Selim karavanı sürerken casus eşyalarını yatağın altındaki dolaba koydum.
"Bu karavan baya güzelmiş." diyen Selim'e "Osman Amca bir şeyi yapacaksa en iyisini yapar," dedim.
"Sadece bir yatak var." diyerek sırıtan Selim ile "O zaman sen koltukta yatarsın," dedim.
"Hadi ama bu fırsat elime kolay geçmez. Hem bu operasyondan sonra yıllarca beklememiz gerekecek." deyince kıyamadım.
"Beraber yatarız," dedim gülümseyerek.
Selim buna sırıtırken Mersin'in ahırına yaklaşmıştık.
"Burada dur. Daha fazla yaklaşmayalım," dedim.
"Güzelim ama ahırın konumuna göre çok yukarıdayız." diyen Selim'e "Dürbünle izleriz. Daha iyi," dedim.
"Ajan olan sensin." diyen Selim'in haline gülerek yatağa oturdum.
Selim de arabayı park edip yanıma gelince "Hapis yatacağını bilmek nasıl bir his?" diye sordum.
"Tuhaf. Sanki özgürlüğümü teslim edecekmiş gibi," dedi.
"O hapisten geri çıkacaksın," dedim.
"Bunu biliyorum. Yine de insan yıllar boyunca her istediğini yapamayacağını bilmesi... Rahatsız edici. Keyfim bir şey isteyince yapamayacağım," dedi.
"Eğer bu operasyon başarıyla sonuçlanırsa ajan kimliğimi kullanarak seni daha sık görebilirim," dedim.
Selim elimi tuttu ve "Başaracağız," dedi.
"Birlikte," dedim gülümseyerek.
"Hadi casus eşyalarını kullanalım!" diye bağıran Selim'e gülerek dolabı açtım ve ilk neyi deneyebiliriz diye düşündüm.
"Karavanın tüm perdelerini kapatsana," dedim.
Selim dediklerimi anında yapınca karavanın içi karanlık olmuştu.
Gece gözlüklerinden birini Selim'e verdim ve "Dene," dedim.
Selim gözlüğü takınca "Her yeri yeşil görüyorum!" diye bağırdı.
Onun bu haline gülerken hem kadınlara hem erkeklere olan ayakkabıları çıkardım.
Ayakkabının yan tarafındaki ufak düğmeyi gösterip "Düğmeyi kendine doğru çek. Sonrasında ayakkabının topuğundan ve burnundan tutup çek. Ayakkabı uzar. Ayağına göre ayarladıktan sonra düğmeyi geri kapat," dedim.
Selim dediklerimi yaparken "Bu ne işe yarıyor?" diye sordu.
Selim ayakkabıları giyip ayağa kalkınca "Topuğun ile yere hafifçe vur," dedim.
Selim dediğimi yapınca topuk kısmından çıkan küçük bıçağa bakıp gülümsedim.
"Lan bu harika." diyen Selim'e "Ayakkabının burnu ile yere dokununca da bıçak geri yerine giriyor," dedim.
"Bununla hiç adam yaraladın mı?" diye soran Selim'in üzerine aklıma bir anım geldi.
"Bu ayakkabıları giyerken adamın birine tam şah damarına yandan tekme attım. Kısaca bu ayakkabıları artık çıkarsan iyi olur," dedim.
Selim bu dediğime gülerek ayakkabıları çıkarınca diğer casus eşyalarına baktım.
Sanırım Selim'in tüm casus eşyalarını inceleyebilecek vakti vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Mersin
ChickLitKıdemli iki ajana verilen bir görev üzerine köstebek olarak girdikleri teşkilat ve yaşadıkları...