Mecburdum

2.7K 245 106
                                    

Selim hiçbir şey demeden arabayı son hız sürerken derin nefes verdim.

"Selim ne düşündüğünü tahmin edebiliyorum ve gerçekten çok özür dilerim," dedim.

"Ada, lütfen. Konuşma." diyen Selim'e baktım. Kalbi kırılmıştı, kalbini ben kırmıştım.

"Selim sana gerçek kimliğimi söyleyemezdim. Görevdeydim. Eğer sana gerçek kimliğimden bahsetseydim işimi kaybedebilirdim," dedim.

Selim arabayı kenara çekti ve "İn arabadan," dedi.

"Selim lütfen bunu bize yapma. Yalan söylemeye mecburdum!" dedim acıyla.

Onu kaybetmek istemiyordum. Benden nefret etsin istemiyordum. Aslında... Onu kırmak da istememiştim.

"Ada şu hayatımda annem dışımda bir sana değer verdim! Sadece sana değer verdim! Sana kendimi açtım, en büyük acımı paylaştım!" diye bağıran Selim derin bir nefes verdikten sonra "Sen ise görevin için bana yalanlar söyledin. Hem de bir yalan değil," dedi.

Titreyen sesimle "Selim üzgünüm ama yapabileceğim bir şey yoktu," dedim.

"Niye evime ilk geldiğinde beni öldürmedin ya da tutuklamadın?" diye sordu.

Kafamı önüme eğerken "Teslim oldun. Teslim olan birini öldüremezdim. Seni tutuklarsam Mersin olayı çakardı," dedim.

"Yani bu da sırf görev için. Beni sevip değer verdiğin için değil. Sadece görev için!" diye bağırdı.

Buna hiçbir şey diyemezken Selim çenemden tutup yüzümü kendine çevirdi.

"Benim yanımdaki gülmelerin de mi görev içindi? Bana sarılırken hiç mi bir şey hissetmedin? Sana duygularımı açtıktan sonra arkamdan 'geri zekalı' diyerek de güldün mü bari?" diye sordu.

"Selim asla öyle bir şey yapmam. Evet, yalan söyledim ama başka şansım yoktu. Sana karşı davranışlarım hiçbir zaman sahte değildi. İçimden geldiği gibi davrandım. İstediğim için yanında durdum. Sana değer verdiğim için sana sarıldım. Hislerim, davranışlarım hiçbir zaman sahte olmadı," dedim.

"Sana aşkımı itiraf ettiğimde ne düşünüyordun? Görev bitince zaten tutuklar, bir daha görüşmem mi dedin?"

Kod Adı: MersinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin