◄ [MP:1] - BÖLÜM 37 ►

937 143 90
                                    

(Bilgilendirme: Çift gifidir./Çoraplı ayakların birbirine sürtünme gifi.)

👁‍🗨: "Gerçeklerin ortaya çıkmasına az bir zaman kala

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Gerçeklerin ortaya çıkmasına az bir zaman kala..."

[x]

Jennie kaş çatarak birkaç adım dışarı çıkarak güle doğru ilerledi. Yerde duruyordu, yağmurdan dolayı epey ıslanmış görünüyordu. Eğilerek eline alıp bakarken başını açık bahçe kapısına çevirdi. Demir kolu kapatarak sağa ve sola bakındı. Tekrar sağa çevirdi başını ve ağaç yapraklarının ardına baktığında yüzünde bir dehşet oluştu.

Taehyung dışarı baktı kaş çatarak. "Saat şu an 8, ve aşırı yağmur yağarken şu anda hastaneye gidemeyeceğiz. Sabah bakarız."

Jennie elindeki beyaz güle bakarken eve girdi ve kapıyı kapattı. Yüzündeki dehşeti silmeye çalışarak derin bir nefes aldı ve garipser şekilde gülü incelerken yanlarına geldi. Jungkook başını kaldırınca Jennie'nin ıslanmış halini ve elindeki gülü fark etti. "O ne?"

Hepsinin bakışları genç kızın ıslanmış haline ve elinde duran güle kaydığında Jimin ve Lalisa ayağa kalktılar. "N'oluyor, o nereden geldi?"

"Bilmiyorum, bahçe kapısı açıktı ve hemen önünde duruyordu." Diye yanıtladı Jennie.

"Gülü bana ver, koş üst kata kıyafetleri değiştir hasta olacaksın." Taehyung yanlış anlaşılmaya müsait söylediği sözün çok da üstünde durmayarak gülü Jennie'den aldığında Jennie üst kata doğru ilerledi. Jungkook bir güle bir Taehyung'a baktı. "O gülü umarım bir karabasan bırakmamıştır."

İkizler bakışıp omuz silktiler. Küçük kız da güle bakıyordu ifadesizce.

"Gül henüz çok taze. Herhangi bir bahçeden koparılmışa benziyor." Dedi Taehyung çatık kaşlarıyla gülü incelerken.

"Cidden kapının önünde miydi bu?" Lalisa yerinden çıkarak kapıya doğru ilerleyip dışarı çıkınca Jungkook yerinden fırladı peşine doğru. "Lalisa!"

"Lalisa!" Taehyung ve Jimin de kapıya bakıyorlardı.

Lalisa onları dinlemeyerek dışarı çıktı ve dış kapının önüne geldiğinde etrafa baktı telaşla. "HEY!"

Jungkook peşinden gelerek kolunu tuttu. "Dışarı çıkma, neler yaşadığımızı biliyorsun!"

Lalisa sinir ve üzüntüyle kolunu kurtardı. "Chaeyoung'un ölümünden sonra artık hiçbir şey gram umurumda değil, o öldü, kadının cesedini bile gördük okulda! Ne malum bizim de ölmeyeceğimiz? Ya bu onun işaretiyse?"

Jungkook yutkundu. "Ben de korkuyorum, şu yaşıma gelmeme rağmen hala korkuyorum ama yapacak bir şey yok. Bunun farkındasın."

Lalisa başını eğerek ağlamaya başladığında Jungkook kendisini izlemeye devam etti.

"Hepimiz öleceğiz, o da öldü ve yakalanacağız. Bizi ölümle cezalandıracaklar..." Jungkook omuzlarından tutarak kendisine doğru çekti ve sarıldı. "Ölmeyeceğiz, en azından ben yaşadığım sürece ölmene izin vermem."

Daha sonra dediği şeyi fark etti.

"Yani kimsenin ölmesine izin vermem." Diyerek düzeltti.

O sırada kendilerini evin üst katındaki camdan izleyen Jennie, bakışlarını sol taraftaki ara sokağa çevirdiğinde birkaç saniye sonra aradığı şeyi buldu. Yutkunarak baktı.

Fakat Chaeyoung kendisine acı bir şekilde bakarak yağmurun altında bakışmalarını sürdürdü.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin