◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 20 ►

(Bilgilendirme: El ele tutuşan bir çiftin gifidir.)

👁‍🗨: "Elimi tut, bırakma; Dedikten sonra, kalbini kalbime zincirledim."
-Lalisa.

[x]

Lalisa 3. Kata çıkarken arkasından gelen Jungkook yüzünden dikkatini toparlayamıyordu. "2 adım geri git, bu şekilde rahat değilim."

"Ne yapayım?" Jungkook umursamaz bir şekilde arkasında durmaya devam edince Lalisa ofladı ve merdivenlerde basamak çıkmaya devam etti. Jungkook da peşinden basamağa adım atarken merdivenin sağ üst tarafından kendilerine bakan bir siyah gölge olduğunu fark edip dehşetle Lalisa'yı kendisine doğru çekti ve bileğinden tutarak koridora doğru koşturdu. Lalisa kaş çattı. "N'APIYORSUN JUNGKO-"

Jungkook duvarın arkasına sırtını yaslayarak Lalisa'yı kendisine çekti ve bir eliyle ağzını kapatırken diğer eliyle sırtından tuttu. Korkuyla hızlanan nefeslerini düzene sokmaya çalışarak Lalisa'ya baktı. Genç kız ne olduğunu anlamamıştı. Jungkook'un belini tuttuğunu ve kendisine doğru çektiğini fark edince utanmıştı. Fakat Jungkook hala gördüğü şeyin dehşeti içindeydi. "Sessiz ol..."

Genç kızın dudaklarına bastırdığı elini hafifleterek yavaşça çekti. Parmakları genç kızın pembeleşmiş dudaklarının üzerinde kaldığında Lalisa yutkundu. Jungkook başını yavaşça duvarın arkasına çevirip merdivenlere baktı.

Görünürde hiçbir şey yoktu.

"N'oluyor?" Diye fısıldadı Lalisa merak ve korkuyla.

"Bir şey gördüm, siyah bir gölgeydi. Beyaz gözleri vardı." Dedi Jungkook korkuyla yutkunurken. Lalisa korkmaya başlamıştı. "Buradan gidelim. Lütfen Jungkook."

Jungkook başını iki yana salladı. "Gidemeyiz, Taehyung ve Jennie'yi bulacağız." Dedi Lalisa'ya bakarken.

"Hayır..." Lalisa korkudan ağlamaya başlayınca Jungkook omuzlarından tutup kendisini sarstı. "Bana bak, sessiz ol duyacak şimdi!"

Lalisa bir elini ağzına kapatacakken Jungkook durdurdu. "Bak bana."

Lalisa bakışlarını Jungkook'a çevirdi. Jungkook işaret parmağını genç kızın dudakları üzerine bastırdı. "Sessiz."

Lalisa gözlerini kapatıp derin bir nefes alırken Jungkook elini tutarak diğer koridora doğru koştu.

[MP1]

Jennie ayağa kalkabildiğinde, Taehyung onu tutmayı bıraktı. "Daha iyi misin?"

Jennie başını sallayarak merdivenlere baktı. "Sen önden çık, arkanda olacağım."

Taehyung başıyla onaylayıp merdivenlere doğru yöneldiği sırada, Jennie'nin nefes seslerinin bir anda kesildiğini işiterek kaş çatarak arkasına döndü. "Jenn-..."

Merdivenlerden inerek bir koridora, bir de alt kata inen merdivenlere bakındı. "JENNİE?"

Bir anda nereye gitmiş olabilirdi?

"JENNİE?"

Merdivenlere tekrar baktıktan sonra koridora doğru koştu. "JENNİE!"

Genç kız yoktu.

Lavabolara bakındı, kapıları açık kabinlere. Fakat orada da değildi.

Koridora çıkıp kapıları kapalı sınıflara tek tek baktı Taehyung. Kantine göz gezdirdi, öğretmen sınıfına girdi. Hiçbir yerde yoktu.

"Tanrı aşkına..." Ellerini saçlarına götürdü Taehyung. Korkuyla yutkundu. Nereye gitmişti kaşla göz arasında?

Aklına yan taraftaki hastane binası geldiğinde dehşete düştü.

"Kahretsin!" Merdivenlere doğru koştu hızla.

Kız akıl hastanesinden kaçan bir hastaydı, ya geri dönmüş olsaydı?

Ya yakalanmış olsaydı?

Korku içinde karanlık merdivenlerden inerken bir çığlık işitti.

Jennie'nin sesiydi, fakat sanki arka bahçeden geliyor gibiydi.

"Dayan, dayan geliyorum!" Taehyung giriş kapısına doğru depar attı.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]