Esma ile Dağhan çılgınlarcasına öpüşüyorlardı. Deli gibi. Dudakları nefes almak için bile birbirinden ayrılmıyordu. Birbirlerini çok ozlemislerdi. Tam 3 haftadır görmüyorlardi. Birden küt diye bir ses duydular. İkili ayrıldılar. -Ne oldu, diye sordu Esma endişeyle. -Bilmiyorum, dedi Dağhan. Tabancasıni belinden çıkartıp dikkatlice oda dışına yürüdü. Esma da onunla çıkmak istedi ama: -Sen burada kal, dedi Dağhan. Esma içeride endişeyle bekledi onu. Ama birazdan Dağhan hicbirsey olmamış bir şekilde ve gülümseyerek geri girdi içeriye. -Gerizekali Ahmet. Kutuları düşürmüş, dedi. Esma rahatladı. Dudakları yine tutkuyla birleşti. -Eşek sıpası seni çok özlemişim, dedi Esma gülümseyerek. Sonra yeniden öptü Dağhan'ı. Dağhan onu sacindan arkaya doğru çekti. Boynundan ısırarak bir öpücük alırken : -Terbiyesi takın. Büyüklerime laf söyletmem, dedi. Esma onu boynundan çekip duvara yapıştırıcı ve bu sefer o Dağhan'ın dudağını parcalarcasina öptü. -Bana terbiyeli öğretecek olana da bakın hele, dedi. Ve öpüşmeye devam ettiler.