◄ [MP:1] - BÖLÜM 56 ►

849 117 36
                                    

(Bilgilendirme: Aşk gifidir.)

👁‍🗨: "En büyük aşklar nefretle mi başlardı, yoksa nefretin içinde büyüyen sevgi ile mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "En büyük aşklar nefretle mi başlardı, yoksa nefretin içinde büyüyen sevgi ile mi?"

[x]

Jungkook yüzünü buruşturarak odaya girip kapıyı ardından kapattığında odadaki çift kişilik yatağa baktı kaşlarını kaldırarak. "Bu ne?"

Lalisa bir ona bir baktığı yere, yani yatağa çevirdi gözlerini. "Yatak?"

"Hadi canım? Şaka yapıyorsun!" Jungkook dalga geçtikten sonra çantayı alıp içinden kıyafetlerini çıkarırken Lalisa da perdeleri örtüyordu.

"Umarım burada yedek tişört vardır." Diyerek dolaba doğru ilerleyip kapakları açarak içine bakınan Jungkook, hüsrana uğradı. "Hangi kalın kafalı it bu dolabın içine kıyafet koymaz, belki kıyafetimiz yok yanımızda, ne olacak?"

Lalisa tek kaşını kaldırıp kendisine baktı ciddi olup olmadığını merak ederken, fakat yarı çıplak olduğunu görünce hemen başını çevirdi o fark etmeden.

"Şimdi ne yapacağım?"

"Ne mi yapacaksın?" Lalisa çekmeceyi kapattı makyaj aynasında kendisine bakarken. "Üzerinden çıkardığını geri giyeceksin."

"Yok, o kirli. Ayrıca ter kokuyor." Jungkook bir eliyle saçlarını dağıtırken Lalisa'nın arkasına geçti ve aynadan kendini incelerken Lalisa bacağını kaldırıp karnına tekme attı. "Çekilsene arkamdan!"

"Hey, ayna sana ait değil. Sen çekil." Jungkook kendisini omzundan yana doğru ittirince Lalisa başını çevirip baktı. "Salak mısın, düşeceğim şimdi!"

Jungkook kaşlarını kaldırıp hızla beline sarılınca Lalisa kıpkırmızı kesilerek öksürdü. Jungkook rol yaparak kendisine baktı acıklı acıklı. "Hanımefendi, iyi misiniz acaba? Düşüp götünüzü başınızı kırmadınız değil mi?"

"Ne biçim konuşuyorsun sen?" Lalisa kafasına vurunca Jungkook onu bıraktı. "Hah şöyle, aynayı sal az."

Lalisa göz devirerek çantaya doğru ilerledi ve içinden eşofmanıyla tişörtünü çıkardı. Az önce kendisini belinden tutarken çıplak omuzlarına bakmıştı Jungkook'un ve çok utanmıştı. Utancını gizlemeye çalışırken bile o kadar belli oluyordu ki.

Ve Jungkook tam da şu an aynadan kendisini izliyordu.

Ona doğru gelerek arkasından çantaya uzanınca Lalisa bir şey yapmadan kesildi. Üzerinde ince bir tişört olmasına rağmen... Jungkook'un teninin sıcaklığını hissedebiliyordu. Sırtı çıplak göğsüne değiyordu çünkü ve nefes almak bir tık zorlaşmış gibiydi.

"Biraz geri... git." Lalisa gırtlağını temizleyerek saçlarının dibini kaşırken Jungkook kendisine baktı. "Niye?"

"Git işte." Lalisa yutkunarak çantanın fermuarını kapatırken Jungkook halini fark edip bir kolunu tişörtünün altından çıplak beline doladı. Lalisa daha da utanarak mırıldandı. "Yapmasana..."

"Kapatma." Dedi Jungkook kulağına mırıldanarak. Lalisa kaş çattı. "N-Ne?"

Umarım tişörtünden bahsetmiyordu?

"Fermuarı diyorum, kapatma. Kıyafet alacağım." Dedi Jungkook bıyık altından gülerek. Lalisa başını pencereye doğru çevirip kenara çekilecekken Jungkook öne doğru kollarını uzatarak bileklerini yakaladı ve kendisine doğru çekti Lalisa'yı. "Bir yere gidemezsin."

"Jungkook..." Lalisa'nın serileşmiş nefeslerini gören Jungkook, kıkırdadı. "Seviyorsun işte, uzatma da söyle."

"Ne diyorsun?"

"Utanıyorsun diyorum." Jungkook diğer eliyle dudaklarına dokundu genç kızın. "Kızarıyorsun diyorum, kaçıyorsun ama aşıksın diyorum. Dayanamıyorsun şu an ama kendini sıkıyorsun diyorum."

Lalisa başını geriye çekerek parmaklarının dokunmasından kaçmaya çalışırken bileklerini serbest bıraktı. Jungkook tekrar dudaklarına dokununca Lalisa aldığı nefesi dudaklarından verdi. "Tanrım, bunu niye yapıyorsun?"

"Aşık halini görmek çok zevkli." Jungkook bir parmağını iki dudağının arasına koydu. "Ve şu an savunmasızsın, ne istersem yapabiliyorum."

Lalisa tişörtünün içindeki teninin Jungkook'un geniş omzuna değdiğini hissettikçe bedeni alev alıyordu.

"Jungkook bu eziyet, yapma."

"Değil, kendini serbest bırakıp da kasmazsan bu eziyet olmaktan çıkar." Aslında haklıydı. Lalisa kendisini çok fazla sıkıyordu.

"Kendimi sıkmazsam utanacağım şeyler yaparım-"

"Zaten gece kulüplerinde tüm adamların ağzının suyunu akıtırken hiç de utanılacak bir şey değildi."

Lalisa yutkunarak kendisini sıkmayı bıraktığında Jungkook bileklerini bıraktı ve dudaklarındaki parmağını çekti. Lalisa sakince derin bir nefes alarak yavaşça arkasına döndü ve yüzüne baktı. "Ne istiyorsun?"

"İstediğin ne varsa." Kollarını hafifçe açarak bedenini ona verdiğini gösterdi. "Yap ne yapıyorsan."

"Sen utanmıyorsun, utanca dair bir şeyin yok."

"Sana dedim, erkekler utanırsa adam değillerdir diye. Hadi utanma duygum var diyelim, bir kızla sevişirken neden utanayım ki?"

Lalisa bu cevabı beklemiyordu. Cidden...

"Pekala," Yatağa oturdu geriye sendeleyerek. "Madem utanılacak bir şey yok, sen yap o halde."

Üzerindeki tişörtü çıkarırken Jungkook da beklemediği bu cevap karşısında afallayarak bir iki adım yaklaştı ve Lalisa'nın üzerine eğildi. Mırıldandı yüzüne bakarken. "Yaparım yapmasına da, yüzün kızarmasın."

Lalisa ifadesizce baktı fakat bakışlarının arkasında yoğun bir istek vardı. Jungkook yutkunarak dudaklarını dudaklarına doğru bastırdı ve aralayarak dilini diline dokundurdu. Lalisa derin bir nefes alarak kendini yatağa bıraktı.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

"Yakın civar +18 kokmaya başladı."

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin