Ertesi günkü planları daha bir uğraştırıcıydı. Adamı bulmak için Dağhan'ın yeni bir fikri vardı. Burada çalışanların yerine geçecekler ve oda oda oda servisi yapar gibi dolaşıp adamı yakalayacaklardı. Esma'nın bu fikir hoşuna gitse de aklına takılan iki şey vardı. Ve bunları Dağhan'a sormayı bir borç bildi.
-İyi de biz odacıların kıyafetinden nasıl elde edeceğiz? Üstelik oda oda gezdik hadi. Ya adam odada olmazsa? Bu tatile odada tıkılmak için gelmedi herhalde.
-Sabahın köründe de dışarı çıkmaz herhalde. Erkenden başlayacağız işte. Eğer odada bulamazsak biz de başka yöntemler deneriz. Kıyafetlere gelince, hırsızlığa alıştığını düşünüyorum, dedi Dağhan sırıtarak. Esma inledi.
-Bu gidişle bu görevi yerine getirene kadar günahkâr insanlar olup çıkacağız, dedi. Dağhan ona aldırmadı ve odadan çıktı. Esma da onun arkasından çıktı mecburen. Bu planın başarılı olacağından pek emin değildi. Ama denemeye değerdi. En azından bir şansı vardı. Esma'nınsa bu plan yerine uygulanabilecek başka bir plan henüz aklına gelmiyordu.
İlk olarak bir oda görevlisini çaktırmadan takip ettiler. Ve ilk defa şansları tuttu. Çünkü adam direk kıyafetlerini giydikleri odaya gitmişti. Esma gil odanın dışına kadar onu takip etti. Adam içeriye girince, kimsenin dikkatini çekmemeye çalışarak onlarda içeriye girdi. Herkes kendi âlemindeydi. Kimisi sessizce üstünü giyiniyor, kimisi arkadaşıyla dedikodu yapıyor, kimisi ıslık çalıyordu. Onlara dönüp bakmadılar bile. Esma ile Dağhan da iki tane personel formasını çabucak kapıp üzerlerine geçirdiler. Ve yine dikkat çekmemeye çalışarak odadan çıktılar. Millet farkına varmadan oradan hızlıca uzaklaştılar. Tabi bu arada iki tane de servis aracı kaptılar. İçi çarşaf doluydu.
-Şimdi biz oda oda çarşaf değiştirmeye girmiş gibi mi gezeceğiz, diye sordu giderlerken Esma.
-Zorunuza mı gitti böyle çalışan olmak hanımefendi, dedi Dağhan alayla.
-Saçmalama. Ama insanların odasına küt diye dalıp da adamı nasıl bulacağız hala aklıma yatmadı.
-Yatmasın da zaten boşver. Sen sadece işini yap. Bunu patronluk taslamak için söylemiyorum. Ama soru sormadan hedefe yönelsek daha iyi olur diye, dedi Dağhan. Esma ona ters ters baktı ve içini çekti. Birazdan ayrıldılar. Esma birinci, üçüncü ve beşinci katın odalarını dolaşacaktı, Dağhan da ikinci, dördüncü ve altıncı katın.
Esmanın ilk girdiği odada daha olay oldu. Esma odaya tıklatıp girdiği halde, adamla kadın haliyle duymamışlardı çünkü işlerine yoğunlaşmışlardı. Adam soyunmuştu ve kadını soyuyordu! Esma hemen gözlerini kapattı küçük bir çığlık atarak ve özür üstüne özür dileyerek odadan kaçar gibi çıktı. Başka bir odada kadın çocuğuna mama yedirmeye çalışıyordu ama çocukcağız öylesine tıka basa dolmuştu ki yemekte zorlanıyordu. Ve yeni bir kaşıkta olan oldu. Esma onu sevmek için yanına geldiği anda, suratına kustu! Esma da o anda kusmamak için kendini zor tuttu ve kadın özür dilerken o da suratını yıkamak için lavaboya gitti. Başka bir oda da yoktu aradıkları adam. Bu oda da ise ilk odadakinden daha genç ve daha ateşli bir çift işi pişirmekle meşguldü. Bu sefer soyma faslında değil, tam iş üstündeyken basmıştı Esma onları ve utancı ilk odadan çok daha büyük olmuştu. Başka bir odaya girmeden önce hala söyleniyordu içinden. "Millet ne kadar da meraklıymış kardeşim o işi sabah sabah yapmaya. Gece yapmaktan sıkıldılar herhalde. Değişiklik olsun dediler. Ya da o kadar azgınlar ki, gece yetmedi, dinlenip gündüz devam ediyorlar!!"
Dağhan'ın da durumu ondan farklı değildi. Tam dört odada çifti o halde gördü o da. Ama Esma'ya bayan olduğu için belki de kızmazlarken, Dağhan'ı az daha dövüyorlardı. Kaç kere adamlar üstüne yürüdüler, Dağhan odadan zor attı kendisini dışarıya. Bir odada ise müdahale etmemek için kendini zor tuttuğu bir durumla karşılaştı. Adam karısını dövüyordu. Evet, resmen dövüyordu. Adam Dağhan'ın ona ateş saçan gözlerle baktığını görünce:
