Kod Adı: Mersin

Olabilir

"Bu yakınlık çok hoşuma gitti." diyen Selim'e "Bu öpücük ile uzun bir süre idare etmelisin," dedim.

Selim bu dediğime gülerken "Artık buradan gitmeliyiz," dedim.

"Haklısın." diyerek arabayı çalıştıran Selim'e baktım.

Umarım her şey çok güzel geçer, tüm sorunları hallederiz.

"Polislerle uzun süredir böyle bir karşılaşma yaşamamıştım. Bir nedeni olabilir mi?" diye sordu Selim.

"Ahmet Bey... Bölge müdürü. Senin varlığından rahatsız gibiydi ama sen benimle işbirliği içindeydin ve sana dokunma hakkı yoktu. Bu sebeple seni yakalamanın tek yolu polise ihbar etmekti. Çünkü polis bizim gibi ajanların davaları hakkında bilgi sahibi olmamakla birlikte senin işbirlikçi olduğunu bilemezdi," dedi.

"Yine de beni tutuklamış olsalar ajan olarak karakoldan geri çıkartabilirdin," dedi.

Aklıma gelen sebepler birbirinden kötüyken en kötüsünü aralarından seçtim.

"Mersin'in karakolda adamı olabilir. Bu yüzden tutuklanırsan ve ben seni çıkartırsam bilgisi olurdu fakat bunu Ahmet Bey biliyorsa o da haindir," dedim.

"Olabilir." diyen Selim'e "Takip ediliyor olabiliriz." dedim.

"Kim tarafından? Polisler mi?" diye sordu.

"Hayır. Ahmet Bey tarafından. Yakınlarda alışveriş merkezi olmalı. Bodrum katındaki otoparkına gir ve adamlarından birine yolunu uzatarak, saçma sapan yollardan buraya gelmesini söyle," dedim.

"Tamam. Telefonum ceketimin cebinde. Çıkarıp açabilir misin?" diye sorunca "Tabii," dedim ve cebinden telefonunu çıkardım.

Telefonu açtığımda karşıma çıkan kilit ekranı ile "Şifre ne?" diye sordum.

"15483568"

Hızlıca şifresini girip telefon rehberine girdim.

"Alparslan diye kayıtlı biri olacak. Onu arayıp telefonu hoparlöre alır mısın?" diye sordu.

"Tabii." deyip dediklerini yaptım.

Alparslan telefonu ilk çalışta açınca Selim "Koçum şimdi garajdan arabalardan birini al ve şehirde ufak bie gezinti yaptıktan sonra Forum'un otoparkına gel," dedi.

"Şehirde kaç saat dolanayım?" diye soran Alparslan'a "Bir saat yeterli olur," dedim.

"Yengeni duydun. İşe koyul." diyen Selim'e gülümserken Alparslan "Başüstüne," dedi.

Selim telefonu kapatınca derin bie nefes verdim.

Alışveriş merkezinin otoparkı eksi ikinci kattaydı ve orada ufak bir işimiz vardı.