BÖLÜM 39 ~R~

1K 792 117
                                    


🌷~~Kadınlardan yalnızca birer hanımefendi gibi bahsetmenizden, onların aslında rasyonel varlıklar olduğunu anlamamanızdan nefret ediyorum. Hiçbirimiz hayatlarımız boyunca sakin sularda yüzmek istemeyiz.~~🌷

♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧


Odanın kapısı dan diye açılınca aklımız çıkmıştı. Gergin bir adet emre ve onu sakinleştirmeye çalışan zeynep.

"Afira hazırsan in aşağı babam geldi seni soruyor. Misafirler gelmeye başladı onlarla da ilgilen bir zahmet"

Zeynebin kaş göz yapmasıyla aşağıya indim. Babam gelmiş misafirlerle ilgileniyordu.

"Hoşgeldin baba"

"Hoş buldum kızım hani sen isyemiyordun yavuzu. Adam dibin de sen ses etmiyorsun. Birazdan erkek tarafı gelecek çık bir ablana bak"

Azar yemiştim hem de çift taraflı. Misafirlere hoş geldiniz dedikten sonra ikramlıkları kontrol etmek için mutfağa gittim. Her şey tamam görünüyordu. Ablamın yanına yukarı çıkacakken ablam merdivenlerden iniyordu emre'nin kolun da. Öyle görünce gözlerim dolmuştu. Eğer annem burada olsaydı. Belki her şey daha güzel olurdu.

Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra ağlama isteğini ve gözlerimin dolmasını engellemiştim. Ablamın yanına gidip sarıldım.

"Çok güzel olmuşsun ablam"

"Sen de güzelim"

Zeynebin gelmesiyle erkek tarafının geldiğini anlamıştık. Ablam babamla beraber kapıya gelen misafirleri karşılamak için gittiklerinde biz de peşinden gidip misafirleri ağırlamıştık. Serkan abi çiçeği ablama verirken çikolatayı bana vermişti.


Herkes salona geçip hal hatır sorulduktan sonra ablam kahve yapmak için mutfağa geçtiğinde bizde zeyneple peşinden gitmiştik. Ablam çok heyecanlıydı. Bırak kahveyi ben yapayım desem razı olurdu. Kendi istemesi kendisi yapsın kahvesini. Kahveler piştikten sonra sıra tuz koyma işlemine gelmişti. Ablam tuzu koyduktan sonra ben kaşla göz arası biraz daha tuz koymuş olabilirim.

Ablam kahveleri götürüp herkese dağıttıktan sonra serkan abiye kahvesini verip yanına oturmuştu. Herkes konuşurken serkan abinin kahvesini içmesiyle tutamadığım kahkahamı hafif kıkırtı şeklinde dışa vurmuştum. Yazık ya adam ne hale geldi.

"Ee kemal bey sebebi ziyaretimiz belli. Allhın emri peygamberin kavli ile kızınız seçili oğlumuz serkana istiyoruz."

Babamla göz göze gelince kaşlarımı kaldırıylordum hayır diyerek âmâ tabi babam beni dinlemedi.

"Bir birlerini sevmişler anlaşmışlar bize hayırlı olsun  demek düşer "

Serkan abi bana gülerken ben yapmacıktan gülümsemiştim. Eller sırayla öpüldükten sonra nişan masasının yanına geçtik.


Nişan yüzükleri takıldıktan sonra babam kurdeleyi kesecekken.

"Makas kesmiyor"

"Çok bekledim baldız bari şimdi uğraşmada nişanlanayım artık."

"Vallaha makas kesmiyor. Yalan borcum yok sana"

Kendisi de denedikten sonra nası ya bakışı attı. Şaka yaptığımı belli ederek güldüğüm de diğer makası vermiştim. Korktuğu belli olmuştu. Ben sadece tebessümle kalıyordum. Ablamlar dans ederken yavuz yanıma gelmiş bereber ablamları izliyorduk. Emreyle zeynep dans ederken önüme uzatılan ele baktım. Ne dans etmek mi nefret ederim.

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin