Kod Adı: Mersin

Çalışmıyordu

Rize'ye geldiğimizde bir otele yerleştirilmiştik. Odada Selim ile yalnızken derin bir nefes verdim. 

"Kendimi rahat hissedemiyorum," dedim.

"Ben de. Oda değiştirmek ister misin? Kendi seçtiğimiz odada rahat oluruz," dedi Selim. 

"İyi olur," dedim.

Selim resepsiyonu ararken camdan dışarıyı izliyordum. Bu sahte kimlikten sonra kendimi güvende hissetmiyorum. 

Selim bana döndü ve "Şimdi bir görevli gelip bize yardımcı olacakmış," dedi.

Perdeleri kapattım ve "Başkana haber vermeli miyiz?" diye sordum. 

"Ne söyleyeceğiz?" diye sordu Selim. 

"Of, bilmiyorum. Şu an odada böcek olabilir diye açık açık konuşamıyorum," dedim.

Kapı tıktıklanınca kilidi açtım ve gelen görevliyi karşıladım.

"Odanızda rahat edemediğiniz hakkında duyum aldık. Maalesef şu an elimizde boş oda olarak sadece balayı suitleri var," dedi görevli.

Onu kısaca inceledim. Yaka kartında Ömer Yakar yazıyordu fakat adının bu olduğunu sanmıyorum. 

Vücut çalıştığına dair birçok ipucu varken önündeki gömleği yanlış iliklemişti. Kesinlikle burada çalışmıyordu.

"Olur, yeterli oda değişsin," dedim.

"O zaman buyurun, size balayı suitlerimizi gösterelim." diyen görevli ile çantalarımızı alıp odadan çıktık.

Selim "Sen de balayı suiti için heveslisin." diye fısıldayınca "Bu adam burada çalışmıyor. Az bekle, bir planım var," dedim.

Beni başıyla onaylayan Selim'in ardından odaya gelmiştik. 

"Burası iyiymiş. Daha fazla uğraşmaya gerek yok," dedim.

Görevli anahtarı bize verdi ve "Bir şikayetiniz olursa haber verin, lütfen," dedi. 

"Teşekkürler," dedim ve anahtarı aldım.

Kapıyı kapattığımda Selim'e "Daha buraya böcek yerleştirmiş olamazlar fakat biz odadan çıktığımız ilk anda böcek yerleştirecekler," dedim.

"Ne yapacağız?" diye sordu Selim.

"Benim için yarım saatliğine bu koridordaki kameraları kapattırır mısın?" diye sordum. 

"Tabii ama ne yapacaksın?" diye sordu Selim. 

"Az önceki görevliyi tuzağa düşüreceğim, sen bana güven," dedim gülümseyerek.

"Kameralar kapanınca sana haber veririm," dedi Selim ve odadan çıktı.