I Am A Prodigy

Bölüm 13: Saatte 5.000RMB

Üniversiteye giriş sınavı için üç yıllık hazırlıklar buna yol açmıştı.

7 Haziran'da Xu Zhen, Ye Lingchen'i sabah erkenden uyandırdı. Ayağa kalktı, dişlerini fırçaladı ve tek seferde kahvaltı etti. Kısa süre sonra Xu Zhen, Ye Jin ile birlikte onların ayrılan silüetlerine bakarken Ye Lingchen'i evden terk etmesi için yanına getirdi. Okul otobüsüne bindiler ve sınav salonuna gittiler.

Okul otobüsü yol boyunca çarptı. Xu Zhen, muayene sırasında dikkat edilmesi gereken önemli konular hakkında Ye Lingchen'e bilgi vermeye devam etti. Aynı zamanda, Ye Lingchen'i aşırı stresli hissetmeden rahat edebilmesi için teselli etti.

Ne tesadüf, Rahibe Zhen.

Okul otobüsü Ye Lingchen'in köyünden geçti, bu yüzden tanıdık yüzlerle karşılaşmaları çok normaldi. “Lingchen, Rugao No.1 Lisesi'nde de sınavına giriyor mu? Benim Hu Zi'm de öyle. "

Ah, bu Xiao Mei ve Hu Zi. Ne tesadüf." Xu Zhen gülümseyerek cevap verdi. Ye Lingchen'e, "Mei Teyze'ye selam çabuk," dedi.

"Lingchen hangi sınav salonuna tahsis edildi?" Mei Teyze sordu.

"Sınav Salonu No. 37."

37 numara mı? Hu Zi'm için de aynı! Ne büyük bir tesadüf! " Mei Teyze bir kez daha kıkırdadı ve Ye Lingchen'e baktı. "Lingchen, revizyonun nasıl? Üniversiteye giriş sınavı konusunda çok gergin olmayın. Sınavda iyi puan almak için elinizden gelenin en iyisini yapın. "

Kesinlikle gergin olmayacak. Tüm yıl boyunca tüm okulunda her zaman son sırayı alıyor. Sinirlenecek ne var? " Hu Zi, Mei Teyze'nin yanında usulca mırıldandı. Okul otobüsünde bilinçaltında Ye Lingchen'e bakışlarını kaydıran oldukça fazla sayıda insan vardı.

Xu Zhen oldukça garip bir ifadeye sahipti. “Xiao Mei, Hu Zi'niz sınavda her zaman iyi puan almıştır. Eminim bu üniversiteye giriş sınavında da iyi puan alacaktır. "

Sanırım sadece normal bir seviyede. Üçüncü sahte sınavda sadece 600 puan aldı. O sadece ortalama bir öğrenci olarak kabul ediliyor. " Mei Teyze nazikçe konuştu ama sesinde gizlenemeyen bir gurur vardı.

"Altı yüz puan! Sanırım bir önceki yıl not kesme puanı sadece 506 puan. Oğlunuz bu sınavda başarılı olursa, belki elit veya birinci kademe üniversiteye girebilir! " Biri bunu hemen otobüste söyledi.

“Üçüncü sahte sınavın bu sefer zor olması gerekiyor. 600 puan zaten çok etkileyici! "

"Doğru. Oğlunuz gerçekten etkileyici. Oğlum birinci sınıf üniversiteye girebilirse cennete ve dünyaya teşekkür edeceğim! "

Kızımın gergin olması beni endişelendiriyor. Gerçek yeteneklerini ifade edebiliyorsa, birinci kademe bir üniversiteye girmek onun için çok da sorun olmamalı. "

Çocukların başarısı her zaman ebeveynler için bir konuşma konusu olacaktır. Ebeveynler hemen okul otobüsü hakkında hararetli bir tartışmaya girdiler. Daha sonra, normal sınavlarda çocuklarının performansı hakkında tartışmaya başladılar. Sonunda, üniversitelerin çeşitlerini ve mevcut özel çalışma alanlarını tartışmaya başladılar.

Orada sadece soluk bir ifadeyle oturan Xu Zhen vardı. Sessizce dinleyici rolünü oynadı.

Ye Lingchen'in performansını tartışmaktan gerçekten aciz olduğunu gördü.

"Rahibe Zhen, endişelenme. Oğlunuz kötü bir puan alsa bile bir teknik okula gidebilir. Hâlâ diğerleri gibi toplumda istihdam edilebiliyor. " Xiao Mei, Xu Zhen'e baktı ve bir gülümsemeyle onu teselli etti.

Xu Zhen garip bir şekilde gülümsedi ama sohbete devam etmedi.

Canlı tartışmanın ortasında, otobüs nihayet 1 Nolu Lisenin girişinin önünde durdu.