◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 46 ►

(Bilgilendirme: Gece yarısı, toprağa gömülmek üzere bekleyen poşetlenmiş bir ceset fotoğrafıdır.)

👁‍🗨: "Bir uğultu, yeniden başladı..."

[x]

Sabah olduğunda Jungkook yataktan yavaşça doğrularak yüzünü buruşturdu bedenindeki ağrılar yüzünden. Başını yanına çevirip Lalisa'ya baktıktan sonra uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktı ve battaniyeyi üşümemesi için üzerine örtüp odadan çıktı. Uykulu gözlerle etrafa bakınarak merdivenlerden indi alt kata doğru. Jimin'in çoktan uyanmış olduğunu fark edince garipsedi. "Erkencisin?"

"Sabahladım." Dedi Jimin üzerindeki battaniyeyi kenara sıyırıp ayaklarını koltuktan indirirken.

"Chaeyoung mu?" Jungkook mutfağa girip tezgahın üzerindeki sürahiyi aldı ve bir bardağa su doldururken Jimin'e seslendi. "Kalk elini yüzünü bir yıka da kendine gel."

"Kahvaltı ettikten sonra bahçeye çıkarım." Dedi terliklerini ayaklarına geçirdikten sonra lavaboya ilerleyen Jimin. Jungkook suyu içtikten sonra bardağı makineye yerleştirdi. O ara mutfağa gelen Taehyung'u fark etti. "Günaydın barmen."

"Günaydın." Taehyung buzdolabını açıp yiyeceklere bakınırken Jungkook dağınık saçlarını fark etti. "Ne bu hal, savaştan çıkmış gibi?"

"Sorma." Taehyung umursamaz haliyle eline bir yeşil elma alıp yemeye başladı.

"Sordum diyelim." Jungkook tek kaşını kaldırarak bakınca Taehyung merdivenleri işaret etti başıyla. Jungkook başını sallayarak önüne baktı. "Epey yorucu geçmiş gecen anlaşılan."

Taehyung hafiften gülerek elmadan 2. Isırığı aldı. "Eh."

"Nasıldı?" Jungkook bıyık altından gülerken ocağın üzerine tavayı yerleştirdi. Taehyung aradan geçen 3 dakika sessizlikten sonra konuştu. "Baya olmuş."

"Soru o değildi."

Taehyung gülerek elmasından ısırık alırken mutfaktan çıktığında Jimin geldi. "Ne var kahvaltıda?"

"Sen. Kendini yemeye var mısın?" Jungkook dalga geçercesine dil çıkarıp tavayı gösterdi. "Şuna yumurta kırsana."

Taehyung merdivenlerden üst kata çıkarak odaya girdiğinde perdeleri açtı ve gün ışığının odayı doldurmasına izin verdi. "Uyan bakalım."

Genç kız uykudan kaşlarını çatarak yüz buruşturup uyandığında dirseklerinin üzerinde doğruldu. "Sabah mı oldu?"

"Akşam oldu." Diye dalga geçti Taehyung, yatağın kendi tarafına doğru ilerleyip otururken.

"Ha ha, çok komik." Jennie battaniyeyi üşümemek için üzerine örttüğünde Taehyung hışımla çekmeye başladı. "Kalk."

"N'aptığını sanıyorsun, çıplağım bilmem farkında mısın?" Jennie tek kaşını kaldırarak baktı kendisine. Taehyung omuz silkti. "Giyin."

Jennie göz devirip ayaklarını sıcacık yataktan kaldırdı ve ahşap tabana bastı. Yerdeki koyu yeşil südyenini üzerine geçirirken alt çamaşırı üzerinde olduğundan eşofmanını geçirdi üzerine, ardından hırkasını alırken saçlarını düzeltti ve Taehyung'un tarafındaki komodine doğru ilerleyerek çekmeceyi açıp çorap aldı. Çekmeceyi geri kapatıp ayağa kalktığında Taehyung'un kendisine uzattığı elmayı aldı. "Teşekkürler."

Taehyung elindeki hırkayı alıp üzerine giydirdikten sonra fermuarını kapattı. "Yüzünü yıka, gel."

Jennie kendisine bakmaya devam edince Taehyung sorgular şekilde başını salladı. Jennie gözlerini kapatıp açarak 'tamam' dediğinde Taehyung yanından geçerken kulağına eğildi. "Çabuk ol, Jungkook kızar." Kulağının arkasına doğru kısa bir öpücük dondurup odadan çıktığında Jennie elmadan ısırık aldı ve odadaki banyoya girdi.

Lalisa da uyandığında odadan çıktı ve yüzünü yıkayarak aşağı kata indi. "Günaydın."

Üçü de kendisine bakıp selam verdiler masaya kurulurlarken. "Günaydın sana da."

O ara Jennie aşağı inerek Lalisa'nın yanına oturduğunda o da selam verdi ve kahvaltıya başladılar.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]