◄ [MP:1] - BÖLÜM 14 ►

1.2K 176 65
                                    

(Bilgilendirme: Kapısı açık evin içerisinde kanlar içerisinde yatan kişiye bakan bir şahıs fotoğrafıdır.)

👁‍🗨: "2 ihtimal vardır her zaman, aralarından yalnızca birini seçerek bir başka yol ayrımına girersiniz; ölene dek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "2 ihtimal vardır her zaman, aralarından yalnızca birini seçerek bir başka yol ayrımına girersiniz; ölene dek."

[x]

Jimin ellerinde market poşetleri ile eve geldiğinde yüzündeki gülümsemeyle nişanlısını aradı. "Chae~?"

Fakat görünürde yoktu. Elindeki poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra oturma odasına geçti. "Chae?"

Kapıdan girdiği anda kalbi duracak kadar hızlı atmaya başladı. Dehşet kapladı tüm bedenini.

"CHAEYOUNG!"

Koşarak yanına gitti yerde sağ karnından bıçaklanmış ve eli kanlı şekilde baygın yatan nişanlısının. Kesik kesik nefeslerle ağlamaya başladı. "Chaeyoung...?"

Bedeninden akan kanlar yerde birikmişti. Nabzı atmıyordu.

Genç kızı kucağına alarak oturma odasından çıktı ve dış kapıyı açtı. "YARDIM EDİN!"

Birden basan telaşla korku içinde nişanlısına baktı. Çaresizliğe gömülmek üzereydi. Ayakkabılarını giymeye zaman olmadığı için terlik giyerek sokağa çıktı. "YARDIM EDİN!"

Çığlık çığlığa yardım dilenirken sokaktan geçen 2 kişi, koşarak kendisine doğru geldiler. Genç adamın kucağında bedeni kanlanmış kıza baktılar.

"A-Ambulans, Ambulans çabuk!" Jimin ağlayarak yeniden baktı kucağındaki genç kızın bedenine. "Chae... Dayan, ölmeyeceksin. Dayan, yanındayım."

Birkaç dakika sonra ambulans geldiğinde genç kızı sedyeye yatırdılar. O ara polisler geldiğinde evin etrafına giriş çıkışlar yasaklandı. Chaeyoung'u ambulansla hastaneye sevk ederlerken polisler de hem evi arayıp, hem Jimin'i arabaya bindiriyorlardı, karakolda ifade vermesi için.

Sadece, perdenin kapalı olduğunu fark etseydi, belki de bir şeyler düşünebilirdi.

Birkaç saat sonra ifadesi alınmak üzere odaya getirilen Jimin, sinirden deliye dönmüştü. "Benim burada ne işim var, NİŞANLIM HASTANEDE TANRI AŞKINA!?"

"Bay Park, sakin olup sandalyeye oturur musunuz?" Dedi komiser. Jimin sabır dileyerek sandalyeye oturdu.

"Farkındayım, zor bir durum. Ancak o civarda ve evin etrafında kimse olmadığı için sadece siz ve yanınızdaki iki şahısı sorguya çekiyoruz. İfadeniz alınır alınmaz, hastaneye götürüleceksiniz zaten. O yüzden bir sakinleşin, buyrun su." Jimin masanın üzerinden suyu alarak yudumladı. Komiser önündeki dosyayı açarak gösterdi. "Park Chaeyoung, 2 senelik nişanlınız?"

Jimin suyu masaya koydu. "Evet."

"Olay sırasında neredeydin?" Resmiyeti bırakıp ciddiyetle kendisine bakıyordu komiser.

"Marketten gelmiştim, eve girdim ona seslendim ama cevap olmayınca meraklandım ve evi dolaştım. Oturma odasına girdiğimde yerde kanlar içinde baygın yatıyordu." Yeniden ağlamaya başlamıştı Jimin. "Lanet olsun, onu o halde görmek hayatımın kabusuydu. Keşke onun yerine ben bıçaklansaydım..."

"Pekala," Komiser elindeki dosyayı itekledi. "Etrafta hiç şüpheli bir şey gördün mü?"

Jimin başını iki yana salladı.

O sırada odanın kapısı çalındı ve içeri bir polis daha girdi. "Komiserim, cinayet silahını bulduk."

"Güzel, geliyorum." Komiser sandalyesinden kalkıp odadan çıktı ve kapıyı kapattı. "Nerede?"

"İncelenmek üzere laboratuvara götürüldü, bir bıçak."

"Nerede buldunuz?" Diye sorunca komiser, polis tedirginlikle baktı. "********."

Komiser tek kaşını kaldırdı.

"Tamam sağol." Dedikten sonra odaya geri döndü. Jimin hala ağlarken, karşısına oturdu derin bir nefes vererek. "Bir cevap vermeye ne dersin?"

Jimin yutkunarak baktı komisere. "Ne cevabı?"

"Cinayet bıçağının neden mutfakta tezgahın üzerinde bulunmasının."

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

"Hayda... İşler karışık."

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin