Otoparka geldiğimizde vakit kaybetmeden yola çıkmıştık.
"Şimdi ne olacak?" diye sordu Selim.
"Seninle yaşadığımız bu olay yüzünden teşkilat da kameralara bakacaktır ve neler olduğunu anlamak için dudağımı okuyacaktır. Benim orada yaptığım yanlış değildi fakat tahmin ettiğimiz gibi hain Ahmet Bey ise benim hain olduğumu söyleyip tutuklanma emrimi verir," dedim.
"Hangi gerekçeyle?" diye soran Selim'e "Halkın güvenliğini tehlikeye sokmak, polise karşı gelmek ve bir suçluyu kaçırmak. Aklıma şu an bunlar geliyor." diye cevap verdim.
Selim gözünü yoldan ayırmazken "Fakat ben dava için gerekliyim. Beni kaçırman lazımdı," dedi.
"Evet ama eğer köstebek Ahmet Bey ise bu detaya takılmaz," dedim.
"Şimdi ne yapacağız?" diye soran Selim'e "Bir depoya gidip ihtiyacımız olabilecek birkaç eşya alacağız," dedim.
Selim endişeyle "Tehlikeli olmaz mı?" diye sordu.
"Hayır, olmaz. Her ajanın bu tür bir duruma hazırlığı vardır. Benimki de sadece benim bildiğim bir depoda hazır, beni bekliyor," dedim.
"Bu işlerden sonra aynısını ben de yapayım." dedi Selim.
"Selim," dedim hatırlatmak istercesine.
Bu işler bittikten sonra teslim olacaktı. Yani anca hapisten çıktıktan sonra bunu yapabilirdi.
"Pardon, bir an unuttum. Teslim olup hapse gidecektim," dedi.
Onun böyle teslim olacak olması, hayatının belki de elli yılını hapishanede geçirecek olması onu üzüyordu.
Üzülme sebebi hapis yatmak değil, benimle fazla vakit geçiremeyecek olmasıydı.
"Ne olursa olsun ben yanındayım," dedim.
Selim bu dediğime gülümserken "Senin şu depoya nasıl gidiliyor?" diye sordu.
"Buradan düz ilerlemeye devam et. Ormanlık alanda," dedim.
Bu tür bir durumun ciddiyetinden dolayı olabilecek her şeyi düşünüp en iyi şekilde depoyu gizlemiştim.
"Ormanlık alan dikkat çekici bir saklama yeri değil mi?" diye merakla soran Selim'e güldüm.
"Depomun yerini gördüğünde neden orayı seçtiğimi anlayacaksın," dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Mersin
ChickLitKıdemli iki ajana verilen bir görev üzerine köstebek olarak girdikleri teşkilat ve yaşadıkları...