Kod Adı: Mersin

İtaat

Halil Turan ikizini vurduktan sonra silahını bize doğrultmuştu ki deponun dışından biri onu vurdu. 

Sinirle arkamı döndüğümde Selim'i gördüm. Ona orada kal emri vermiştim. 

"Sen az önce ne yaptın?" diye sordum.

"Silahını sana doğrultan bir adamı vurdum." diyen Selim ile derin bir nefes verdim. 

Toprak sinirlendiğimi anlamış olmalı ki "Biz de onu vurup öldürecektik. Bir şey değişmedi," dedi.

"Toprak konunun bu olmadığını biliyorsun ve karışma," dedim.

Selim şaşkınlıkla "Küçük çocukmuşum gibi azarlayacak mısın?" diye sordu. 

"Hayır. Senin üstün olarak seni azarlayacağım," dedim. 

"Ben sana ne emri verdim?" diye sordum. 

Eğer Selim'e hiçbir şey demezsem bu sevgilim diye ayrımcılık olurdu. 

Şu an görevdeyiz ve ben onun üstüyüm. Emrime itaat etmesi lazımdı.

Selim bana cevap vermeyince "Orada kal emri verdim! Yapman gereken sana söylediğim yerde beklemekti! Ben Toprak'ı yanıma aldıysam Toprak benimle gelir! Sen değil! Emre itaatsizlik de yapamazsın!" diye bağırdım.

"Üzgünüm! Kalamadım, yapamadım ama burada olmayı hak ettiğimi düşündüğüm için geldim!" diye bağırdı Selim.

"Hak ettiğini mi düşünüyorsun? Buna burada ben karar veririm! Eğer bizimle gelseydin duygularına hakim olabilecek miydin? Anneni öldüren o iti sağ bırakmayacaktın! Zorla aldığın o ajanlık da gidecekti! Burada senin için iyi olana karar veriyorum! Sen de olduğun yerde kal ve sözümü dinle!" diye bağırdım. 

Selim kısa bir süre bekledikten sonra kaşları çatıldı. Yere bakarken kendime küfrettim. Bu kadar yükselmemeliydim. 

Herkesin önünde onu böyle rencide etmemem lazımdı. Kalbi kırılmıştı. İyi bok yedin Ada!

"Hani kutlamada o konuşmayı niye yaptığını sorduğumda çoğu kişi sana ön yargıyla yaklaşır, seni korumak istedim demiştin ya. Bana ön yargıyla yaklaşan bir sen varsın Ada! Evet, eskiden suçluydum ve o zaman olsam kimseyi umursamaz o iti acı çektirerek öldürürdüm fakat değiştim! Yeni de olsa bir ajanım ve ona göre davranmak için büyük bir çaba harcıyorum! Beni eski halime göre yargılayan bir sen varsın!" diye bağırdı.

Haklıydı. Burada olmayı hak ediyordu. Yanlış karar vermiştim. Bu soruşturmada yaptıklarından sonra burada olmalıydı. 

Yine de kararım yanlış olsa da benim kararıma uymalıydı. 

Benim susmamın üzerine Selim üzerindeki çelik yeleği çıkardı ve sertçe bana verdi. 

"Zaten emirlerinize uymuyorum. Gitmem en iyisi." diyen Selim'in arkasından bakakaldım.