◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 22 ►

(Bilgilendirme: BTS üyesi V'nin gifidir.)

👁‍🗨: "Gerçeklerin farkına varmak, herkes için ilk aşamada zordur."

[x]

Taehyung yutkunurken Jungkook ve Lalisa dehşetle tüplerin içindeki beyaz tenli solungaçları olan korkunç görünen yaratıklara baktılar. Sonra hemen yanında bulunan tüpte daha az yaratığa benzeyen yarı insana, en son ise karşı kapının yanlarında duran tüplerin içindeki çıplak bedenli insanlara.

"Bu..." Dedi Jungkook.

"Ne..." Diye devam ettirdi Lalisa.

"Böyle..." En son Taehyung cümleyi tamamladı.

"Cidden, bu ne?" Dedi Lalisa sorgulayarak. Jungkook korkuyla yutkunurken Taehyung gördüğü görüntünün zihninde açıkladığı cümleyi döktü dışarı. "İnsanları..."

Devamını getiremedi Taehyung. Lalisa şokla elini ağzına kapayarak ağlamaya başladı. Jungkook bir iki adım ilerledi. Tüplere daha yakından baktı dehşet içinde. "Bu nasıl bir manyaklık..."

"Burası bir akıl hastanesi, bunu her kim yaptıysa..." Dedi Taehyung.

"Akıl sağlığı kesinlikle bozuk!..." Diye tamamladı Jungkook.

Lalisa derin ama seri nefeslerle yavaşça kapıya doğru ilerlediği sırada konuşma ve adım sesleri işittiklerinde gerilerek birbirlerine baktılar. Saniyeler içinde kapının arkasına saklandıklarında diğer kapı açıldı ve içeri iki adam girdi.

"Aradan geçen 6 saatin sonunda, gözetleyebileceğiz. Serumlar hazır mı?" Diye sordu adamlardan biri.

"Hazır, buyrun." Dedikten sonra birkaç tıkırtı işitti üçü de. Korku ve endişeyle sesleri dinliyorlardı kapının arkasında.

"Son 12 saat, sonra bu insanların bedenleri tamamen Necron'a döndüğünde artık civarda ölü olmayan hiçbir insan olmayacak." Dedikten sonra güldüğünde duydukları şeyle tüyleri diken diken oldu üçünün de.

İnsanları bir Necron'a mı çeviriyorlardı?

Dehşet bütün bedenlerini kaplamıştı, ve gitmiyordu. Üçü de korkuya hapsolmuş şekilde öylece yerlerinden kımıldamadan ve konuşmadan sessizce iki doktoru dinliyorlardı.

"Kaçan kızı getirelim mi?" Diye sorduğunda diğer ses, başta Taehyung olmak üzere Jungkook ve Lalisa'nın da nefesi kesildi.

"Odada tutulmaya devam etsin. Onu da 2-2.5 saate kadar tüpün içine alırız."

Üçü de dişlerini birbirine bastırdı sinirden.

Akıl hastanesi doktorları, hastaları üzerinde deneyler uygulayarak onları birer yaratığa çeviriyorlardı.

Ve kaçan kim olursa, tek tek öldürülüyordu.

Lalisa kesik nefeslerinin duyulmaması için elini ağzına götürerek sesini bastırdı ve gözlerini kapatıp yaşlarının akmasına izin verdi. Jungkook şok ve dehşet içinde öylece karşıdaki duvara bakarken Taehyung korku ve endişeyle nefeslerini düzenlemeye çalışıyordu.

Onlar birer katillerdi.

"Çamaşırhanedeki kan sıçramış elbiseyi de yıkayın, Jones!" Diye seslendi diğer ses.

Taehyung'un o an beynine kan sıçradığında, neden kadının cesedinin sınıfta olmadığını anladı.

O gördükleri gerçekti, Jungkook'un gördüğü de gerçekti fakat bütün bunların hepsi, kaçan kız Jennie'yi bulabilmek içindi.

Onu öldüreceklerdi.

Ve onlar okul binasına girdikleri an fark edilmişlerdi.

Dolayısıyla, Chaeyoung'un bıçaklanma olayında da bunların parmağı vardı.

Taehyung yutkundu. Bu defa gerçekten korkuyu damarlarında iliklerinde milim milim hissediyordu.

Ya onlar da yakalanırlarsa? Bu binadan sağ çıkamayacaklardı.

Ve kaçmak için çok geçti, lanet gerçeği öğrendikten sonra.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

"Gazabımız mübarek olsun. :)"