BÖLÜM 56 ~A~

890 637 47
                                    

🌷~~Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı hiç savaş yaşanmazdı ancak 28 günde bir derin müzakereler yaşanırdı.~~🌷

♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧

Akşam saatleri huzursuzluğumu daha da bastırıyordu.  Kaç saat burada oturup düşündüm bilmiyorum. En son melisanın uyandığını haber vermesi için ablam aramıştı. İçim içime sığmıyordu.  Gitmeli miydim? Hiç bir suçu olmamasına rağmen neden kızgınım ona?

Arabayı eve doğru sürdüğüm de hafiften yağmur başlamıştı. Yavuzla  yağmurlu günde tanışmıştık.  İlk kahvemizi yağmurda içmiştik. İlk kez benim için korkmuştu. İlk kez bana şiir göndermişti. İlklerimizi yağmurda yaşadık masal gibi.

Eve geldiğim de eniştemle emre bahçe de kahve içiyorlardı.  Zeyneple beraber evden çıkan melisaya baktığım da beni görünce gözleri parıldamıştı. 

"Men şeni göyemeyince koyktum. "

"Geldim meleğim "

Kucağıma alınca kafasını omzuma koyup etrafa bakınmaya başladı. Acaba Ablam konuşmuş muydu? Eniştemle emreye baş selamı verip salona  geçtim. Annem mirayla beraber ayakta geziyordu. Ablam da koltuğa serilmişti. Yemin ederim bu kız aynı benim küçüklüğüm gibi.

"Nerdeydin bu saattir . Olay yerinden bizden önce ayrıldın"

"Hiç biraz gezdim"

"Ne oldu anlat "

"Yok bir şey anne "

Melisayla beraber mutfağa geçip masaya oturttum. Açıkmış olmalıydı.

"Acıktın mı?"

"Iı"

"Yemek yedin mi sen? Kim yedirdi."

"Ben yedirdim"  Zeynep mutfağa girdiğin de elinde ki tepsiyi tezgaha bıraktı.

"Ablam konuştu mu? Melisa bir şeyler anlattı mı?"

"İlk geldiği gibi değil korkmuyor. Yarım da olsa bize laf anlatmak için evde olan kavgaları az çok anlatmaya başladı. Tam konuşmayı bilmediği için hepsini anlatamadı.  Bence bu ona bile yeter"

"Kız çok küçük yaşadığı kolay değil ben soru sorunca tereddüt ederek cevap veriyor biraz daha alıştıktan sonra babasının sırtına nasıl vurduğunu anlattı. Canının yandığını gözleri dolarak anlattı annesinin nasıl olduğunu falan anlattı. Bence bunlar bile biraz da olsa psikolojiyi düzeltir getirmekle iyi yapmışsın" Diyen ablamı ikimiz de onaylanmıştık. 

Aklıma yavuz gelmişti o kız sabah saatlerinde gideceğini söylemişti aklım çok karışıktı. Onun hiç biri suçu yoktu. Neden kızgınım ona? Herkes yaşantısına devam ediyordu ama ben edmiyordum gideceğini öğrendiğim den berri huzursuzdum. Gitmeli miydim?

"Sen iyi misin? Yavuzla falan mı karşılaştın?" Diyen zeynebe baktım boş gözlerle.

"Yavuz yarın sabah gidiyor"

"Nereye ?"

"İtalyaya "

"Sen ne yapacaksın engelleyecek misin?"

"Bilmiyorum. O gün ki kızı gördüm bugün. Boş bir takıntıyla bela oldum dedi. Onun hiç bir suçu yok dedi. Gerçekten de hiç bir suçu yok abla ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Ben yavuzu seviyorum abla onsuz düşünemem. "

"Düşünmek zorundasın  afira" Diyen emreye  baktım.  Kızgın görünüyordu.

"Ne diyorsun emre?"

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin