Dağhan'la Esma yere karşılıklı oturmuş, ikisi de sırtlarını karşılıklı çekyatlara dayamış, bağdaş kurmuş oturuyorlardı. İkisi de yeni arkadaşlarına bir isim düşünüyorlardı. Aslında Dağhan'ın çok da ciddiye aldığı söylenemezdi bu işi ama Esma'nın zoruyla düşünüyormuş gibi duruyordu. Esma ise gerçekten çok ciddi şekilde düşünüyordu. Konsantre olmuştu. Dağhan onu izleyip de gülmemek için kendini zor tutarken, o kafasından pek çok isim geçiriyor, hatta bazılarını sesli sesli söylüyordu.
-Kurt. Yok zaten cinsi kurt. Hem ne öyle, filmden fırlamış gibi.
-Niye sevgilim. Atıl kurt deriz işte.
-O da desin sonra, hep atıl hep atıl, hiç katıl yok, dedi Esma. Aklına öğrendiği sapık bir fıkra gelmişti. Dağhan da biliyordu o fıkrayı. Kahkaha attı birden.
-Gülmeyi kes de düşün, dedi Esma. Sonra:
-Mındık nasıl, diye sordu.
-Dalga geçiyorsun değil mi?
-Tamam saçmaydı gerçekten.
-Bu iri cüsseli, kaba saba bir adama Berkcan ismini koymak gibi bir şey oldu.
-Rengi boz olduğuna göre, boz falan da olabilir.
-Çok sade. Hem başka anlamlara da çekilebilir. Sonra köpeğimize başka köpekler, adı yüzünden laf atarlar, katil etme beni, dedi Dağhan gülerek. Esma kıkırdadı.
-Tamam kes. Madem beğenmiyorsun fikirlerimi, sen bir şeyler söyle de işe yara.
-Ben senin söylediklerine olur ya da olmaz desem?
-Yok öyle kolay iş. Bu ikimizin de köpeği olacağına göre sen de fikir atacaksın ortaya.
-Aklıma bir şey gelmiyor.
-O zaman düşün. Benim beğendiklerimi uzaktan beğenmemek kolay tabi, dedi Esma. Düşünmeye devam ettiler. Epey bir süre ikisi de konuşmadılar. Televizyon sesinden rahatsız olan Esma patladı birden.
-Şunu kapasana, sinirimi bozuyor. Ya da en azından sesini kıs.
-Ama Manga çıktı, bu grubun şarkılarına bayılıyorum.
-Manga!
-Ne olmuş Manga'ya.
-Sence de güzel bir isim değil mi. Köpeğimize Manga ismini koysak? Hem değişik bir isim hem de öyle yumuşakçalardan değil. Havalı durur.
-Olmaz.
-Neden, diye sordu Esma hayal kırıklığıyla. Manga ismini bulduğunda gözlerinde oluşan parlaklık kaybolmuştu.
-O gruba saygısızlık. Yani senin bir grubun olsa ve onun adı bir köpeğe konsa nasıl olur. Ne fena!
-Onlarda kim grubumuzun ismini köpeklerine koyuyor diye araştırıyordu ya Dağhan! Saçmalama.
-Olsun, yine de ben saygısızlık diye düşünüyorum.
-İyi de ne olcak o zaman, diye sordu Esma. Dağhan biran düşündü. Sonra gülümsedi.
-Mongo. Mongo'ya ne dersin. Manga'ya benziyor ama tıpatıp aynı olmadığı için içim de rahat olur. Hem de değişik ve iyi bir isim, dedi. Esma şöyle bir düşündü. Aslında fena değildi. "Mongo." Dedi içinden. Birkaç defa tekrarladı. Her tekrarlayışında daha da hoşuna gitti. Kulağa daha da güzel geldi.
-Mongo, dedi en son sesli olarak. Köpeğe dönüp baktı.
-Mongo, dedi gülerek. Köpek hevesle havladı birkaç kere.
