BÖLÜM 31 ~A~

1K 823 68
                                    


🌷~~Bir kadının, hayır dediği zaman,
kesin kararı vermeden kendisine ısrar edilsin diye beklediğini düşünürdü hep.~~🌷

《》《》《》《》《》《》《》《》《》

Gözlerimi açtığımda bana bakan yavuzu görmeyi beklemiyordum. Etrafa baktığım da normal odaya alındığımı anladım.

"Ablamlar nerede?"

"Doktorun yanındalar. Bana da sana bakmak kaldı."

"İstemiyorsan bakma ben mi dedim sana bak diye."

"Hiç bir şey kaybetmemişsin tam formundasın"

"Ay herhalde yani afira ateş kolay yetişmiyor"

"Neyse ağrın var mı? Bir istiyor musun?"

"Biraz sırtım ağrıyor. Ve su istiyorum"

Yavuzun yardımıyla dik oturuşa geçmiştim. Komidinin üzerin de bulunan sürahiden bardağa su koyup içirdi. Allah belamı vermesin su içmeyi çok özlemişim.

"Yeterli mi?"

"Hıhı"

Yavuz yerine otururken bende başımı yastığa koymuştum. Ben komadayken söyledikleri gelmişti aklıma. Gerçekten yürek mi yemişti. Gerçi yeseydi ben uyanıkken de söylerdi ama neyse. Açılan kapıya baktığım da ablamla emre girmişti içeriye ikisi de yanıma yaklaşıp kocaman sarılmışlardı. Çok özlemiştim onları. Kolum ağrıdığı için tek kolla olabildiğince sarılmaya çalışıyordum. Ablam benden ayrılıp yaşlı gözleriyle konuşmaya başladı.

"Çok korkuttun bizi be ablam. Aklımız çıkıyordu her dakika da sana bir şey olacak mı diye. Hele kollarıma yığılışın. Hiç gözümün önünden gitmiyor"

"Geçti ablam. İyiyim ben konuşmayalım artık bunları."

"Haklısın kuzum"

"Nasılsın ikiz ağrın var mı? "

"Sırtım ağrıyor biraz onun dışın da iyiyim"

Odaya gelen yemeklerimizi yedikten sonra daha doğrusu onlar yedi saman gibiydi bunların tadı tuz yok, baharat yok, beni iyi edelim derken başa döndürecekler resmen ya. Ablam odaya çayla geldiğin de önüme bırakılan tabağa baktım. Vişne reçeli sürülmüş ekmek ve çay en sevdiğim.

"Hiç bir şey yemedin görmedim sanma. Bari bunları ye de midene bir kaç lokma bir şey girsin"

Ablama cevap vermeden ekmeğimi çayımla beraber yemeğe başladım. Yemeğimi yedikten sonra lavaboya ablamın yardımıyla gittim. 1 haftadır komada olduğum için vücudum uyuşmuştu. Attığım her adımda bacaklarım karıncalanıyordu. İşlerimi hallettikten sonra yatağıma oturacağım sırada doktor elinde dosyasıyla geldi.

"Bakıyorum da hastamız ayaklanmış"

"Daha mı yatayım. Her tarafım tutulmuş valla"

Gelen kıkırdama sesine baktığımda herkes ufaktan gülüyordu. Yavuz daha çok gülüyordu gamzlerinden belliydi. Emre desen höyt desen gülücek gibi bakıyor. Ablam allahın emri.

"Ne yalan mı? tutuldu her yerim. Ne zaman taburcu oluyorum. Halletmem gereken işlerim var"

"Hastamız aceleci ve işkolik galiba"

"İşkolik olmam lazım kurtarılmayı bekleyen o kadar kadın varken ben burda yatamam"

"Peki madem dediklerimi göz önünde bulundurun. Dediklerime uyarsanız işinize daha rahat devam edersiniz. Öncelikle fazla stresten uzak durmanız lazım kalbinize zararlı olabilir malum kurşun kalbinden çıktı. Sol kolunuzu zorlayacak durumlarda bulunmayın. Hastaneye geldiğinizde çok kan kaybetmişsiniz kan yapıcı şeyler tüketin devamlı. Soğuk algınlığı olduğu tespit ettik. Sizin hastalık durumunuz diğer hastalara göre biraz daha dikkat gerektiriyor. Sıtma gibi durumlarda vücudunuz  direncini kaybediyor bundan sonra daha dikkatli olun."

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin