BÖLÜM 67 ~F~

1K 574 16
                                    

🌷~~Kadınlar, sevmedikleri adama hiç acımazlar!~~🌷

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Çocuğun salondan içeriye girişi yavuza koşarak sarılması dolgun gözlerle bizi izleyen kadın. Bunlar gerçek miydi? Yoksa her şey yalan mıydı? Kimin oyunuydu bu? Kim yine yıkmak isterdi bu yuvayı? Yavuz şaşkın gözlerle etrafa bakarken anlamayan bakışlar yavuza bakıyordu.

Yavuzun çocuğu mu vardı? Yavuz bunu bana yapmış olamaz. İnanamam benden öncesine inanamam. Titreyen sesimle zorla konuştum.

"Yavuz "

"Afira hiç bir şey düşündüğün gibi değil."

Daha fazla duramayacak olmamın kanıtıydı gözyaşlarım. Gelinliğimi kavradığım gibi koşarak çıktım otelden. Serin hava ciğerlerime nüfuz ederken tekrar nefes alamamamın savaşını yaşıyordum. Bu hayatım da ki üçüncü darbeydi benim.  Kırılmaz can parçasımıyım ben. Benim atmaya çalışan kalbim yok muydu? Günden güne ölemeye çalışan kalbimi kim yaşatacaktı. Arkadan yavuzu sesini duyduğum da ayakkabılarımı çıkartıp koşmaya başladım.

Nereye kadar giderdim bilmiyorum. Sanki  yollar uzuyordu ben uzaklaşmak istedikçe.

"Afira dur yalvarırım"

Durmak istemiyorum yalvarırım bırak beni çağırma adımı ağzına alma. Saçımdan düşen duvağımı almadan koşuyorum kaçmak istercesine. Ben hala koşarken boş yoldan gelen arabayı  fark etmemle gözlerimin kararması bir oldu.

Yavuz

Salona sibelin ve çocuğunun girmesiyle çok yanlış anlaşılmıştı olay. Afira benden açıklama  beklerken üzerim de ki şaşkınlığı atmaya çalışıyordum.

"Yavuz"

"Afira hiç bir şey düşündüğün gibi değil."

Daha fazla dayanamayacağı belli eden gözleriyle koşarak çıktı salondan kucağımda ki çocuğu yere bırakıp peşinden koşmaya başladım. Kapının önünde duran afiraya bağırdığım da ayakkabılarını çıkartıp boş yola doğru koşmaya  başladı.

Peşinden hızla koşarken yetişemiyordum benden kaçmak istercesine koşuyordu. Belki durur diye bir umutla bağırdım.

"Afira dur yalvarırım"

Saçından düşen duvağını elime alıp koşmaya devam ederken karşıdan gelen arabayı gördüm. Hızımı daha arttırarak afirayı kenara çektiğim de küçük bedeni kollarıma yığılmıştı. Bir yerinde bir şey var mı diye bakarken elime düşen bir damla göz yaşıyla içim daha da çok parçalanmıştı.

"Afira aç gözlerini yalvarırım. Özür dilerim böyle bir şey olsun istemezdim. Ne olursun yapma bunu bana aç gözlerini bırakma beni ne olursun"

Telefonumdan emreyi aradım.

"Emre arabayı hazırla çabuk"

"Ne oldu afira iyi mi?"

"Sana arabayı hazırla dedim"

Afirayı kucağıma aldığım gibi koşmaya başladım. Her şey benim yüzümden olmuştu ölümün ne zaman geleceği belli olmazdı kısacık ömürde yapmayacağım şeyi yapmıştım. Kadınımı üzmüştüm. Arabanın yanında emre ve diğerleri dikilirken kapının açılmasıyla afirayı arka koltuğa yatırdım.  Ön koltuğa geçerek olabildiğince gaza bastım.

Aynadan afiraya her baktığım da rengi biraz daha beyazlıyordu. Yaptığımın pişmanlıklarıyla yüzleşiyordum. En son istediğim şey bile değildi onu üzmek ama ben ilk yapmıştım. Kadınımı parçalamıştım. Karnın da ki eli kenara düştüğün de gözyaşlarım uyanması için yalvarıyordu.

AFİRA Basıldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin