◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 68 ►

(Bilgilendirme: Bıçaktan akan kan damlasının ahşap zeminde yayılma gifidir.)

👁‍🗨: "Bilinçaltınız sizi aynaya yansıtır."

[x]

Elini uzattı Taehyung. Kulaklarına doğru yankı yapan ince gülüşme sesleri ve ambulans sesini işitiyordu.

"Taehyung?
Taehyung!
Taehyung...
Taehyung~"

Her işittiğinde farklı kız sesleri adını sesleniyordu ona doğru. Derin nefesler aldığı sesleri duyuyordu.

Kendi nefes seslerini.

Ve, kısıktan birkaç inleme sesi. Ardından bir ambulans, bir silah patlaması ve duvara sıçrayan kanın sesi.

Bunlar olurken, siyah bir boşluktaydı ve soğuk bir esinti bedenini sarıyordu.

"Barmen~" Kızların sesleri polis arabasının siren sesiyle karışıyordu. Derin nefesler, ardından bir koşu sesi.

Yutkunma sesi.

"YAPMA!" Diye bağıran bir çığlık.

Ağlama sesi.

Birinci kare; Barın başında beklerken elindeki bardağı bezle kuruluyor.

İkinci kare; Bir odada, rastgele bir kızı altında inletirken alınan derin nefesler kulaklarında çınlıyor.

Üçüncü kare; Sarhoş bir vaziyette ana yolun kenarında yalpalayarak yürürken arkasından bir polis geliyor.

Dördüncü kare; Bilekleri kelepçeleniyor.

Son kare; Altında inlettiği kızın ince çığlığı ve elindeki bıçağın yere düşerek kanı sıçratma sesi.

Taehyung derin nefeslerle korkuyla yerinde doğrulmaya çalışırken bedenine uygulanan baskıyı fark edip gözünü açtı bir anda. Dehşetle etrafına ve üzerinde oturarak ellerini bedenine bastırıp kalkmasını engelleyen Jennie'ye baktı. Genç kız da şaşkındı, fakat iyi olmadığını gördüğü için rahatlaması adına bedenine bastırıyordu. "Sakin ol." Dedi mırıldanır şekilde. Ses tonu sakin çıkıyordu, odanın içinde duvarlarda yankı yapan Taehyung'un derin ve seri nefeslerine karşılık.

Yutkundu genç adam. Bir şey demeye hali bile yoktu. Gördüğü kabûsu ilk görüşü değildi.

"Suçlu değilim," Dedi kendi kendine mırıldanarak. Başını iki yana salladı. "Değilim, sözümü dinlemesi gerekirdi..."

"N'oldu?" Diye sordu Jennie kendisine doğru hafif eğilerek bakarken. "Ne gördün?"

"Ben suçlu olamam." Taehyung hala bedeninde salgılanan adrenaline karşı koymaya çalışırken derin nefesler alarak ağlamaya başladı. "Sarhoştum, aklım başımda bile değildi."

Genç kız hala kaşlarını hafif yukarı kaldırmış şekilde kendisine bakıyordu.

"Hak etmişti..." Yutkundu Taehyung. "Hak etmişti."

"Anlatmak ister misin?" Diye sordu sakince Jennie. Merakına yenik düşmüştü. Taehyung onun üzerinde oturduğunu fark edince derin bir nefes aldı. "Bakış açın değişecek."

"Hm?" Jennie kaşlarını kaldırdı yeniden. Baktı öylesine. Taehyung yutkunarak camdan dışarıya baktı. Güneş henüz kendisini göstermemişti fakat doğmak üzereydi.

"Barmenlik yaptığım bir gece," Diyerek söze başladı. "Kızın biriyle yatarken..."

Devam ettirmeli miydi bilmiyordu.

"Sarhoş olduğum için, ve sözümü dinlemeyerek istemediğim şeyi yapıp bana karşı çıktığından onu b-..."

"Bıçakladın?" Diye tahmin etti Jennie. Taehyung gözlerini kapatıp açtı. "Sözümü dinlememişti."

Jennie dudak büzdü. "Yaramazmış."

Sadece, kendisini bıçaklayıp bıçaklamayacağından şüphe duysa bile bunu yapmayacağını düşündü.

"Dinlemedi ve ona bu şekilde ceza verdim. Vajinasından..." Jennie acıyla yutkunarak gözlerini kapatınca Taehyung devam ettiremedi sözünü. "Polisler geldi ve tutukladılar. Ama kaçtım."

Jennie yavaşça bir bacağını diğer tarafa doğru atıp üzerinden kalkacakken Taehyung hızla onu durdurdu ve geri oturttu. "Kalkma."

Jennie dudaklarını birbirine bastırdı.

"Biliyorum bakış açın değişti, ama sana böyle bir şey yapmam." Taehyung yerinde doğrulurken Jennie bir elini çıplak göğsüne koyup onu durdurdu. Taehyung dinlemeyip dibine girdi. "Yapmam."

"Duracaktın." Dedi Jennie elini çekmeden. "Yoksa ben de mi sana ceza vereyim?"

Taehyung başını iki yana salladı. "Senin katil olmana gerek yok."

Jennie derin nefesler alıp verirken inip kalkan göğsüne baktı Taehyung kısa bir anlığına. "Sakin ol." Diye mırıldandı. Jennie başını sallayıp ellerini çekti. "Bıçaklamak kolay."

Taehyung çekmeceye uzanıp çakıyı çıkardı ve açtı. "Buydu, bulunmaması için sakladım."

Jennie çakıyı alarak karnına dayadı soğuk bıçağın sırtını. Taehyung hafif dehşetle kendisine baktı. "N'apıyorsun?"

Jennie kurumuş dudaklarını araladı. "Sözünü dinlemezsem bana bir ceza vereceksin."

Taehyung yutkundu şokla. "N-Ne?"

"Yaptığın şey, bunu düzelteceksin. Benim üzerimde." Jennie çakıyı kapatıp eline verdi. "Yaptığım hatayı bana ödeteceksin."

"Seni öldüremem." Dedi Taehyung sinirlenerek çakıyı alıp komodinin çekmecesine koyarken. "Salak saçma şeyler söyleme isteme benden."

"Ama söz dinlemiyorsun şu an." Jennie kaş çattı. "Ceza mı vereyim istiyorsun?"

"Bu o kadar basit değil. Anlamadığın şeyler var."

"Basit. Öyle olmasa bir defa yapmazdın." Dedi Jennie. Taehyung başını iki yana salladı. "Olmaz."

Jennie dudak büzerek dikleşti ve hafifçe eğdiği başıyla Taehyung'a baktı. "Gıcıklık yapma işte. Bunu bir oyun olarak düşün."

Taehyung derin nefes alarak titreyen soğuk parmaklarını genç kızın sıcak bacakları arasından baldırına dokundurdu. Kendisini durduramayışı Jennie'nin hırslanmasına sebep oluyordu. Hemen çakıyı aldı ve açarak Taehyung'un çenesinin altına dayadı. "A a aaa, eğer dokunmak dışında bir şey yaparsan tch tch..."

Taehyung bıçağın demirini hissederken titreyen parmaklarını genç kızın düşükbel şortu içinden geçirdi. Jennie gayet sakin bir şekilde dik bir pozisyonda bıçağı çenesine doğru tutmaya devam etti. "İçeri girme."

Şu an resmen kendisini yönetiyordu.

Taehyung zor duruyordu, ve bir şeyler yapmazsa bayılacaktı. Korku ve dehşetle ölümün ucunda genç kızın kendisini tehdit etmesini izledi. Jennie gülümsedi kendisine eğilip başını kaldırarak bakarken.

"Şimdi anladın mı, o kızın ölümle burun burunayken neler hissettiğini?"

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]