◄ [MP:1] - BÖLÜM 48 ►

845 130 75
                                    

(Bilgilendirme: Rose'nin 'GONE' M/V'sinden yemek sahnesi fotoğrafıdır.)

👁‍🗨: "Ben seni her zaman, her halinle, her düşüncenle sevdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Ben seni her zaman, her halinle, her düşüncenle sevdim."

[x]

"Ne oldu, betin benzin atmış gibi sanki?" Diye sordu Jimin Jungkook'a bakarak. Jungkook başını salladı rahat bir tavırla. "İyiyim, bir şey yok."

Jimin yutkunarak deftere baktı. "İntikamımı öyle bir alacağım ki, ne o ne de çeteye dair bir kişi bile elimden kurtulamayacak. Onlar yüzünden büyük bir hata yaptım boklar yedim ve eşim ile henüz doğmamış çocuğum... Kahretsin..."

Dayanamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı Jimin. "Doğmamış çocuğum... 2 Haftalık çocuğum..."

O içinde ne varsa dışına vura vura ağlarken Jungkook yanına gelip sırtını sıvazladı. Hiçbir şey demedi. Çok üzülüyordu, belki bir oğlu ya da kızı olacakken hiç görememiş olması daha da kötüydü.

Çete yüzünden bunlar başına gelmişti. Çete yüzünden...

Jungkook kaşlarını çattı kararlılıkla düşünceleri arasında gidip gelirken.

"Şu belayı bir atlatalım, ben de seninle geleceğim." Dedi Jimin'e bakarak. "İntikamını alacağım."

Jimin'i izliyordu, fakat Jimin öyle içli ve kötü hissetirecek şekilde ağlıyordu ki yutkundu Jungkook. "Beraber alacağız."

Evet, beraber alacaklardı. Alınacak iki intikam vardı eskilere dayanan.

"Onlar hayatımı mahvettiler. Nefret ediyorum, nefret..." Birileri yüzünden en sevdiğini kaybetmek ne demek biliyordu Jungkook. Yaşamıştı.

O ara Taehyung yanlarına gelerek karşılarındaki koltuğa kuruldu. "N'oldu?"

"Defter Chaeyoung'a ait. Okurken hüzünlendi." Taehyung defteri eline alıp inceledi. "Kötü talih."

"Barmen." Jungkook'un kendisinin adını söylemesiyle Taehyung başını Jungkook'a çevirdi.

"Aslan logosu, bir şey hatırlatıyor mu?" Diye sordu ona bakarken. Taehyung yüzü gerilirken bir ona bir Jimin'e baktı. "Niye?"

"Jimin'in aldattığı gece onlar zorlamışlar, milletin kafasına sıktıktan sonra Jimin'i de öldürmek üzerelermiş. Kızla yatmayı kabul edince vazgeçmişler." Diye kısaca açıkladığında Jungkook, Taehyung derin bir nefes aldı sıkıntılı şekilde. "Gerizekalılar."

"Onu bilerek aldatmadım, istemeye istemeye buna zorlandım..." Jimin ağlamaya devam ederken defteri iki eline alıp göğsüne doğru bastırdı. "Ben ne onsuz ne de karnındaki yaşama sebebi olmadan yaşayamam."

"Öyle deme." Dedi Taehyung doğrulurken. "Eğer bunları bilseydi sana kızmazdı."

Jimin başını iki yana salladı. "O olmadan nefes almak bile çok zor."

Sözlerini işiten Jennie, elindeki boş tabağı mutfağa götürürken telefonunu çıkardı cebinden ve kare yıldız tuşlayarak numara yazdı ekrana. Ardından kulağına götürdü telefonu. Telefon 3. Çalışta açıldığında nefesleri hızlandı. "Alo?"

'...'

"Orada mısın?"

'... Evet.' Dedi karşıdaki ince ses. 'Buradayım.'

"Onu Taehyung ve Jungkook'la konuşurken gördüm ve dediğini duydum. Tehdit edilmiş, ölümle." Dedi Jennie yutkunarak. "Her şekilde kaçmayı denemesine rağmen kaçamamış."

'...' Burnunu çekti karşıdaki. Ağladığı belli oluyordu. 'Ona söyleyecektim, şu anda-'

"Hamile olduğunu biliyor."

'O öldü. Ve ben de öyle.' Acı içinde hıçkırarak aramayı kapattığında Jennie telefonu kulağından çekti ve ekrana baktı.

Ağlıyordu.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin