◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 04 ►

(Bilgilendirme: Işıkları sönen bir okul koridorunun gifidir.)

👁‍🗨: "Geri gel."

[x]

Aradan geçen 8 saat boyunca hepsi gergin bir şekilde beklemeye devam ediyordu. Taehyung telefonunu cebine koydu. "Çekmiyor."

"Dağın başında değiliz, çeker birazdan." Dedi Jungkook.

"Bir de ben deneyeyim." Jimin telefonunu çıkarıp Chaeyoung'u aradı. Telefonu çalmıyordu. Sorgular şekilde başını salladı ona doğru.

"Şarjı bitmiştir." Dedi Chaeyoung.

O sırada kapı açılıp içeri sarışın kız girdiğinde yüzündeki umursamazlık ifadesi yine aynıydı.

"Ne oldu, gidemedin mi?" Diye sordu Jungkook.

Genç kız göz devirdi. "Kapılar kapalı."

"Normal, uzun zaman önce terk edilmiş çünkü." Dedi Chaeyoung.

Genç kız sıralardan birinin üzerine oturdu.

"Ben Chaeyoung, bu da nişanlım Jimin." Kendilerini tanıttı Chaeyoung. Genç kız gülümsedi. "Lalisa ben de."

Yandan sinir olmuş bir ifadeyle Jungkook'a doğru bakınca genç adam göz devirdi kaş çatıp.

"Çıkıp bir bakacağım. Siz burada bekleyin." Taehyung sınıftan çıktığında karanlık koridorda arkasına bakarak ilerledi. Merdivenlerden inerek kapının önüne doğru adım attı ve kırık camdan etrafa bakındı. Kimsecikler yok gibi görünüyordu. Ayrıca aşırı sessiz ve soğuktu.

Kapıyı açmaya çalıştığında kapının açılmayışı dikkatinden kaçmadı. Kaş çattı. Kapı dün açılıyorken şimdi neden açılmıyordu?

Kilitli olup olmadığını anlamak için demirine baktı. Çevrilmemişti, dolayısıyla anahtarla kilitlenmemiş görünüyordu. Sanırım sıkışmıştı.

Boşvererek merdivenleri çıktıktan sonra geri sınıfa döndü.

"Ne yaptın?" Diye sordu Jimin. Taehyung yüzünü buruşturdu. "Kapıdan baktım, adamlar gitmiş herhalde. Etraf aşırı sessiz. Kapıyı açmaya çalışınca açılmadı."

"Ne demek açılmadı?" Dedi Jungkook kaş çatarak.

"Kilitlenmemiş, sıkışmıştır. Eski demir kapı sonuçta." Taehyung umursamaz bir tavırla dışarıyı izlemeye devam ederken Lalisa başını salladı. "Ben de denedim ama açılmamıştı."

"8 saat boyunca bir kapıyı açmayı deneyecek kadar aptal mısın?" Diye sorunca Jungkook, Lalisa göz devirdi. "Senin kadar olamasak da, işte."

"Koridorlara baktınız mı? Okulu bir inceleseydik." Dedi Chaeyoung.

"Bence pek iyi bir fikir değil." Taehyung başını salladı. Lalisa sıradan indi oflayarak. "Sıkıldım. Bir şeyler yapalım."

Kimse bir şey demeyince ortamda sessizlik oluştu. Lalisa tek tek bakındı. "Bir şey söylesenize."

"Şu durumda oyun mu oynayacağız?" Lalisa tek kaşını kaldırıp Jungkook'a baktı. "Oyun oynayalım demedim. Ama bir şeyler yapalım, böylece bekleyerek geçiremeyiz tüm günü."

"Tamam, oyun oynayalım." Taehyung kabul edince hepsi şaşırdı.

"Oyun...?" Chaeyoung tedirginlikle Jimin'e bakınca Jimin sorun olmadığını dercesine sarıldı.

"Oyun mu oynayacağız yani? Barmen, kafayı yemedin değil mi?" Jungkook kaşlarını kaldırıp Taehyung'a doğru baktı. Barmen başını salladı. "Evet. Zaten binanın giriş çıkışları iptal, yapacak bir şeyimiz de yok. Adamlar insan öldürmek için dışarıda sokaklarda cirit atıyor. Ne yapalım başka?"

O ara kızların mideleri guruldayınca başını salladı Jungkook. "Yapacağımız şey belli. Bir yere çıkamıyorsak gideceğiz kantine, alacağız ne varsa, camı kıracağız sonra bir taksi bulup-"

"Sen taksi bulana kadar adamlar herkesi tek tek öldürmüş olurlar bile." Deyip sınıftan çıktığında, Jungkook bıkkınlıkla nefes verip ayağa kalktı. "Beraber gidelim de, kaybolmayız en azından. Gelin."

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]