahve içerken “Çok sıkıldım Gözde  ile Serkan da dışarı çıktılar. Ne dersin bu seferde bizi onları bırakıp dışarı çıkalım mı?” Diye sorduğunda hayır cevabı almaktan deli gibi korkuyordu.

Eylül isteksiz olsa da genç adamın hevesini kırmak istemedi. “Nereye gitmek istiyorsun?” diye sordu.

“Senin gitmek istediğin bir  yer varsa söylemen yeterli.”

“Hayır sen nere dersen ben uyarım!”

İşte beklediği cevap gelmişti fazla istekli görünmemeye çalıştı. “Aklımda belli bir yer yok. Ama istersen bildiğim çok güzel balık restoranı var. Oraya gidebiliriz.” diye konuştuğunda heyecanını gizlemeyi seçti.

Eylül “Balık mı?” 

 “Neden sevmez misin?”

“Severim. Ama!” dediginde konuşmakla konuşmamak arasında karar vermeye çalışıyordu. Aklında basit bir yürüyüş veya bir kaç gündür yaptıkları gibi evin ihtiyaçları için alışveriş vardı.

“O halde ben yarın akşam için rezervasyon yaptırıyorum.”  Dedi ve genç kadının konuşmasına fırsat vermeden içeri girdi.

Eylül yarın akşam için nasıl bir yere gideceklerini ısrarla sorsa da Yiğit ser verip sır vermiyordu. Bu durumda Eylül’de çareyi  arkadaşından yardım istemekte buldu.  

Gözde Yiğit’ten romantik bir yer olduğunu öğrendiğinde istemeden de olsa Eylülden gizlemek zorunda kaldı. Tek yapması gereken  gece için küçük önerilerde bulunup hazırlanmasına yardım etti.

Nihayet genç adam için beklenen gün gelmişti. Yemeğe gitmek için normalden biraz daha erken hazırlanıp salonda beklemeye başladı. Bu gece için sade spor gri bir takım ve mağazada ki görevli kızın önerisine uyup beyaz gömleğin üzerine siyah bir kravat tercih etti. Baloya gittikleri güne kıyasla daha heyecanlıydı. Eylül için basit bir yemek olsa da kendisi için çok özel bir geceydi. Bu sefer baş başa olacaklardı. Dakikalar ilerledikçe sabırsızlığı artıyor yerinde duramıyordu. Saatini kontrol ediyordu ki beklediği anın geldiğini belli eden sesi duydu.

Kapının açıldığını ve topukların zenine çarpma sesini duyduğunda bu sefer göreceklerine kendini hazırladığını düşünürken Eylül’ü gördüğünde ne kadar yanıldığını anladı çünkü kalbi deli gibi atmaya başladı. Allah’tan bu sefer elinde hiç bir şey yoktu. Yine aptal gibi görünecekti.

Eylül üzerine bu sefer zümrüt yeşili saten boyundan bağcıklı dizlerinin üstünde biten bir elbise seçmişti. Saçlarını dağınık toplamış ,güzel gözlerini daha da öne çıkartan koyu bir makyaj ve dudaklarına pembe parlatıcı sürmüştü. Genç adamın aklını başından aldığından haberi olmadan  yanına doğru ilerledi.

Bir insan her seferinde kalbinden nasıl vurulabilirdi. Yiğit her seferinde kalbinden tam isabet  vuruluyor, hayatla bağlarını kopartan kadın tarafından nasıl yapıyorsa geri hayata döndürüyordu. Eylül yanına geldiğinde bir müddet karşısındaki güzelliği seyretti. Ta ki arkadan Gözde’nin boğazını temizlemesiyle kendine gelip dikkatini toplaması gerektiğini hatırlayana kadar. Ama Eylül yanındayken ona ilgisini gizlemenin bir yolu yoktu ki hayatına birden bire girmişti ve şimdi ömrünün sonuna kadar yanında kalmasını istiyordu.