◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 23 ►

(Bilgilendirme: Kendisini tutan şahısın kollarından kurtulmak için çırpınan bir kız gifidir.)

👁‍🗨: "Hayat bize oyun oynadığında planlarımız istediğimiz gibi gitmeyebilir."

[x]

Üçü de hala kapı arkasında beklediklerini fark ettiklerinde yavaş ve sessizce geldikleri kapıya doğru yöneldiler. Tam çıkacaklardı ki bir çığlık duydular. Taehyung kaş çatarak Jungkook ve Lalisa'ya baktı.

Jennie'nin sesi miydi?

Kapının eşiğinden beri gizlice kafalarını uzatıp baktıklarında üstlerinde beyaz önlük bulunan 3 şahısın, genç kızı tutmaya çalıştıklarını fakat Jennie'nin çırpınarak onlardan kurtulmaya çalıştığını gördüklerinde yutkundular. Genç kız tün gücüyle onu tutan doktorlara tekme atmaya çalışıyorken çığlıklar eşliğinde tüm koridoru inletiyordu.

"BIRAKIN BENİ!"

Yeniden bir çığlık atarken doktorlar onu daha sıkı tutarak sol koridora doğru götürdüler. Üçlünün yüreği ağızlarında atıyorken genç kızı o halde görmeleri daha da kötü olmalarına sebep olmuştu.

"Onu kurtarmalıyız." Dedi Lalisa.

"Nasıl yapabiliriz ki? Biri silahlı adamlar yollar kulübün altını üstüne getirir, biri insanlara deney uygulayıp onları canavara çevirir. Ne yaşıyoruz lan biz?" Jungkook günün en mantıklı sorusunu sormuştu.

"Onu bir şekilde ellerinden almalıyız." Diye mırıldandı Taehyung, kızı götürdükleri sol koridora bakarken. "O gerçek bir hasta değil, sağlığı yerinde. Dolayısıyla hiçbir konuda kafasından uçuk şeyler söylemez. Ona inanmalıydım, okul binasının güvenli olmadığını söylediğinde onu dinlemeliydim."

Pişmanlık duyuyordu yaptığı hata yüzünden.

Jungkook koridora doğru sinir ve korku içinde adım attığında Taehyung bir eliyle durdurdu. "Sakın!"

"Burada böylece bekleyemeyiz, kızı canavara çevirecekler!" Dedi dehşet içinde Jungkook. Taehyung başını salladı. "Biliyorum, ama fevri davranamayız."

"Biri geliyor!" Lalisa'nın uyarısıyla Jungkook'u takip ederek peşinden bir odaya saklandılar. Nefes nefeselerdi yakalanma korkusu yüzünden. "Geliyorlar mı?"

Lalisa kapının üstündeki küçük cam bölmeden koridora baktı. Bir başka iki doktor, koridorun diğer ucuna doğru ilerliyorlardı.

"Hayır, gelmiyorlar." Dediğinde üçü de rahat bir nefes aldı. Jungkook yutkunarak odanın içine baktığında nefesi kesildi. Taehyung ve Lalisa da başlarını kaldırıp baktıklarında duraksadılar.

Etraf çıplak cesetlerle doluydu.

Sağ ve sol duvarlarda kırılmaz camın ardında çıldırmış akıl hastaları vardı. Dışarı çıkmak için camı yumruklayan, damarları şişmiş gözüken, dişleri arasından kan akan hastalar.

Üçü de dehşeti doruklarında hissederkerken kalpleri duracak kadar hızlı atıyordu.

"Aman... tanrım..." Lalisa ağlamaya başlamıştı fakat tek ağlayan o değildi. Jungkook bile gördüğü sahne karşısında yaşlarını akıtıyordu.

"Hastaların üzerinde deney uygulayıp, başarısız olan hastaların bedenlerini buraya mı atıyorlar?" Taehyung'un bir anda başı döndüğünde sendeledi.

Hepsi hastaneye gelmeden önce sağlıklılardı. Hastane ve doktorlar onları akıl hastaları yapmışlardı.

"Bu nasıl bir vahşet..." Nefesleri gitgide azalmaya başlamıştı.

"Derhal Jennie'yi kurtarıp buradan kaçmalıyız..." Diye mırıldandı Taehyung, yüzündeki dehşetle cesetlere ve cama yumruk atarak çığlık atan delirmiş hastalara bakarak.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]