Saat altıya gelirken başkana "Nerede kaldılar?" diye sordum.
Hastaneye gelmiştik ve birazdan Topraklar gelecekti.
Selim'i bulmuşlar mıydı? Utku ölmüş müydü? Bizimkilerin durumu nasıldı?
Birçok soru kafamda dolaşırken en iyisini düşünmeye çalıştım.
Başkan "Birazdan gelecekler." derken hazırlanan doktorlara baktım.
"Biri ağır mı yaralandı?" diye sordum.
"İki kişi yaralanmış. Birinin yarası ağırmış." diyen başkan ile derin bir nefes verdim.
Ambulansların sesi gelmeye başlayınca korkuyla ayağa kalktım.
Ambulanslar hastanenin önünde durunca kapıları açıldı.
İlk ambulanstan destek biriminden biri çıktı. Durumu kötü görünüyordu.
"Umarım iyileşir." diye içimden geçirirken ikinci ambulansın kapısı açıldı.
Yavaşça tek başına ambulanstan inen Selim'i görünce yanına koşup hızla ona sarıldım.
Selim de kollarını bana dolarken gözyaşlarıma hakim olamadım.
"Özür dilerim. Sana bağırdım için özür dilerim. Seni kırdığım için özür dilerim. Hakkını vermediğim için özür dilerim. Ön yargılı olduğum için özür dilerim." diye saymaya başlamıştım ki Selim beni durdurdu.
"Hey sakin ol. İyiyim." deyince "Seni kaybedeceğimi sandım! Öyle çekip gittin!" diye bağırdım.
"Seni bırakıp gittiğim için özür dilerim. Sakin kalmalıydım," dedi Selim.
Ona daha sıkı sarıldım ve "Sorun değil," dedim.
"Beni bu kadar özleyip sarılacağını bilsem birkaç gün daha gelmezdim. Herhalde gece de..." diyordu ki "Hamileyim," dedim.
Selim olduğu yerde kalakalınca iyi mi diye ona baktım.
Selim donmuş bir şekilde dururken "Senden bu arada. Hareketsiz kalınca anlamamış gibisin," dedim.
"Sadece kilo almış olamaz mısın?" diye sorunca yüzüne sert bir yumruk attım.
"Olamazmış." diye kendine cevap verince "Ee," dedim.
"Valla seni tebrik ederim. Ne mutlu oldum." diye anlamayarak konuşmaya devam edince ofladım.
"Ulan geri zekalı herif! Kendi kendime bu çocuğu yapamam. Çocuk senden," dedim.
"Lan!" diye bağırmasıyla "Günaydın," dedim.
"Baba oluyorum!" diye bağırarak sevinmeye başlayınca "Sana anlatana kadar benim sevinme hevesim kaçtı," dedim.
"Ada anne oluyorsun!" diyen Selim'e "Ben de karnımdaki bebeğin annesini arıyordum. Söylediğin için teşekkürler," dedim.
Selim bana tekrar sarılınca "Neyse ki çocuk geri zekalığını anneden alırmış. Babadan alıyor olsa işimiz zordu," dedim.
Selim benden ayrılıp yüzüme somurtarak bakınca "Baba oluyorsun, Selim," dedim.
Selim bir anda soktuğum lafı unutup sevinmeye devam ederken paramediklerden biri Selim'e "Beyefendi yaralarınıza bakmamız lazım. Lütfen hastaneye geçin," dedi.
Selim heyecanla "Baba oluyormuşum!" deyince paramedik "Aferin size! Şimdi hastaneye geçin," dedi.
Selim'in böyle azarlanması komiğime giderken elinden tutup hastaneye geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Mersin
ChickLitKıdemli iki ajana verilen bir görev üzerine köstebek olarak girdikleri teşkilat ve yaşadıkları...