Herkesin gözleri kısıldı.
Gençliğin yüzü karardı ve gözleri tehlikeli bir şekilde parladı.
“Kiminle uğraştığın hakkında bir fikrin var mı?”
Gençlerin yumrukları Ye Lingcheng’in göğsüne dayandı, vücudu kıvrıldı, hafifçe aşağı indirildi ve avını takip eden aç bir kaplanın duruşunu aldı.
Ye Lingchen ani bir hamle yaparsa, bunu tek hamlede halledebilirdi.
“Savaşçılar Derneği Eğitim Bölümüne 16 yaşında girdim, 17 yaşında Bölümün Kickboks şampiyonuydum. Bugün sizi eğlendirecek vaktim yok. Olağan şartlar altında olsaydık, hala ayakta duruyor olur muydunuz?” Gençliğin aurası şaşırtıcıydı.
“Şimdi,
“Gerçekten mi? Denemek isterim.”
Ye Lingchen’in yüzü değişmedi ve ileri atıldı.
“Bir ölüm dileğin var mı?”
Gençliğin yumrukları ısrarla Ye Lingchen’in göğsüne bastırdı ve ilerlemesine izin vermedi.
Bir sonraki anda Ye Lingchen’in diğer ayağı ana girişi geçiyordu. Vücudunu hafifçe çevirdi, göğsü hâlâ gençlerin yumruklarına yapıştı ve şiddetle öne kaydı.
Bang!
Omuzları bağlı!
Genç, üç adım gerilediğinde ayakları pıtırtı atarak hemen geri çekildi.
Villada herkes yaptıklarını bıraktı ve Ye Lingchen’e ciddi bir şekilde baktı.
“Yani bu kadar pervasız olmaya cesaret etmek için biraz pratik yaptın!”
Genç ellerini kaldırdı ve hayali tozu silkelemek için omuzlarını okşadı. Bunu takiben Ye Lingchen’e karşı savaşan bir tavır aldı.
“Kardeşim, ne yapıyorsun? Ye Lingchen benim arkadaşım!” Lin Ruoyu yardım edemedi ama söyledi.
“Sen, kenara çekil!” Genç, Lin Ruoyu’yu işaret etti.
Lin Ruoyu’nun annesi hemen öne çıktı ve onu sürükledi.
“İsimsiz bir kişiye asla vurmadım, adını kendin söyle!” Genç Ye Lingchen’e ”
” Ben Ye Lingchen’im! ”
” Unutma, benim adım Lin Ao! ”
Kelimeler ağzından çıkarken, Lin Ao’nun vücudu havada uçtu, havadayken döndü ve Ye Lingchen’e bir tekme attı.
Vücudu kıvraktı ama tekmesi vahşiydi.
Böyle bir tekme ile karşı karşıya kaldığında, çoğu insan kaçmaktan başka bir şey yapamazdı.
Bununla birlikte, Ye Lingchen bundan kurtulacak olsaydı, Lin Ao’nun telaşlarına kendini açacak ve çabucak dışarı atılacaktı.
Ye Lingchen yerinde durdu, karşıdan gelen tekme yüzünden yüzüne çarpan havanın hızla geldiğini hissedebiliyordu.
Bir sonraki anda bacağını da kaldırmıştı.
Şimşek kadar hızlıydı.
Yüksek bir tekme ile kalem gibi düz bacağı Lin Ai’nin uçan tekme ile birleşti!
Bang!
Kemik kıran bir sesle Lin Ao’nun bedeni geriye doğru uçtu ve ağır bir şekilde yere indi.
Bu nasıl olabilir?
Bir zamanlar tamamen ilgisiz olan tüm ev halkı şimdi büyülendi.
Ye Lingchen’in gücüne şok oldular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Am A Prodigy
Science FictionBen Bir Dahiyim: Ye Lingchen, sınavlarla ve ebeveynlerinden beklentilerle mücadele eden sıradan bir lise öğrencisiydi. Garip bir rüyadan uyandıktan ve kendisine "Dahi Sistem" in verildiğini keşfettikten sonra her şey değişti. Bu noktadan sonra hayat...
