BÖLÜM 50 ~A~

992 701 121
                                    

🌷~~Kadınların saçları bile kırılır, gerisini siz düşünün. ~~🌷


××××××××××××××××××××××××××××××××

2 yıl sonra...

Ne çok şey oldu değil mi? Ne kadar çabuk değişti insanlar ve duyguları. Hiç beklemediğimiz şeyler olur mesela. Sevincimi, üzüntümü, başarımı ve İki yılımı yanıma alarak Türkiye ye dönüyorduk. Evet dönüyorduk annem de bizimle geliyordu.

O günden sonra biraz daha anneme alışmıştım ve affetmiştim. Artık her ne yaparsa yapsın o benim annemdi. Ve bazı şeyleri istemesem de kabul etmek zorundaydım. Her ne kadar ölmüş olsa da kanlı canlı Yanım da duruyordu. Yılların hasretiyle annemle berber uyuyorduk.

O günün sabahında melek ailesine kavuşmuştu. Ve bizi tam bir yıldır uğraştığımız çeteyi çökertmiştim. Benim için en zor görev olmuştu bu o gün toprağın altından çıkarttığımız kızla berber kardeşini bulmuştuk. 15 yaşında  ölü bir anne ve yurt dışına satılan bebek. Ne kadar kötü bir durumla karşılaşmıştık. Kadınlara zarar vermek yerine değer gösterseler emin ol her şey daha iyi olurdu.

Elime verilen dosyalarda ki kadınlar tam tahmin ettiğim gibi esir tutulan kadınlardı. Zor da olsa başarmıştım kadınları kurtarmıştım. Yavuzla bir yıldır görüşemiyorduk. Ve çok özlemiştim evemi ailemi bazı şeylerden hesap sormak istesem de mutlu olmayı özlemiştim.

"Hazır mısın kızım?" diyen anneme kafamı sallayarak cevap vermiştim. Valizimi kapattıktan sonra yardımcıya verip aşağıya indim. Her ne kadar istemesemde de çok anım olmuştu benim burada. Arabanın yanına geldiğimizde bana koşarak gelen meleği kollarımı açarak karşılık vermiştim.

"Ya gitme ben seni çok özlicem "

"Ben de seni özlicem artık ait olduğum yere gitme zamanı geldi. Sen gelirsin yada beni ararsın hep görüşürüz"

"Peki o zaman. Zeynep teyze ablam sana emanet "

"Sen merak etme meleğim ablan bana emanet'

Melekle tekrar sarıldıktan arabaya binip hava alanına doğru yol almıştık. Babam ablama ve emreye her şeyi anlatmıştı. Yine benim dediğim gelmiştik. Madem öldü göstereceklerse neden gerçeği söylediler.

Amerikaya bir daha gelmeyeceğim sokaklarını gezerken Amerika da da  sosyal meydayı sallamıştım yaptıklarımla. Türkiye yetmezmiş gibi burada da tanınır olmuştum. Bu güzel bir şey mi? Değil ünlü olunca özel hayatın olmuyor fazla her zaman birileri çekerken yakalanır olmuştum.
Hava alanına geldiğimizde geldiğim uçakla annemle geri dönüyordum. Uçağa binip kemerlerimizi taktıktaktan sonra uzun yolculuğun geçmesi için gözlerimi kapattım ve olacaklar için özlediğim aileme kavuşmayı hayal etmeye başladım. Hayal etmek bile heyecan verirken yanında olmak hele ki uzun süreden sonra bilmiyorum çok mutlu ve huzurluydum şuan bana yabancı geliyor biraz ama evet mutluydum mutluyduk.

Upuzun  bir yolculuğun ardından Türkiye topraklarına inmişti uçağımız. Elimde valizimle beni sabırsızca bekleyen  emreye doğru yürüdüm.  Gözlüğümü saçlarıma taktıktan sonra uzun zamandır özlediğim şey kardeşime sarılmak. Doya doya sarıldım emreye ve bana doğru sevinçle koşan zeynebe de. İstemsizce akan göz yaşlarım göz yaşlarımız. Emre anneme sarılarak ağlıyordu.

"Annem çok özledim seni. Kokunu çok özledim. Gülüşünü çok özledim annem. Keşke bize deseydin kendinden mahrum bırakmasaydın bizi"

"Bazı şeyler için mecburdum annem. Yapmak zorundaydım canım oğlum. O kadar çok özledim ki sizi. "

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin