◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 36 ►

(Bilgilendirme: El yazısıyla dolu bir günlüğün cildinin açıldığı giftir.)

👁‍🗨: "Bazı anlar, geç kaldığınızı fark etmeniz içindir ve geri dönüşü olmaz."

[x]

Mutfaktan çıkıp salona geçmişler, aradan geçen uzun sessizliğin sürmesine izin veriyorlardı. Jimin hala sessizce ağlayıp düşünürken, Lalisa az çok sakinleşebilmiş, ancak yine de üzüntüsünü bastıramamıştı. Jennie onu bir defa yanında olduğunu belli etmek için teselli edecekken reddettiği için tekrar yanına yaklaşmadan kendi haline bırakmayı seçmişti. Taehyung ve Jungkook ise dönüp duruyorlardı ayakta. İkizler ve küçük kız ifadesizce ikisini izliyorlardı.

Ne vardı ki Jimin, o üçünü göremiyordu.

"Ne yapacağız şimdi?" Diye sordu Jungkook sorgularcasına. "Morga götürmüşler zaten bedenini, kız ölmüş."

Jimin duydukça daha fena oluyordu.

Taehyung kara düşünceler içinde ayaklarına baktı. "Ben hala aldattığını nasıl öğrendiğini düşünüyorum."

"Bir de o var." Jungkook başını arkasına çevirip sabır dileyerek onay verircesine salladı. "O var bir de."

"Biri mi gelip söyledi ki?" Diye sordu Jennie. Jimin'e baktı, Jimin başını iki yana salladı. "Kayıtlarda kimse gözükmüyor. Biri gelmemiş."

Küçük kız oturduğu yerden kalkarak ayağa dikildiğinde Jungkook ve Taehyung kendisine baktılar. Küçük kız bir anda ortadan kaybolunca Jungkook dehşetle Taehyung'a baktı, Taehyung başını kendisine çevirip kaşlarını kaldırdı 'Sıkıntı yok,' dercesine. Jungkook kaş çatarak 'Şaka mı yapıyorsun?' Diyerek bakınca Jimin oflayarak başını kaldırdı. "Benim yaşamam bile hata, keşke onunla beraber ölseydim de peşinden atlayabilseydim..."

Lalisa sinirli bakışlarını Jimin'e dikince Jungkook 'Sakın,' diyerek baktı Lalisa'ya. Lalisa yutkunarak bakışlarını önüne çevirdi.

"Gerçekten, belki de sizi görmüştür? Yani, siz yaparken..." Jennie yutkunarak başını eğdi utanarak. Jimin ellerini yüzüne kapadı. "Onu asla aldatmamalıydım, tehdit ettiler yapmam için... Lanet olası!"

Ağlamaya başladı tekrar. Bu kaçıncı gözyaşıydı Jimin'in.

Dakikalar sonra küçük kız geri geldiğinde arkasına doğru zıplayarak koltuğa oturdu. İkizler kendisine bakınca bakıştılar. Küçük kız cebindeki dikiş ipinin bağlı olduğu küçük metal iğneyi gösterip cebine geri koydu. Taehyung ve Jungkook birbirlerine baktıklarında küçük kıza sorgular şekilde başlarını salladılar. Küçük kız işaret parmağını dudakları üzerine koyduktan sonra indirdiğinde Taehyung ve Jungkook garipsediler.

"Komiser orada mıydı?" Diye sordu Jennie. Jimin başını salladı ellerini birleştirip çenesine dayayarak. "Evet, oradaydı ve gördü." Burnunu çekti.

"Keşke atlasaydın." Lalisa'nın sözüne Jungkook kaş çatarak ona bakınca Jimin cevapladı. "Denedim, komiser tuttu. 2 defa peşinden atlamayı denedim."

Jungkook ayakta durmaktan yorulduğunda koltuğa kuruldu. "İfade verdin mi?"

"Komiser gördü zaten, onu morga götürürlerken hala ağlıyordum." Masanın üzerinden bir peçete alarak burnunu sildi Jimin. Ağlamaktan burnu kızarmıştı.

"Hastaneye gidip kamerayı bulmamız gerekiyor. Videonun çekim tarihine bakarsak, kameraya yeni mi atılmış yoksa önceden mi vardı anlayabiliriz." Dediğinde Taehyung, Jungkook başını eğdi. "Dostum, ben daha bir yere gidemem. Şu son yaşadıklarımızdan sonra götüm gerçekten yemiyor, kusura bakma da."

Lalisa başını iki yana salladı Taehyung'a bakıp. Yutkunarak bakışlarını kaçırdı. Jennie'ye bakınca Jennie başıyla onayladığında Taehyung derin bir nefes vererek önüne baktığında Jennie portmantoya doğru ilerleyerek askılıktan Taehyung'un ona verdiği ceketi alırken bir tıkırtı duydu. Kaşlarını çatarak kapıya doğru ilerledi ve dürbünden baktı. Biri gözükmüyordu. Yavaşça kapının kilidini açıp başını dışarı uzatınca bahçe kapısının açık olması dikkatini çekti.

Yerde beyaz bir gül vardı.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]