◄ [MP:1] - BÖLÜM 62 ►

784 113 85
                                    

(Bilgilendirme: San Diego yolunda ilerleyen aracın gifidir. -Ulan keşke şöyle bir yere gitsek de kafa dinlesek...-)

👁‍🗨: "Yol uzun, ama nasıl güzel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Yol uzun, ama nasıl güzel. Hiç ayrılasım gelmiyor biliyor musun?
Kalbinden..."

[x]

Yaklaşık olarak 10 saat 59 dakika sonra uçaktan indiklerinde, havayı içlerine çektiler.

"Oooh." Dedi Lalisa. "Mis mis!"

"Memlekete gelmiş gibiyim." Diyerek kahkaha attı Jimin. Jungkook kaş çatıp ona baktı. "Sen buralı mısın lan?"

"Yürü git ne buralı olması, ama keşke buralı olsaydım."

"Siyah tenli Jimin." Taehyung kendisine bakınca Jungkook güldü. Jimin dudak büzdü. "Bana o bile yakışır barmen."

Üçü de gülüşerek kızların peşinden dışarı çıktılar. Etrafa bakındılar.

Geniş bir gidişli gelişli yol, karşı tarafta deniz, yol ve deniz arasındaki çimenlik alanda bir iki sırayla dizilmiş ağaçlar, sola doğru baktıklarında yolun sağa doğru dönerken yüksek gökdelenlere doğru ilerlemesi, sokaklar, ve bir sürü de insan vardı paten sürüp kaykayla vakit geçiren.

"Biz yaz mevsiminde miyiz şimdi?" Diye sordu Lalisa. "Daha dün kışlıklarla dolanıyorduk."

"Ülke farkı. Her neyse, bir taksi tutalım."

"Nereye gideceğiz?" Jimin taksiyi çağırarak kızlar ve Jungkook'a baktı. "Bir otel buluruz."

"Güzel fikir."

Taksi çağırıp bindiklerinde 12 dakikalık yolun ardından şoför onları şehrin en ünlü oteline getirip kapıda bıraktı. Ücreti alıp kaçarken grup başlarını kaldırıp gökdelene baktılar.

"Umarım süit odaya kalmayız." Diyerek içeri geçti Jungkook. Peşinden ilerlediler. Danışmaya gelerek odaları ayarladıktan sonra asansöre doğru ilerlediler ve kabine bindiler.

3 dakika sonra geldikleri katta inerek kapının önünde durdular. Jungkook Lalisa, Taehyung Jennie ve Jimin şeklinde 3'e ayrılmışlardı yine.

"Girelim mi?" Diye sordu Jennie.

"Sabaha kadar burada dikilemeyiz." Dedi Jimin ve odanın kapısını açıp içeri girdiğinde dörtlü de odalara dağıldılar.

Jungkook çantayı kenara fırlattı ve ellerini ensesinde birleştirip başını eğerek cama doğru adımladı. Duvar camdan oluşuyordu, bütün şehrin manzarası görünüyordu.

"Çok yoruldum." Lalisa ayakkabılarını çıkarıp kenara koyarken oturduğu yataktan kalkıp Jungkook'a doğru ilerledi ve ellerini kollarının altından bedenine koyup omuzlarına doğru çıkararak sarıldı arkadan. Jungkook başını hafif yana çevirip kendisini fark ettiğini belli etti. "Dinlen güzelce. Daha bela falan yok, bundan sonra rahat bir hayatımız olacak."

"Imm." Lalisa başını yana çevirip şakağını omzuna yasladı ve gözlerini kapadı. "Sakin bir hayat..."

Jungkook dışarıya bakarken ellerini tuttu. Merak ediyordu, tüm bu olanlar sona mı ermişti? Gerçekten de artık sonsuza dek kurtulmuşlar mıydı?

Korku dolu her şey bitmiş miydi?

Hayatına yeniden başlayabilirdi belki. Lalisa'ya baktı. Gözlerini yavaşça aralayarak yorgun bir şekilde kendisine baktı başını kaldırıp genç kız. Jungkook ellerini yavaşça bedeninden indirerek ona doğru döndü ve dudaklarını dudaklarına bastırdı. Lalisa yutkunurken ellerini omuzlarına attı, ensesinde birleştirdi. Jungkook dudaklarını ayırdıktan sonra yanağından çenesinin arkasına, oradan boynuna doğru dudaklarını değdirip öperken Lalisa bir eli hala ensesinde, diğer eliyle de saçlarını okşayarak manzarayı izliyordu. "Sakin bir hayat." Diye mırıldandı.

"Hayatı bilmem, bugün pek sakin geçmeyecek ama huzura kavuşturacağım seni." Lalisa'yı kucağına alarak yatağa yatırdı ve üzerine eğilerek boynuna öpücükler kondurmaya devam ederken Lalisa gözlerini kapatıp gülmeye başladı. Üzerindekileri çıkarmasına izin verdi.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin