◄ [MP:1] - BÖLÜM 49 ►

854 125 95
                                    

(Bilgilendirme: Üzerine kan sıçramış bir hotel televizyonunun karıncalanan ekranının gifidir. -Piksel-)

 -Piksel-)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "2. Bir sır..."

[x]

Jennie telefonu cebine koyduğunda bir gırtlak temizleme sesi duyup arkasına baktı. Lalisa kapının eşiğine yaslanmış öylece kendisini izliyordu.

"Hoşgeldin, geldiğini duymadım." Dedi Jennie sakin bir tonla.

"Duyman gerekmiyor." Lalisa kalçasını ve omzunu kapının eşiğinden ayırarak yanına geldi. "Biliyor musun, tuhafsın."

"Ne açıdan?" Diye sordu Jennie. Anlamamıştı. Lalisa saçlarına dokundu. "Garip bir kızsın, ve bu hoş değil."

Jennie kaşlarını kaldırdı hafifçe. "Neden?"

Ne demek istiyordu?

"Hoşlanılacak gibi değilsin." Dedi Lalisa dudaklarını büzerek. Elini Jennie'nin saçlarından çekti. "Senden hoşlanmadığımı da aptal değilsen çözmüşsündür."

O bozdolabına doğru ilerlerken Jennie dudaklarını araladı. "Aslında, çözememiştim."

"O zaman gerizekalının tekisin." Dedi Lalisa eline bir elma alıp buzdolabının kapağını kapatarak. "Bunu anlamayacak kadar aptal biri, ne diye barmenle keşif yapmaya çıkar ki? Haaaa, belki de?"

Lalisa doğrama bıçağını alıp elmayı soymaya başladı. Kaşlarını kaldırarak bilmiş bir şekilde Jennie'ye baktı. "Belki de bir avcısındır, kim bilir?"

"Ne?" Jennie kaşlarını çattığında Lalisa gülümsedi. "Taehyung'u istemesen neden yanında dolaşasın ki?"

Jennie hafifçe kaşlarını kaldırıp bakarken su koydu bardağa. "Grupta en yakın olduğum o olduğu ve yalnız bırakmak istemediğimden olabilir mi? Bir düşünelim, hmm... Olabilir?"

Lalisa güldü. "Bırak bu işleri. Erkek avlamayı kesip önüne bakıp kendi mahremini korusan iyi edebilirsin."

"Tabii, zaten her zaman erkek avlarım ben. Değil mi? Artık ne kadar tanıyorsan baya iyi gözlem etmişsin." Dedi Jennie dudak büzerek.

Lalisa elmanın kabuklarını çöpe atıp dilimleri tabağa koydu. "Gözlemim iyidir, yanılmam. Kulaklarımın işittiği kadar varlar."

"Belli."

"Konuştuğun kişiyle arandan su sızmaması kadar, onlar da bana ihanet etmezler senin bize etmenin aksine." Jennie'ye gülümseyerek mutfaktan çıktığında Jennie güldü. "İhanetmiş. Aptal."

Göz devirip suyu içtikten sonra bardağı makineye koydu ve mutfaktan çıktı.

Bahçeye giren Jennie, üçlünün kendisini fark etmesiyle gülümsedi. "Selam."

"Hoşgeldin, otur şöyle." Dedi Jungkook, sandalyeyi işaret ederek. Jennie sandalyeye oturup ağlayan Jimin'e baktı. "N'oldu?"

"Bir şey yok ya, Chaeyoung'un defterini bulmuş okuyordu." Jennie dudaklarını düzleştirip Jimin'e bakmayı sürdürdü. "Peki, su getirmemi ister misin Jimin?"

Jimin başını sallayarak reddedince Jennie onayladı. "Pekala."

"Lalisa nerede Jennie?" Jennie başını Taehyung'a çevirdi. "En son mutfaktaydık, sonra üst kata çıktı."

"Ben bir ona bakayım da, gelirim şimdi." Jungkook yerinden kalkıp eve doğru ilerlerken Jennie Taehyung'a doğru omuz silkti.

Jungkook eve girdiğinde üst kata doğru yöneldi, odaya girdi kapıyı açarak. "Lalisa-"

Jungkook kaş çattı ve banyonun kapısını açıp içeri bakındı. Ardından dolabın içini açtı ve baktı. Ayaklarının arkasında bir kabartı hissedince yere baktı dönerek. Kırmızı bir desenli fular, yerde duruyordu. Jungkook eğilerek aldı ve baktı. "Lalisa?"

Yatağın altında ağzına kapatılan dil yüzünden sesi çıkmayan ve dehşetle gözyaşı döküp kendisini fark etmesini bekleyen Lalisa'yı görmemişti.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

"Eyvahlar olsun..."

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin