Kod Adı: Mersin

Atmamıştı

"Hazır mısın?" diye soran Bars'a "Evet." diye cevap verdim.

"İyi o zaman, gidelim." diyen Bars ile arabadan indim ve koca binaya baktım.

Ormanlık alanları geçtikten sonra karşımıza çıkan bu koca bina her türlü illegal iş için uygun bir yerdi.

Binanın önündeki silahlı iki adamlardan daha cüsseli olanı bize bakarak "Siz ikiniz ne istiyorsunuz?" diye sordu.

"Sizden olabilmek için geldik," dedi Bars.

Adam ikimizi de bir süre süzünce hafif gerildim. Gözü bizi tutmalıydı.

Cüsseli adama oranla daha cılız kalan adam sağ taraftaki girişi gösterdi ve "Bu kapıdan girin. İş için sağdan ilk odadaki adamla konuşacaksınız," dedi.

"Tamam, sağ ol." diyen Bars ile binaya girdik.

Odaya geldiğimizde kapıyı tıktıklayıp içeri girdik.

"İş için mi geldiniz?" diye soran adama "Evet," dedim.

"Geçin, oturun." diyen adam ile masasının önündeki sandalyelere oturduk.

"İsimlerinizi söyler misiniz?" diye sordu adam.

"Ada Çelik." diye sahte adımı söyledim.

Benim ardımdan Bars "Bars Ateş," dedi.

Adam önündeki listeyi incelerken Bars ona kaşlarını çatarak bakıyordu.

Yüzünü düzeltmesi için ayağımla ayağını dürttüm.

Adam da ona bakan sinirli gözleri fark etmiş olmalı ki "Sizi niye işe alalım?" diye sordu.

"Güçlüyüz, bilgiliyiz ve itaat ederiz," dedim.

Adam, Bars'tan ötürü bizden çekinirken "İçecek bir şeyler ikram etmiyor musunuz?" diye sordum.

Adamın bakışları bana dönerken "Bugün hava çok sıcakmış. Soğuk bir şeyler iyi giderdi," dedim.

Adam telefonuyla birini aradı ve "Ofisime iki soğuk içecek gönder," dedi.

Adam benim isteğimi bir kenara atmamıştı. Yani bu adamı kadınlığımı kullanarak etkileyebilirdim.

Sweatshirtin eteklerinden tutup üstümden çıkardım ve tutsun diye Bars'a verdim.

Adam bana hayranlıkla bakarken içime büstiyer giyme düşüncesinde bulunduğum için kendimi tebrik ettim.

Dirseğimi masasına dayadıktan sonra elimi çenemin altına getirdim.

"Nerede kalmıştık?" diye sordum.