Kod Adı: Mersin

İntihar

"Kameralar kapatıldı." 

Aldığım mesaj üzerine Selim ile çantalarımızı alıp odadan çıktım. 

Buraya giriş yaparken bizim önümüzde bir çift vardı. Oda numaralarını yanlış hatırlamıyorsam dört yüz on üçtü. 

Odalarına geldiğimde kapılarını tıktıkladım.

Bizim önümüzden otele giriş yapan çifti görünce gülümseyerek MİT kimliğimi çıkardım. 

"Sizi rahatsız etmek istemezdim fakat bu odaya ihtiyacım var," dedim. 

Adam kimliğime baktıktan sonra "İsteğinizi tabii yaparız," dedi.

"Ondan önce resepsiyonu arayıp Ömer Yakar'ı çağırır mısınız? Bir şey olduğunu belli etmeden," dedim. 

"Tabii," dedi kadın ve otel telefonundan resepsiyonu aradı.

"Odamız hakkında bir şikayetimiz var," dedi.

Kadının yaptığı numara hoşuma giderken resepsiyondan cevap gelmiş olmalı ki "Ömer Yakar'ın ilgilenmesini istiyoruz," dedi.

"Tamam, teşekkürler." diyerek telefonu kapatan kadına "Geliyor mu?" diye sordum. 

"Geliyor," dedi kadın. 

Balayı suitinin anahtarını kadına verdim ve "Yardımınızın karşılığı. Şimdi hızlıca odanıza gidin," dedim.

Adam "Asıl biz teşekkür ederiz," dedi ve valizlerini alıp karısı ile birlikte odadan çıktı.

Derin bir nefes verdim ve tabancamı çıkardım.

Kapı beş dakika sonra tıktıklanınca "Gel!" diye seslendim. 

Ömer Yakar odaya girdiğinde tabancamı ona doğrulttum ve "Ellerini havaya kaldır," dedim. 

Ömer sinirle ellerini havaya kaldırınca hızla üzerini aradım. Üzerinden bir telefon ve tabanca çıkmıştı. 

"Bir otel görevlisine göre fazla güvenliklisin," dedim. 

Bana hiçbir cevap vermezken "Kime çalışıyorsun?" diye sordum.

Cevap vermezken "Seni öldürmekten çekinmem, cevap ver," dedim. 

Kapı tıktıklanınca "Hareket edersen seni gebertirim," dedim.

Adam yine bir şey demezken kapıyı açtım. Başka bir görevli gelmişti. 

"Buyurun," dedim. 

"Ufak bir karışıklık olmuş sanırım. Buraya Ömer Yakar diye biri çalışmıyor. Size yardımcı olmaya geldim," dedi adam.

"Sorun kalmadı. Gidebilirsiniz." derken kırılan cam sesi ile arkamı döndüm. 

Kırılan otel odası camının yanı sıra Ömer diye kendini tanıtan adam ortalıklarda yoktu. Cama yaklaştım ve aşağı baktım. 

"Evet, öyle bir çalışan yok," dedim. Az önce intihar etmişti ve bu yükseklikten ve bedenine bakarak başarılı olduğunu söyleyebilirim.