BÖLÜM 20~A~

1.5K 1K 136
                                    

🌷~~Bir kadın için aşk, kaybedecek kadar büyük değil ihanet edecek kadar de küçük değildir.~~🌷

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Kahvelerimizi içtikten sonra selim abi gitmişti. Kararım kesin olunca kamera kayıtlarını bana getirecekti. Çok şey mi istiyorum annemi katilini bulmak istiyorum. Annemin katilini bulamadığım sürece o adam annemin katili olacaktı benim için. Kazım amca o kadar şey anlattı o adam da. Hangisine inansam doğru çıkardı. Her şeyin üst üste gelmesinden yorulmuştum artık. Annemin katilini bulmak için çok geç kalmıştım. Beni düşüncelerimden alan zelal'in gelmesiydi.

"efendim saat 14.00 davanız var. Bu da dava dosyası siz gelmeden önce sevda hanım dosyayı gönderdi."

"tamamdır. O doysa kimin emre izinli olduğu için davları yok"

"yavuz beyin efendim"

"anladım"

"başka bir isteğiniz var mı?"

"hayır yok teşekkür ederim"

Dosyaya son kez göz gezdirdim. Sevda pınar, savcılığa boşanma davası ve velayet davası için başvurmuş. Avukat olarak beni seçmişti. Dava açma nedenlerine baktığım da iki yönlü şiddet, tehditler, aldatma ve çocuğa darp. Ne çocuğa darp mı? Bu kadar ileri gitmiş olamaz demi, o çocuktan ne istedin, onun suçu günahı neydi.

Arka sayfayı çevirdiğim de bir sürü kadınla yakalanmış fotoğraflar, darp ettiği yerlerin fotoğrafları ve küçük kızın sırtı adeta sopa kırmış gibi izler vardı. Cani herif aşağılık hadi kadına acımadın o küçük kız kim bilir canı nasıl yandı. Sevda hanımla sadece bir kere görüşmüştüm. Bir de bugün görüşecektim dava günü. Hem mutluydum hem de sinirli. Mutlu olmam davayı kesin biz alacaktık. Tüm görüntülere kadar elimiz de her şey vardı. Şahitler bile.

Saate baktığım da dava saatine az kalmıştı eşyalarımı ve dosyayı elime alıp odamdan çıktım. Zelal'in yanına geldiğim de yavuzda oradaydı.

"zelal ben çıkıyorum davam var eğer bir şey olursa haber verirsin"

"tamam efendim"

"adliyeye mi?"

"evet"

Koridorda yürürken yavuz da arkamdan geliyordu.

"beraber gidelim benim de davam var"

" ben kendi arabamla giderim sağ ol"

"ikimiz de aynı yere gidiyoruz sonuçta"

"ben kendi arabamla giderim dedim yavuz duymadın mı?"

"tamam ya bir şey demedim"

Bürodan çıkıp arabama binecekken ablam seslendi arkadan.

"afira nereye"

"davam var"

"niye böyle yapıyorsun"

"geç kalıyorum sonra konuşuruz"

Arabama binip adliyeye sürdüm. Beni anlamamakta hala ısrarcı. Hem benden izinsiz o adamı eve al bir de üstelik odamda annemin fotoğrafına sarılarak ağlarken bulayım. Bir de gelmiş üstüne sevgilisi olduğu saklamış. Diyor ki niye böyle yapıyorsun. Ne yapayım ben başka her şey tek tek gelmiyor ki üstüme sanki kırılmaz can parçasıyım. Te allahım ya sakin ol afira sakin. Biraz bekledikten sonra ay yok olamıyorum arabayı park edip adliyeye girdim. Sevda hanım yanın da küçük kızıyla beni bekliyordu. Yanlarına vardığım da elini uzatan sevda hanımın elini tuttum.

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin