BÖLÜM 48 ~İ~

1K 735 71
                                    

🌷~~Her iyi kadın, erkek için mukaddes bir kalkandır.~~🌷


************************************

Arkamı döndüğüm de kollarını açarak bana  doğru koşan kıza baktım. Ya ama bu çok tatlı bir şeydi. Allahtan ellerim temiz olduğu için bana doğru koşan kızı kucağıma alıp sıkıca sarıldım.

"Seni çok seviyorum"

"Ben de seni sevdim kuzum"

Ellerimi saçlarına götürüp sevdim. Altın sarısı saçları masmavi gözleri gel beni ısır diyen yanakları. Kızı daha arabadan çıkartmamıştık bu küçük kız görmezse iyi olur kızı elinden tutup götürdüm.

"Gel bakalım odama çıkalım"

Yavuza gerisini siz halledin bakışı atmayı da unutmamıştım. Küçük kızın ellerinden tutup beraber odaya çıkmaya başladık.

"Burası senin evin mi?"

"Hayır. Ben burada kısa süreliğine geldim. İşlerim birince geri gideceğim"

"Ya keşke gitmesen"

Küçük kızı yatağa oturtup dolabıma baktım acaba ne giysem diye düşünürken rahat eşofman takımı alıp banyoya geçtim. Acaba kızı odaya çıkarttılar mı? Doktor geldi mi? Bu kızı kim bu hale getirdi. Ben böyle düşünürken banyonun kapısı dan diye açıldı. Gelen yavuzdu.

"Oğlum burası banyo özel yer öyle dan diye girilemez"

"Kapını kilitleseydin o zaman"

"Senin dan diye gireceğini unutmuşum. Öf neyse kızı odaya getirsiniz mi?"

"Evet doktor var şimdi yanında. Ben de üzerimi değiştirip geldim. Küçük kız yatağında oturmuş seni bekliyor bekletme hadi"

"Tamam"

Odaya girdiğimde beni büyük bir sabırla bekleyen küçük kızla karşılaştım.

"Ya sen nerde kaldın?"

"Geldim"

"Peki"

Ellerini yüzüne yaslayarak bana bakan tatlı kıza baktım. Bir an yavuzla benim kızımız olduğunu hayal etmek istesem, etmeye çalışsam, yok ya da vazgeçtim. Çocuğa yazık olurdu valla.

"Siz evli misiniz" Diyen tatlı kız soracak başka soru bulamadın mı yavrum sen?

"Hayır"

"O zaman neden bu adam hep senin peşinde baksana kapıyı bile çalmadan dan diye odaya girdi. Bu ne terbiyesizlik ayol" yavuzla ikimiz göz göze geldiğimizde gülmemek için  yanaklarımı ısırıyordum.

"Ya yapmış işte öyle bir şey daha yapmaz bu seferlik affet abiyi"

"Sakın gülme" demesiyle kahkahayı basmıştım. Yavuz sinirle odadan çıkarken ben de gülmeye son vermeye çalışarak küçük kızı alıp odadan çıktım.

"Sana bir şey dicem"

"De bakalım"

"Sen hep gül olur mu? Sen gülünce çok güzel oluyorsun. Ama o dan diye odaya giren abiye gülme sana  çok güzel bakıyor kıskanıyorum"

Kıza hayran hayran bakarken kapının ardından duyduğum seslerle küçük kızı kapının önüne bırakarak içeriye girdim.

"Ne oluyor burada"

"Bana sen yardım edebilirsin kardeşimi sen bulabilirsin  bu benim kardeşimi sana yardım ederim"

"Bana bak ilk önce yat dinlen bir kendine gel ondan sonra yardım edersin. Kardeşini bulacağım sen merak etme. Şimdi yemeğini ye ilaçlarını iç yarın güzel bir şekilde konuşuruz "

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin