Kod Adı: Mersin

Anlayamadım

Kulübeye geldiğimizde Selim'i beklemeden kulübenin kapısını çaldım.

Kapıyı Osman Amca açınca gülümseyerek "Nasılsın Osman Amca?" diye sordum.

Osman Amca bastonu ile bana doğru bir adım attı ve gözlükleri olmasına rağmen bulanık gördüğü çevrede beni birkaç saniye içinde tanıdı.

"Ada kızım, hoş geldin." deyince "Arkadaşım ile geldim," dedim.

Osman Amca gözlüklerini düzelttikten sonra Selim'e baktı ve "Bu delikanlı kim?" diye sordu.

"Bu delikanlı ile sevdalandık," dedim gülerek.

Selim hiçbir şey demeden bizim konuşmamızı dinliyordu.

"Kaçtınız mı yoksa? Öyleyse kızarım bak." diyen Osman Amca'ya "Ben hiç öyle bir şey yapar mıyım, Osman Amca? Sadece bizim şu depoyu kullanma vakti geldi," dedim.

Osman Amca kapı önünden çekildi ve "İçeri geçin bakayım," dedi.

Selim içeri geçerken Osman Amca bastonu ile Selim'in bacağına birkaç defa vurdu ve tepkisine baktı.

Selim bu duruma hiçbir şey demeden içeri geçmişti.

"Sağlammış." diyen Osman Amca'ya "Ben sana hiç çürük getirir miyim?" diye sordum.

Osman Amca "Olsun, emin olmam lazımdı." dedikten sonra Selim'e döndü.

"Kendini tanıt bakayım."

"Adım Selim efendim. Yirmi yedi yaşındayım." derken Osman Amca onu durdurdu ve "Ne iş yapıyorsun sen?" diye sordu.

"Benimle çalışıyor." diye araya girdim.

"Sana mı sordum? Sen çay demle." diyen Osman Amca'ya tebessüm ederek mutfağa yöneldim.

Onlar da benim arkamdan gelip tahta sandalyelere oturmuşlardı.

Ben çay bardaklarını çıkarıp çayı koyarken Selim "Aslında bir suçluyum. Şimdi soruşturduğumuz davadan sonra hapse gireceğim," dedi.

Osman Amca bu duruma kahkaha attı ve "Bizim kızın kahraman sevgili yapma hayalleri gerçek olamamış," dedi.

"Osman Amca öyle deme." diye araya girdim.

"Sen karışma bakayım. Ben damatla konuşuyorum." diye azarlayan Osman Amca'nın ardından Selim dayanamayıp aklındaki soruyu sordu.

"Saygımı aşıyorsam kusura bakmayın fakat Ada'nın deposu için gelmiştik. Bu kulübe, siz ve bu sohbetin depoyla ne bağlantısı var? Anlayamadım."