"Ada, ofisime gel!" diye seslenen başkan ile korkuyla ayağa kalktım.
Bana bakan Toprak'a "Boku yedim sanırım. Kesin dün mesai çıkışı yaptığım şakanın hesabını soracak," dedim.
"Daha da kızdırmadan bence ofisine git." diyen Toprak'a "Haklısın," dedim ve başkanın ofisine gittim.
"Günaydınlar efendim. Daha önce demedim sanırım ama en sevdiğim başkan sizsiniz. Hatta sizi o kadar seviyorum ki akşam size kurabiye yaptım." dedikten sonra yanımda kurabiye olmadığı aklıma geldi.
Ceplerimi yokladıktan sonra "Sanırım evde unutmuşum," dedim.
"Ada." diyerek konuşmaya başlayan başkanın sözünü kestim.
"Dün gece yaptığım şakadan dolayı özür dilerim. Bence komikti yani," dedim.
"Onu da mı sen yapmıştın?" diye soran başkana "Sanırım beni buraya çağırma sebebiniz farklıydı," dedim.
Başkan bana tuhafça bakan adamı gösterdi ve "Tanıştırayım, Bars Şeker. Buraya bir soruşturma için geldi," dedi
Bars elini bana uzatınca elini tuttum ve "Ada Aktaş," dedim.
Bars hiçbir şey demeden sadece kafasıyla beni onayladı ve başkana baktı.
Bir seksen boylarında olduğunu düşündüğüm Bars koyu kahve gözlere sahip ve gözleri ile aynı rengi taşıyan saçlarını dağınık bırakan biriydi. Hokka burnunun yanı sıra çenesi kişiliğine farkı bir hava katıyordu.
Giydiği siyah kot pantolonun paçalarında dikkatimi çeken köpek tüyleri hayvansever olduğunu düşündürüyordu.
"Bars buraya bir soruşturma için geldi," dedi başkan ve masasının üzerinde bulunan, üzerinde "Çok Gizli!" yazan dosyayı bana verdi.
Dosyayı açtığımda ilk dikkatimi çeken yazıya göz attım.
"Kod Adı: Mersin"
"Bu kod adını alma sebebini sorabilir miyim?" diye sordum.
"Peşinde olduğumuz adam Mersin diye tanınıyor. Lakabı gibi bir şey. Sevkiyatlarında hep 'Mersin'e' diye yazar. İlk başlarda il olan Mersin sanan memurlarımız işin içinde bir şey olduğunu fark edip polislere haber vermiş. Dosya oradan da bana ulaştı," dedi Bars.
"Ben ne yapacağım?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Mersin
ChickLitKıdemli iki ajana verilen bir görev üzerine köstebek olarak girdikleri teşkilat ve yaşadıkları...