I Am A Prodigy

Bölüm 3: Dünyanın En Büyük Çaylağı

Ye Lingchen, canlı yayından iyi para kazanma fikrine şüpheyle yaklaştı.

Ancak şüpheciliği onu denemekten alıkoymadı. Prodigy Sistemini test etmek için iyi bir fırsattı.

Babasının, hastalarına sık sık ameliyatlar yaptığı geleneksel Çin Tıbbı hastanesinde bir doktor olduğu bilinmelidir. Babası erken kalktı ve eve geç gelecekti, ancak ayda sadece yirmi binden biraz fazla kazanıyordu. Annesi sıradan bir satıcıydı. Özenle ve vicdanlı bir şekilde çalıştı ama yılda sadece altmış ila yetmiş bin kazanıyordu.

Bir yayıncı onlardan daha fazla para kazanmak için ne yaptı?

Ye Lingchen bilgisayarı açtı ve yayıncı olmanın kilit noktalarını aradı. Ardından iHuyu akış platformunu ve DotAgaming istemcisini indirdi.

DotA'yı seçti çünkü o bir numaralı çok oyunculu çevrimiçi savaş arenası oyunuydu. Dahası, oyunun hayranlarına göre, DotA, LoL ile karşılaştırıldığında genel karmaşıklığı ve üretim kalitesinden ötürü övüldü. Sonuç olarak, video oyunu hayranlar için daha çekici oldu.

Hastanede bağlantı hızı hızlıydı. İndirmeyi tamamlamak yalnızca on beş dakika sürmüştü. Ye Lingchen, iHuyu'da bir hesap için kaydoldu ve oyuna giriş yaptı. Bir kullanıcı adı bulma zamanı geldiğinde bir an durakladı. Sonunda, bir dizi dokunma sesine 'Y-Tanrı' kelimelerini yazdı.

Y, soyadının ilk alfabesiydi.

Prodigy Sistemi kendisine verildiği için, zorbalığını doğal olarak ifade etmesi gerekecekti. En azından zorbalığından vazgeçmeyi reddetti.

Sonra… Oyuncu eşleştirme süreci başladı!

Oyun kullanıcı arayüzü, nihayet yükleme sayfasına yerleşmeden önce birbiri ardına atladı.

Yükleme sayfası muhteşem bir manzaraydı. Farklı ırklardan her türden kahraman birbirleriyle savaşırken hırlıyor ve tıslıyordu.

Sonunda oyuna girmeden önce sayfa bir dakikadan fazla yüklendi!

Ekran başlangıçta biraz soluk görünüyordu. Ekranda üç sıra taverna vardı. Oyuncunun üç meyhaneden birinden bir kahraman seçmesi gerekiyordu.

"Kahretsin, bu Soğuk. Bu gerçekten Soğuk mu? "

Ekibinden biri bu kelimeleri yazdı.

"Coold Goddess, lütfen bize rehberlik edin!" Başka biri davayı takip etti ve kısa süre sonra bunu söyledi.

Bir sonraki anda, bir sıra kırmızı kelime görüntülendi. Rakip takımdan biri tarafından yazılmıştır, "Coold Goddess, lütfen bize merhamet gösterin!"

"Canlı yayını izledim ve bunun Coold Goddess olduğunu doğrulayabilirim. Coold Goddess tarafından yenildiğim için pişmanlık duymadan ölebilirim. "

"Coold Goddess, lütfen beni nazikçe cezalandırın."

Ye Lingchen, ekibinde ekibinde 'Cold-V' adında bir kişinin olduğunu fark etmişti. Kişi de bir flama olabilir gibi görünüyordu. Dahası, bu kişinin cinsiyeti kadın olması gereken son derece popüler bir flama olduğunu düşünüyordu. Güzel bir bakire olabilir mi?

Son olarak, 'Cold-V' küstahça soğuk ama kendinden emin bir tavırla cevap verdi: “Bu turu iyi savaşırsak, oyuncular kazanabiliriz. Bugün tek başıma oynuyorum. Benimle birlikte çalıştığınız için teşekkürler oyuncular. "

Cold'un sözleri Ye Lingchen'in ekibinin moralini anında artırdı. Oyuncular, sanki tavuk kanı enjekte edilmiş gibi birbiri ardına zaferlerini doğruladılar. Sadece Ye Lingchen, varlığından dolayı takımlarının mutlaka kazanamayacağını biliyordu çünkü başından beri sessiz kaldı.