◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 05 ►

(Bilgilendirme: Duvara bıçak sürterek ilerleyen bir şahısın gifidir.)

👁‍🗨: "Koş, birisi geliyor."

[x]

Merdivenlerin hemen önünde, bir aşağı bir yukarı bakıp ne tarafa gideceklerini kestirmeye çalıştı Taehyung.

"Kantin ne tarafta?" Diye sordu Lalisa.

"Bilsek ilerleriz Lalisa." Lalisa kendisine geri dönen ters cevaba karşılık Jungkook'a sinirle baktı. "25 yaşındasın ama hala adam olmayı becerememişsin anlaşılan. Çocuk gibisin, ters cevap veriyorsun."

Taehyung merdivenlerden çıkarken Jimin ve Chaeyoung da peşinden onu takip ettiler.

"Sola girsene Taehyung, bu koridora bir bakalım."

"İyi de," Chaeyoung başını kaşıdı. "Burası uzun zamandır terk edilmişse kantinde de hiçbir şey yoktur. Sonuçta, kantindeki yiyeceklerin son kullanma tarihleri çoktan geçmiştir. Dolayısıyla varsa bile yiyemeyiz."

Taehyung duraksayarak arkasına baktı. "Doğru."

"Yine de bir bakalım. Belki buluruz." Jimin önden ilerleyerek koridoru tamamladıktan sonra başını sol tarafına çevirdi. "Kantin buradaymış, gelin."

Jungkook hızla yanına giderken Lalisa göz devirdi ve Chaeyoung'a yaklaştı. "Çok aklı havada biri değil mi?"

Chaeyoung omuz silkti. "Bilemiyorum. Kendisini tam tanımıyoruz."

Taehyung koridoru ilerlerken etrafa bakınıyordu. Onu rahatsız eden bir şey vardı içten içe fakat ne olduğunu bilmiyordu ve bilmediği için de umursamamayı seçiyordu.

Jimin açık büfenin arkasına geçip alt dolapları açtığında eline yeşil kraker paketlerini alıp gösterdi. "Bunlar olur mu?"

Kızlar başlarını sallarken Jungkook da diğer dolapları karıştırmaya başladı. Tereğin üstünü açınca bir adet çakmak buldu, eline aldı ve inceledi. "Çakmak ha? Garip."

"Ve bir de, 2 şişe su var." Chaeyoung iki elinde tuttuğu su şişelerini gösterdi.

"Tamam, yeter bu kadar. Gidelim hadi." Tam gidecekleri sırada bir tıkırtı işitildi koridorda oluşan yankıdan. Hepsi birbirine baktı.

"N'oluyor?"

Taehyung kaş çatarak elini uzatıp orada kalmalarını işaret etti ve koridora doğru baktı.

Bir genç kızdı gelen, fakat uzun dağınık saçları ve beyaz üstü nedeniyle bir anlığına Taehyung dehşete düşmüştü.

Ancak genç kız sendeleyerek yere yığılınca 2 saniye şaşırarak bekledi, daha sonra koşup kendisini kaldırdı. Diğerlerine doğru ilerledi ve genç kızı tek omuzundan yere doğru indirdi. Jimin, Jungkook, Chaeyoung ve Lalisa, şaşkınlıkla baygın yatan genç kıza baktılar.

"Kim bu?"

"Ne bileyim, bir anda yere düştü. Sendeliyordu."

"Üzerindeki kıyafetler sanki, hastane kıyafetleri gibi." Jimin aydınlatınca kızlar bakıştı korkuyla. "H-Hastane mi?"

"Korkulacak bir şey yok, kız bayılmış işte. Açlıktan mıdır yorgunluktan mıdır, verin oradan bir su." Jungkook kızı doğrultup yavaşça oturtunca kızın başı yana doğru düştü. Jungkook Chaeyoung'un elinden su şişesini alıp kapağını açtı ve kızın dudaklarına yerleştirdi. Bir eliyle kızın kafasını geriye yatırınca kız suyu içmeye başladı. Bir anda ayıldığında derin ve kesik nefeslerle kendisine geldi. Jungkook suyu indirerek sırtına vurdu, genç kız öksürmeye başladı. Hepsi çatık kaş ve merakla kendisini izliyordu.

"Kimsin sen?" Diye direkt konuya girdi Taehyung. Genç kız hala öksürüyordu. Cevap veremiyordu.

"Barmen bekle, kız bir soluklansın." Jimin dizlerinin üstüne çömelerek kıza baktı. "İyi misin?"

"Değilim." Dedi ince ve narin ses tonuyla genç kız.

"Adın ne?"

"Jennie." Acı içinde yutkundu genç kız.

"Koridorda bayıldın, ve üzerindeki kıyafetler hastane kıyafetlerine benziyor."

"Çünkü hastaneden geliyorum." Dedi kesik nefeslerle.

"Hastane nerede?"

"Okulun hemen yan tarafında." Yanıtladı genç kız. Lalisa ve Taehyung çatık kaşlarla genç kızı inceliyorlardı.

"Şu suyu iç, kendine gel. Rahat ol, bir şey yok. Burada güvendesin."

Genç kız başını salladı iki yana doğru. "Sizi buradan çıkarmam gerek, burası hiç güvenli değil."

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]