BÖLÜM 61 ~A~

910 620 80
                                    


🌷~~Kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur.~~🌷

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Şuan karşım da çok mu güzel çok mu harika bir gelinlik duruyordu. Bu kesinlikle benim olmalıydı eteğine kadar uzanan taşları yaprak gibi duruyordu. Arkama baktığım da yavuzu görememiştim. Neredeydi bu adam. Mazağanın için de de yoktu. Telefonu çıkarıp aradım.

"Yavuz neredesin sen?"

"Kızma ama bir şey dicem "

"Söyle "

"Ben seni nerede unuttum şuan bulamıyorum da "

"Kapat telefonu kapat"

Baya bir yol  aldıktan sonra boş boş dikilen yavuzu gördüm. Beni nasıl unuturdu ya.

"Geldin mi?"

"Yok daha yoldayım. Sen beni nasıl unutursun koskoca beni görmedin mi? Ha sen arkanda bıraktığını görmüyordun demi"

"Bir an daldırınca unuttum ya özür dilerim  "

"Açıklamaya bak ya ne kadar da iyi."

"Valla güzelim özür dilerim "

"Kes sesini yavuz  konuşma. Git sen beni başka yerde unut"

Hafiften gülerken daha çok sinirimi bozuyordu.  Yavuza bakmadan alışverişinmi yaptım. Yüzüne baksam kahkahayı basacaktı.  Ben de afiraysam bunu sana ödetirim.  Böyle kızınca bir den bire moralim bozulmuştu. İki ay sonra askere gidecekti ve bu düşünceyi aklımdan çıkaramıyordum.  Miraya kıyafet aldığım gelmişti aklıma. Aldıklarımı versem iyi olacaktı. Ablama mesaj atarak evin adresini istedim.

Adrese gerek kalmadan yavuz evi bulmuştu tabi ya o benden daha iyi bilirdi Malum iki yılcık ölmüştüm. Arabadan inerek eve doğru yürüdük.  Maşallah ablamın evinden para yağıyordu. Zile bastığımız da genç bir kadın açmıştı kapıyı büyük ihtimal yardımcıydı. 

"Buyrun kime bakmışsınız?"

"Kimseye bakmadım ablama geldim."

İçeriye girerken  mirayın ağlama sesi duyuluyordu merdivenlerden ablam inerken bize hoş geldiniz deyip mirayı kucağıma verdi. Çok özlemiştim ben bunu ya. Ablamla yavuz düğün işini konuşurken ben mirayla oynuyordum. 

"E afira sen ne diyorsun ?"

"Neyi "

"Sen beni dinlemiyor musun?"

"Hayır "

"Afira biz kimi evlendiriyoruz  burada "

"Bizi"

"Yavuz ne içirdin sen buna ?"

"Birazcık sinir etmiş olabilirim "

"Ay abla bana gözü gibi bakacak nişanlım beni avm de unut da git "

Ablam kahkahayla gülerken sinirden ben de gülüyordum. Ama ne yapabilirim insan nişanlısını unutur mu? Hiç olmayacak şeyler dediğim ne varsa şimdi onlar oluyordu. Mesela ondan sonra sevemem demiştim sevdim. Mutlu olamam demiştim oldum. Olmaz dediğim ne varsa olmuştu.

Bazen korkardım bir şey iyi gitse ardından gelecek kötü şey için kendimi o iyiliğe kaptırmazdım çünkü kimse benden başka benim içim üzülmezdi. Dışarıdan istediğim kadar mutlu olayım ama içimin bir köşelerinde hep ufak yangınlar vardı. Şimdi ise o yangınlar bazı şeylere alıştıkça yavaş yavaş sönüyordu. Ben dalmış düşünürken emreyle zeynebin kavgasını duyduk.

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin