◄ [MP:1] - BÖLÜM 57 ►

848 126 61
                                    

(Bilgilendirme: Adamın eline dokunan kadın eli gifidir.)

👁‍🗨: "Eğer pişman olsaydın tüm bu yaşananlardan duyduğun dehşet içinde, senin yanında kalıp başımı göğsüne yaslayarak uyumayı kabul ederdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Eğer pişman olsaydın tüm bu yaşananlardan duyduğun dehşet içinde, senin yanında kalıp başımı göğsüne yaslayarak uyumayı kabul ederdim."

[x]

Jimin üzerini değiştirdikten sonra çift kişilik yatağa doğru ilerledi ve komodinin üzerindeki ceketinin cebinden defteri aldı. Yatağına yerleşti usulca.

Chaeyoung onu izliyordu hüzünlü bakışlarla. Onu aldatmış olsa bile, hala seviyordu eşini. Aşıktı ve aşk acısı bir anda geçmeyen ağır bir yaraydı.

Jimin defteri araladı yutkunarak. Kaldığı sayfayı aradı.

Chaeyoung bir iki adım yatağa yaklaştı bakışlarını kaçırmadan.

Aradığı sayfayı bulan Jimin, okudu içinden.

Chaeyoung onu duyabiliyordu.

Ölüler zihin seslerini duyabilirlerdi.

'Meyve ağırlıklı beslenmeliyim, doğacak olan çocuğumuzun sağlıklı olması gerekiyor. Her yemekten yiyerek büyümesi için ona yardım edeceğim.'

"Güzel yürekli nişanlım..." Jimin'in gerçekten içi öyle acıyordu ki yazıları okurken bile sol yanı ağrıyordu sızım sızım sızlarken.

Chaeyoung dudaklarını kemirerek yavaşça doğru adımladı.

'Her vakit, her an, bir yanlış yaparım ve bütün hayatıma mâl olur diye öyle korkuyorum ki henüz çocuğun varlığını bile ona söyleyemedim. Tepkisi ne olur kestiremiyorum, ama eminim babalık ona çok yakışırdı.'

Jimin'in dolu gözlerinden yaşlar taştığında yüzünü buruşturarak ağlamaya başladı defteri göğsüne bastırıp.

Chaeyoung acıyla yutkundu.

'Bazı geceler ona sarılarak uyuyorum. Hamile olduğum için bu ara çok sık kabûs görmeye başladım ve Jimin'in fark etmemesi için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Beni sıcacık kollarıyla sarıyor, sevgisini sıcaklığına veriyor sanki. Öyle güzel geliyor ki hiçbir zaman o kolları arasından ayrılasım gelmiyor.'

Jimin gözlerini kapattı defteri göğsüne bastırıp eğilirken. "Ben seni hiçbir zaman bırakmadım, bırakamam. Bırakmam..."

"Biliyorum..." Dedi Chaeyoung dolu gözleriyle kendisine bakarken. O gece olanları biliyordu artık ve bu bir kadın için ne kadar zor da olsa, göz ardı etmeye çalışıyordu.

"Biz evlenecektik..." Dedi Jimin kendi kendine konuşurken. Ses tonu titremeye başlamıştı ve konuşurken ağlıyordu. "Ben nikah basacaktım, imza atacaktık ve seni öpecektim..."

Chaeyoung gözlerini kapadı sımsıkı yutkunurken. Evleneceklerdi, fakat o aldattığını öğrendikten sonra intihar etmişti. Aslında gerçekten istemiyordu intihar etmeyi, ve geri de çekilecekti. Son anda ayağı kaymasaydı... Jimin'e 'Ne olur beni kurtar' dercesine ağlayarak bakarken eli kaymasaydı...

"Sen yükseklikten çok korkarsın Chae..." Dedi Jimin gözlerini kapatıp başını eğerken.

Korkardı, Chaeyoung'u en iyi o tanırdı çünkü ve bilirdi ona dair her şeyi.

"Özür dilerim..." Mırıldandı Chaeyoung. Kendisini duyamayacağını bilmesine rağmen, ve de suçlu olan o değilken. "Özür dilerim, binlerce kez."

Jimin başını iki yana salladı. Gariptir ki, kendisiyle konuşmasına ve hiçbir ses duymamasına rağmen sanki onunla konuşur gibi hissediyordu.

İnsan ruh eşi ölse bile onu daima hisseder ve onunla konuşurdu, bilirdi kendisini duyduğunu.

Jimin onun kendisini duyduğunu biliyordu.

"N'olur geri gel, lütfen..." Söylediği cümlenin imkansızlığı karşısında diz çöküyordu.

Chaeyoung başını iki yana sallayarak yatağın diğer tarafına doğru adımladı ve yatağa girerek eşinin beline sarıldı. Belki henüz evli değillerdi fakat onu her zaman eşi olarak görüyordu. Karnındaki küçücük çocukla...

Jimin'in elini tutarak karnına koydu.

Jimin refleks olarak elini yanındaki boşluğa götürdü. Neden olduğunu bilmiyordu, kendisini duyduğunu biliyordu sadece. Bir ihtimal, bir düşünce olarak kalsa bile o şu anda yanındaymış gibi davranarak başını çevirdi yanına doğru.

Chaeyoung kendisini hissediyor olmasının mutluluğuyla başını çevirip ona baktı. Gülümsedi, ardından yavaşça doğrularak dudaklarını dudaklarına bastırdı. "Seni seviyorum Jimin."

Jimin dudaklarının üzerinde gerçekten bir baskı hissettiğinde bunun Chaeyoung'a ait olduğunu anlayıp ağlamaya başladı. Chaeyoung hafif geri çekti başını, parmaklarıyla yüzündeki yaşlara dokundu. "Ağlama, affettim seni."

Kendisini duymuyordu fakat bunu söylemek iyi gelmişti.

Jimin'in kalbindeki sızı hafiflemeye başladı birden, titrek ve derin bir nefes aldı. Yutkunurken gözlerini kapadı.

Chaeyoung tekrar bastırdı dudaklarını. Hafifçe aralayarak öptü. Elini sol göğsüne dokundurarak kalp atışlarını hissetti.

Tebessüm etti, ona doğru.

Bir şeyler değişecek miydi?

"Ne olur geri gel, ne olur..." Diye fısıldarken Jimin, Chaeyoung yok oldu.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin