Dağhan bir tane makineli tüfeği Esma'ya fırlattı. Esma tek elle yakaladı. Tüfeği şöyle bir inceledikten sonra Dağhan'a döndü. Onun çakmak çakmak gözlerine odakladı gözlerini.
-Memnun oldum, ben de Esma, dedi kinayeli bir sesle. Dağhan ona şöyle bir baktı.
-İllaha tanışmak zorunda mıyız, dedi.
-Eğer ekip olacaksak birbirimizi biraz tanımamız gerek diye düşünüyorum. İsimlerimizi bile bilmeden, bir çatışmaya girdiğimizde birbirimizi nasıl çağıracağız. Hey sen sünepe yanıma gel, tamam geliyorum fıstık! Güzel mi, dedi Esma gülerek. Dağhan gülümser gibi oldu ama sonra vazgeçti.
-Ne çok konuştun yaa, dedi.
-Ve halâ da adını alamadım, dedi Esma inatla. Dağhan bu sefer otomatik tabancayı attı Esma'ya. Esma diğer eliyle de onu yakaladı.
-Dağhan. Adım Dağhan, dedi Dağhan.
-Dağhan mı? Sünepe desem daha iyi olacak sanırım, dedi Esma yine gülerek. Dağhan ona ters ters baktı. Esma onun sırtına bir tane geçirdi.
-Tamam ortak. Şaka yaptım sadece, dedi.
-Nereden geliyor bu samimiyet?
-Ohoo seninle işimiz var sanırım. Nerede uyuz bir herif varsa beni bulur zaten. Eski ortak da malın önde gideniydi.
-Sen terbiyeni nereden aldın? Çöplükten mi? Birisi kullanmış da atmış, ikinci el mi?
-Hah şöyle canlan biraz. Sürekli gerilim yapmaya gerek yok sünepe.
-Bana sünepe deme!
-Ne yaparsın, elindeki makineli ile tarar mısın? Emin ol ben de boş durmam.
-Bak Esma, çeneni kapa da çalışmaya başla.
-Ne çalışacağım ki? Hemen bir görev mi verdiler yoksa?
-Çalışmak için yeni bir görev mi almak gerek? Her zaman antrenman yapmalısın ki ani olabileceklere hazırlıklı ol. Şimdi ilk olarak o elindeki otomatikle atış yapabilirsin. Sonra da dövüş salonuna geç.
-Bana patronluk taslama. En gıcık aldığım şeydir ortak. Senle ben aynı seviyedeyiz. Ne yapacağımı söyleyip durursan demin ki alaycı kız anında gider, dedi Esma birden ciddileşerek.
-Kapa çeneni de işe koyulalım. Hadi ben de seninle geleceğim zaten. Birlikte çalışırız. Olur mu, diye sordu Esma'nın dik dik baktığını görünce Dağhan.
-Hah şöyle nasıl konuşacağını bil, dedi Esma gülümseyerek. Sonra birlikte atış pistine geçtiler. İlk atışlara başladılar. Esma gözünü kırpmadan vuruyordu her hedefi. Dağhan da öyle. Ama Esma'nın vurdukları daha işe yarar yerlerine geliyordu hedeflerin. Mesela beynine, ya da kalbine, boynuna yahut! Dağhan da bazen işe yarar yerlerden vuruyordu ama genellikle Esma ondan daha başarılıydı bu konuda. Dağhan bozuntuya vermedi. Ve atışa devam etti.
Atışları bitirdikten sonra ikisi de hedeflerinin haline bakmak için karton adamların yanına gittiler. İyi iş çıkarmışlardı. Sırıttılar.
-Benimki daha iyi kabul et, dedi Esma.
-İyi aman tamam, dedi Dağhan sinirlenerek. Sonra:
-Bakalım dövüşte nasılsın? Hadi geçelim mi, diye sordu.
-Senle mi dövüşeceğiz, dedi Esma.
-Evet, korktun mu, dedi Dağhan sırıtarak.
-Hayır bu kadar hafif rakip karşısında olmak şaşırttı beni, dedi Esma da sırıtarak. Dağhan ya sabır çekti ve önden odadan çıktı. Esma da onun hemen arkasından.
Dövüş salonu oldukça genişti. Herkes birileriyle dövüşüyordu ha bire. Ve kimsenin de bir diğer dövüşen çifte baktığı yoktu. Dağhan ile Esma kendilerine bir yer buldular. Birbirlerine selam verdiler nezaketen ve başladılar. Esma ayağıyla iki-üç tekme savurdu, daha hızlı olan Dağhan o tekmelerden kaçmayı bildi. İki-üç yumruk attı o da. Ama her defasında Esma tarafından engellendi. Esma havaya sıçradı ve uçan tekme savurdu. Dağhan bunu engelleyemedi ve yere çakıldı. Ama anında ayaklandı. Ve o da Esma'ya bir uçan tekme savurdu. Esma yıkıldı. Dağhan kadar hızlı olamadı kalkmada. Bunu fırsat bilen Dağhan kolundan tuttuğu gibi bir yandan öbür yana çarptı onu. Esma inledi. Ama yinede ayağa kalktı ve Dağhan'ın beklemediği anda suratına sert bir yumruk geçirdi. Dağhan'dan gelen yumruktan da kaçındı. Ve ikinci bir tekmeyi Dağhan'ın bacak arasına geçirdi. Dağhan acıyla iki büklüm oldu.
-İşte buna bayılıyorum. Erkeklerin en hassas noktası. Korumayı bilmedikleri sürece kötü oluyor, dedi Esma sırıtarak. Dağhan'ın bir süre yerde debeleneceğini düşünmüştü. Ama Dağhan gerçekten normalden çabuk toparlandı. Ve bunu beklemeyen Esma'nın midesine sert bir dirsek geçirdikten sonra onu yine al aşşağı etti, yani sırt üstü yere çarptı.
-Biraz daha nazik olabilirsin, dedi Esma inleyerek.
-İşte bende buna bayılıyorum. Yani erkeklerin o bacak arası darbesinden sonra çabuk toparlanamayacağını düşünen insanların olmasına ve onlara hadlerini bildirmeye, dedi Dağhan onun tepesinde sırıtarak.
m_;FA#